Top
13/03/2019

Kabataş’ta ağzı yanan gazeteci, Beyoğlu’nda sütlacı üfleyerek yiyor

- Acaba Kabataş’taki gibi kim balıklama atlayacak üzerine...

- Kim bu iddianın gönüllü fedaisi, avukatı, savcısı olacak...

- Kim gidip orada insanlarla konuşacak, ağızlarından laf alacak...

- Kim “Arkadaşımdan duydum resmen ezanı yuhalamışlar” diye yazacak, hayali mülakatlar yayınlayacak...

*

Kimse çıkmadı...

İlk gün heyecanıyla yazan bile ertesi gün vicdanı ile geri aldı...

*

Demek ki alacak derslerimiz varmış... Ve dersimizi almışız.

Yani arkadaş...

Kabataş’ta ağzı yanan gazeteci, bu defa Beyoğlu’nda sütlacı üfleyerek yedi...

*

Durun, daha güzeli de var...

Yerel düzeydeki adaylara bakıyorum... Onlar da atlamadı bu olayın üzerine...

*

Bakın şuraya yazıyorum...

Güzel hareketlerdir bunlar...

Ve seçim sonucu ne olursa olsun... Seçim sonrası için güzel işaretlerdir...

DİYORUM Kİ BU İDDİANAME MANSUR YAVAŞ’A YARAR

KEZA seçime 20 gün kala Mansur Yavaş hakkında apar topar bir iddianamenin yazılması...

*

Diyorum ki...

Bu yanlış bir strateji...

*

Diyorum ki...

İnandırıcı değil...

*

Diyorum ki...

Bu hareketler ‘millet ittifakı’nın adaylarını mağdur duruma düşürür...

*

Diyorum ki...

Bu, en büyük zararı ‘cumhur ittifakı’nın adaylarına verir...

*

Diyorum ki...

Bileklerinin hakkıyla kazansalar bile...

O zafere gölge düşürür...

ÖZDEMİR HOCAM BAK KÜÇÜMSEDİĞİN ÇOCUKLAR KAÇ MİLYAR DİNLENİYOR

Kabataş’ta ağzı yanan gazeteci, Beyoğlu’nda sütlacı üfleyerek yiyor

DÜN Music Business International sitesinde küçücük bir ilan vardı. Lauv’un şarkılarının “stream” yani müzik platformlarında dinlenme sayısı 2 milyarı geçmiş.

Sadece bu yıl çıkan son şarkısı “I’m so Tired” dün itibariyle sadece Spotify’da 94 milyon kere dinlenmişti. “I Like Me Better” adlı şarkısı 646 milyon kere dinlenmiş.

1994 doğumlu Amerikalı bir şarkıcı ve şarkı sözü yazarı.

Asıl adı Ari Staprans Leff.

Ve hayatı müzik olan bir insan olarak size şunu söyleyebilirim ki, bu sayılar müzikal açıdan da hak edilmiş sayılardır.

Yani sıkı müzisyen bu çocuklar... Öyle kafası 1970’lerde, 80’lerde kalmış hüzünlü nostaljiklerin anlayabileceği türden çocuklar değil.

HAVLAYIN SİZE NE TÜR KÖPEKSİNİZ SÖYLEYEYİM

Kabataş’ta ağzı yanan gazeteci, Beyoğlu’nda sütlacı üfleyerek yiyor

BUGÜN sizin nasıl bir köpek olduğunuzu anlatacağım. Yapacağımız iş basit...

*

Karşınıza bir kamera koyacağım, onun önüne oturacaksınız ve havlamaya başlayacaksınız.

Etraftan çekinip öyle süklüm püklüm havlarsanız, “Daha yüksek sesle havla” diyeceğim...

*

Köpek gibi havlayacaksınız... Ben de size hangi cins köpek olduğunuzu söyleyeceğim...

Bir buldog musunuz... İri bir kangal mı... Yoksa bir kaniş terrier mi... Yani siz ne tip bir köpeksiniz, onu bulacağız...

*

New York’un Park Avenue’sunda yeni bir müze açıldı...

Adı “Museum of the Dog”, yani köpek müzesi...

İçinde köpek tablolarından ve heykellerinden oluşan büyük bir koleksiyon var.

*

İşte bu müzede böyle interaktif bir bölüm var.

Size yukarıda anlattığım simülasyonla hangi tür köpek olduğunuzu söylüyor.

*

New York’a ilk gidişimde ilk yapacağım iş bu olacak... Bakalım ben ne tür bir köpeğim öğreneceğim.

*

Şimdiye kadar kendimi bir gazeteci olarak “watchdog”, yani tarassut köpeği sanıyordum...

Zamanla öğrendim ki onu yapabilecek kadar yürekli değilmişim...

*

Şimdi gerçek köpek kimliğimi öğrenmek için New York seyahatimi sabırsızlıkla bekliyorum.

Kurt köpeği miyim...Kangal mı...

Labrador mu...

*

Yoksa bir fino mu...

Kabataş’ta ağzı yanan gazeteci, Beyoğlu’nda sütlacı üfleyerek yiyor

BANA KÖPEK DERSENİZ

HERHALDE yanlış anlamadınız... Ben başka bazıları gibi “köpek” kelimesine hiçbir zaman olumsuz anlam yükleyen insanlardan değilim. Biri çıkıp bana “Köpek” dese, onu hakaret olarak almam. O nedenle kedilerime köpeklerime insan ismi vermeyi çok severim.

Bir defasında bir keçiye “Ertuğrul” ismi verilmesini kendim istemiştim. Olay şu.

DÜNYANIN EN ÜNLÜ KEDİSİ

Kabataş’ta ağzı yanan gazeteci, Beyoğlu’nda sütlacı üfleyerek yiyor

PAZARTESİ günü Times gazetesinde okudum. Şu an için dünyanın en ünlü kedisi “Lil Bub”muş...

Dili doğuştan böyle dışarıda bir kedi. “iamlilbub” adlı Instagram hesabının 2 milyon takipçisi var.

Robert de Niro’nun hayran olduğu bir kediymiş.

Ancak onunla ilgili asıl haber şu.

Bilim insanları bu kediyi incelemeye başlamış. Çünkü bize çok sempatik gelen dil çıkarışı, aslında genetik bir hastalığın yol açtığı durum olabilirmiş.

Nitekim ünlü Max Planck Enstitüsü onu incelemeye başlamış.

Lil Bub’la ilgili ikinci ilginç haber ise bu kedinin dedeleri büyük bir ihtimalle Ernest Hemingway’in kedileriymiş. Çünkü onun dili de böyle dışarıdaymış ve bu tür kedilerin hepsinin aynı atadan geldiği tahmin ediliyormuş.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp