Top
16/01/2019

TBMM antetli kâğıtta çok konuşulacak bir Mehmet Âkif cevabı

İslami kesimde bazı kişilerin son zamanlarda İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Âkif’e karşı alenen düşmanlığa başladığını anlattım.

*

Âkif’i eleştirenlere örnek olarak verdiğim isimlerden biri de eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman’dı... Ve bir cevap mektubu gönderdi...

*

Önce şunu belirteyim.

Son derece nazik bir ifade ile kaleme almış. Kendisine teşekkür ediyorum.

Mektubu iki bakımdan önemsiyorum.

Birincisi, Mehmet Âkif konusunda, İslami cenahta başlayan tartışmaya katkıda bulunabilecek bir içeriğe sahip.

*

Ama mektubun bunun da çok ötesinde çok önemli bir konuda içtihat olabilecek bir cümlesi var.

TBMM antetli kâğıtta çok konuşulacak bir Mehmet Âkif cevabı

Sayın İsmail Kahraman’ın gönderdiği mektubu, hiç dokunmadan aynen yayınlıyorum.

Bu mektuba tek katkım, işte, içtihat niteliğinde gördüğüm o cümleyi siyah harflerle yayınlamak oldu.

Çünkü, özellikle bazı gazeteci ve aydınların yargılandığı davalarda, siyah harflerle çizilmiş bu cümlelerin dikkate alınmasının, özlediğimiz iç barışın sağlanmasında çok büyük etkisi olacağına inanıyorum.

*

Bu iyi niyet hakkını Âkif’e 100 yıl sonra verdik. Günümüzde bazı yazarlara da o hakkı tanımak için ille de 100 yıl beklememiz gerekmemeli...

*

Gelin şimdi bence çok önemli bulduğum bu mektubu birlikte okuyalım. Ve siyah harflerle yazılmış cümle üzerinde bir kere daha düşünelim.

 

SİYAH HARFLERLE YAZILMIŞ CÜMLEYİ YÜKSEK SESLE OKUYUN

TBMM antetli kâğıtta çok konuşulacak bir Mehmet Âkif cevabı

ESKİ TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Meclis antetli kâğıda yazdığı mektubunun tam metni:

- “Sayın Özkök,

09.01.2019 tarihli Hürriyet gazetesindeki köşenizde Mehmet Âkif Ersoy ile ilgili yazınızı okudum; şahsım ile ilgili iki hususta açıklama getirmek istiyorum.”

*

- “Mütefekkir ve milli şairimiz Mehmet Âkif Ersoy toplumumuzun manevi ve milli ortak bir değeridir; mümtaz ve saygın bir şahsiyetimiz, bugünkü deyim ile rol modelimizdir.

Kültür Bakanlığım döneminde kendisini anlatmak için bir sinema filmi çekmiştik.”

*

- “İttihat ve Terakki Cemiyeti, bilahare siyasi partisinin iktidarı döneminde büyük bir yıkıma uğradık, güttükleri politika ve yaptıkları icraatlar ile 600 yıllık bir cihan devletini 8 sene zarfında çökerttiler.

Merkezi idare yöneticileri vatana ihanet suçlamasıyla ve idam talebiyle yüce divana sevk edilmişlerdir, kendileri partilerini fesh etmiş ve hepsi yurt dışına kaçmışlardır.”

*

- “Bu kurumun başındaki bazısı satılmış ve hain kişilerin varlığı, iyi niyetle o teşkilatta yer almış kişileri bağlamaz ve töhmet altında bırakamaz.”

*

- “Hiçbir yerde ve hiçbir zaman ‘Bütün ittihatçılar haindir, onlara Destek verenler de...’ şeklinde bir beyanım olmamıştır. Böyle bir iddia, akli ve vicdani olamaz.”

*

- “Ne yazık ki bazı zayıf karakterliler, tarihi şahsiyetlerin istismarını ve meydana gelecek fikri çatışmaları geçim vasıtaları yapmakta ve yapay gündem oluşturmaktadırlar. Allah ıslah etsin, basiret versin.”

*

- “Bu vesile ile hayırlı çalışmalarınızda başarılar dilerim.

En iyi temennilerim, selam ve saygılarımla...

İsmail Kahraman”.

ONA ANLAYACAĞI DİLDEN CEVAP VERDİK Mİ... YOKSA

CANAVARLAŞMIŞ bir popülist ruh, kalkıp sizin ülkenizi tehdit ediyorsa...

