Bu sahneyi kelime kelime izledim.
Senaryonun o bölümünü, ileride yazılarımda veya vereceğim derslerde, konferanslarda kullanmak üzere kelime kelime aynen yazdım.
Seyretmeyenler okusun, seyredenler de o harika tiradın yazılı bir metinde nasıl bir etki yaptığını görsün diye, kelimesine dokunmadan yayınlıyorum.
Final bölümünün, sondan iki önceki sahnesinde, Westeroslular yeni başkanlarını seçiyorlar.
Çünkü, başlarda iyiyken, sonradan “Deli Kraliçe”ye dönüşen Daenerys Targaryen, acımasız ordusu ve ateş saçan dragonu ile şehri yakıp yıkmış, büyük bir katliam yapmış, çoluk çocuk demeden insanları kırıp geçirmiştir.
*
Sonunda geride kalanlar toplanıp onun yerine iyi bir kralı seçmeye karar verirler. Sahne işte o iyi kralın nasıl seçildiğini anlatıyor.
HALKIN YARISI SEVMİYOR BENDEN KRAL OLMAZ
Önce Lannister hanedanının geriye kalan son üyelerinden cüce Tyrion Lannister’in yeni başkan olması teklif edilir.
Ancak Tyrion Lannister şu cevabı verir:
“Halkın yarısı beni seviyor ama öteki yarısı benden nefret ediyor. Benden kral olmaz.”
*
Bunu söyledikten sonra ancak bir Shakespeare piyesinin son sahnesinde görülebilecek bir tirada başlar.
Size işte kral seçimi ile biten bu tiradı kelime kelime aktarıyorum.
BİZE VELİAHT BIRAKMAYACAK BİRLEŞTİRECEK BİR KRAL LAZIM
“İnsanları ne birleştirir?”
Cüce Lannister tiradına bu soru ile başlar ve gerisi şöyle gelir:
“Ordu mu? Altın mı?
Bayrak mı...”
*
Kısa bir süre sessizlik olur ve devam eder:
“İnsanları hikâyeler birleştirir. Yeryüzünde bir hikâyeden daha güçlü hiçbir şey yoktur.
Onu hiçbir şey durduramaz... Hiçbir düşman yenemez...”
*
Yine bir süre susar ve şu soruyla devam eder:
“Acaba kimin hikâyesi?”
Bu soruyu sorar, tam karşısında ayakları sakat olduğu için yürüyemeyen Brandon Stark’a (Sakat Bran) döner ve neden onun başkan seçilmesi gerektiğini anlatmaya şu soruyla başlar:
“Acaba kimin hikâyesi Sakat Bran’ınkinden daha iyi bir hikâyedir...”
YÜRÜYEMEDİĞİ İÇİN UÇMAYI ÖĞRENEN BRAN’IN HİKÂYESİ
Bran çok küçükken kuleden düştüğü için sakat kalmış bir aile üyesidir.
Onu, bakıcısı Hodor büyütmüştür. Bütün çocukluğu kuzgunlar arasında geçmiştir.
*
Cüce Lannister devam eder:
“Küçükken kuleden düşüp ölmeyen çocuk, bir daha yürüyemeyeceğini bildiği için uçmayı öğrendi. Sakat bir çocuk olarak Sur’un ötesine geçti. Ve üç gözlü kuzgun oldu.”
*
Küçük bir sessizlikten sonra devam eder:
“O bizim hafızamız. Tüm hikâyelerimizin koruyucusu. Savaşların, düğünlerin, katliamların, kıtlıkların, zaferlerimizin, mağlubiyetlerimizin, geçmişimizin... Hepimizin, her şeyimizin hafızası...”
*
Sonra ötekilere döner ve sorar:
“Gelecek için kim bize daha iyi öncülük edebilir?”
KRALLARIN OĞULLARI ZALİM VE APTAL OLUR
Tam o anda beklenmedik bir şey olur, kendisi kraliçe olmak isteyen ablası Sansa Stark, bu gidişatı lehine çevirmek için sözünü keser:
“Ama biliyoruz ki Bran hükümdarlıkla ilgilenmiyor. Ayrıca o çocuk sahibi de olamaz.”
*
Cüce Lannister’in cevabı ise şu olur:
“Daha iyi değil mi...”
Devam eder:
“Sen de çok iyi bilirsin ki, kralların oğulları zalim ve aptal olabiliyor. Bu demektir ki, en azından onunki bize işkence etmeyecektir.”
*
Sonra altın vuruşu yapar:
“Zaten kraliçemizin kırmak istediği tekerlek buydu. Bundan böyle kimse hükümdar olarak doğmayacak. Diyara hizmet etmek için burada seçilecektir.”
SAKAT BRAN’IN TAHT OYUNUNU BİTİREN CEVABI
Onun son andaki taht oyununu böyle zeki bir taşla bertaraf ettikten sonra sandalyesinin üzerinde hareketsiz biçimde duran Sakat Bran’a sorar:
“İktidar ve gücün seni ilgilendirmediğini ben de biliyorum. Ama yine de soruyorum. Seni seçersek, tacı takar mısın? Bugünden ölene kadar Yedi Krallık’ı elinden gelen en iyi şekilde yönetir misin?”
*
Derin bir sessizlik olur ve arkasından yüzündeki ifade hiç değişmeyen Sakat Bran’ın tek cümlelik cevabı gelir:
“Bunca yolu neden geldim sanıyorsun...”
Westeros halkı oğullarına taht ve servet bırakmayacak yeni krallarını işte böyle seçer...
*
Ülkeyi bölen, paramparça eden taht oyunları da işte böyle sona erer.
İYİ BİR TARANTİNO FİLMİ Mİ GELİYOR
Benim gibi Tarantino manyakları tabii ki merakla bekliyor.
Cannes Festivali’nde ilk gösterimi yapılan yeni filmi “Bir Zamanlar Hollywood’da” nasıl?
Tarantino, filmin gösteriminden önce açık bir mektup yayınladı ve seyredenlere “Ne olur filmin ayrıntılarını ve sonunu anlatmayın” dedi. Gelen ilk değerlendirmeler şöyle:
Bir bölümüne göre “Kesinlikle bir Pulp Fiction değil”.
Diğer bölümü: “Kesin Pulp Fiction geleneğine dönüşü...”
Bu arada Variety dergisinde yayınlanan bir eleştiri yazısında filmin neredeyse bütün ayrıntıları anlatılmış.
TARANTİNO FİLMLERİNİN BIRAKTIĞI 4 SİLİNMEZ İZ
İlk anından itibaren hiç çıkmayacak şekilde aklınıza kazınan sahneler vardır.
Sizde bağımlılık etkisi yapar, sık aralarla durmadan yeniden seyretmek istersiniz.
Her filmde bir oyuncu ölümsüzleşir. “Pulp Fiction”da (Ucuz Roman) John Travolta, “Kill Bill”de Uma Thurman, “Inglorious Basterds”da (Soysuzlar Çetesi) Christoph Waltz, “Zincirsiz”de Leonardo DiCaprio.
Her filmde bir objeye takılırsınız. Mesela, “Kill Bill” filminin unutulmaz objesi Hattori Hanzo kılıçtı.
Daha seyretmediğim halde, sırf ilk fotoğraflarından yeni filminde Leonardo DiCaprio’nun deri ceketine takıldım.
HEPSİBURADA’DA EN ÇOK SATILAN AKSESUVARLARDAN BİRİ BAKIN NE
“KİLL Bill”deki Hattori Hanzo kılıçla ilgili ilginç bir ayrıntı vereyim. Türkiye’de Hepsiburada.com’un sayfasına girerseniz, orada “En çok satılan aksesuvarlar listesi” diye bir ölüm var. İşte onun 5 numarasındaki ürün şu: “Museum Replicas: Hattori Hanzo kılıç.”
BANA GÖRE EN İYİ 5 TARANTİNO FİLMİ
Kill Bill 1 ve 2
Ucuz Roman
True Romance (Çılgın Romantik) (Sadece senaryo ona ait)
Soysuzlar Çetesi
Rezervuar Köpekleri