İçinden fırlamış popülist canavar “Seni yok edeceğim, ülkende taş üstüne taş komayacağım, harabeye çevireceğim” diye haykırmaya başlamışsa... Önünde iki yol vardır.

*

Ya sen de aynı popülist iştahla, kabarıp, “Sıkıyorsa gel yık” veya “Nah yıkarsın” veya “Asıl ben senin memleketinde taş üstünde taş bırakmam” diye heyheylenirsin...

Yani o kendi halkının gururunu okşayıp, onun kabarmış popülist iştahını iyice azdırıyorsa, siz de kendi halkınızın gururunu kabartacak bir popülizmle cevap verirsiniz.

Ne yazık her toplumda bu tavrı “milli gururun gereği” gören insan oranı aşağı yukarı aynıdır.

Ama karşındaki iştahı kabarmış popülist güç, aynı zamanda büyük bir ekonomik güçse...

Ve o adam, daha dün iki tweet’le ülkenizin parasını üç kuruşa çevirmiş, koskoca Çin borsasını 25 puan dibe çekmeyi başarmışsa...

Onunla aynı popülizm ringine çıkıp, o kendi halkının gururuna seslenirken, siz de kendi halkınızın popülist iştahını kabartacak bir üslupla yumruk atmaya başlarsanız bu akıllı bir taktik olmaz.

*

Sevinerek görüyorum ki, geçen pazartesi gününden beri Ankara’da akıl var. Trump’ın popülist heyheylenmesi milli gurur meselesi haline getirilmedi.

Ve ilk milli gurur saldırısı kazasız belasız atlatıldı.

 

HÜKÜMETE YAKIN İKİ AKILLI SES: ‘GURUR MESELESİ YAPMAYALIM’

SABAH gazetesinin iki yazarı dün serinkanlılığa ve akla davet eden iki yazı yayınladı.

Hasan Basri Yalçın diyor ki: “...Bu durumu rasyonel zeminde tutmaya ihtiyacımız var. Her sözden bir hakaret gerekçesi çıkarmak yerine sürece sahip çıkmak zorundayız... Bunu bir gurur meselesi olarak görmek yerine güvenliğimiz açısından değerlendirmek lazım.”

- Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi Prof. Dr. Burhanettin Duran ise bu sözleri bir tehdit değil “Trump usulü pazarlık” olarak görüp, ona göre cevap verilmesi taraftarı olduğunu yazıyor.

Bence her iki yazı da Ankara’ya “Tamam o kendi bildiği dilden konuşsun, ama biz onun bildiği dilden değil, kendi menfaatimize uygun akıl dilinden konuşalım” mesajı veriyor.

HARİKA BİR PREMİER LEAGUE YORUMCUSU DAHA GELİYOR

TBMM antetli kâğıtta çok konuşulacak bir Mehmet Âkif cevabı

YİĞİT Caner Aydın.

1992 yılında doğdu. 2013 yılındayken yıkılan bir stadın parçaları başına düşünce boyun omuru C6 seviyesinde kırıldı ve omurilik felci geçirdi.

Göğüs altından itibaren bütün vücudu ve elleri bu felçten etkilendi. Adını ilk defa geçen eylül ayında duydum. Paralimpik oyunlarda 2 rekorla okçulukta dünya şampiyonu olan milli takımımızın üç elemanından biriydi. Sonra öğrendim ki, sporla ilgisi orada kalmamış.

Çok iyi bir futbol bilgisine sahip olmuş.

Ve şimdi Türk spor tarihinde bir ilke de imza atmaya hazırlanıyor. Haftanın en az 4 gecesi müdavimi olduğum SSport kanalında futbol yorumları yapacak.

Üstelik İngiliz Premier League’i gibi, dünyanın en üst seviye futbol maçlarını, mükemmel bir teknik bilgi ile bize aktaracak. Geçenlerde BBC’nin bir kanalında, eli bileğinden kesik bir hava tahmini uzmanını seyretmiştim. Geçen hafta Floransa’da ünlü bir restoranın mutfağında çalışan harika bir spastik gençle tanışmıştım.

Şimdi kendi ülkemde, Uğur Meleke, İbrahim Altınsay gibi harika yorumcular yanında engelli bir futbol yorumcusunun analizlerini izleyeceğim. Yiğit’e başarılar diliyorum... SSport’u da bu kararından dolayı kutluyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp