Top
12/04/2019

A... Öteki dünyanın kapısı gerçekten yuvarlakmış

İnsanoğlu, yıllardır konuşulan ve “karadelik” denilen “şey”in fotoğrafını çekti.

Siz buna “Öteki dünyanın kapısı” da diyebilirsiniz.

*

Ancak bu haber sadece Washington’da değil, dünyanın 6 yerinde daha aynı anda açıklandı.

A... Öteki dünyanın kapısı gerçekten yuvarlakmış

Çünkü bir yıldızın karadelik içinde yutulma anını görüntülemek için dünyanın 6 ayrı yerine konan devasa teleskoplar aynı anda aynı yere odaklanarak, bir anlamda dünyadan bile büyük bir teleskop yarattılar.

Buna “Olay ufku teleskopu” adını verdiler.

Son veri de 2017 yılında Güney Kutbu’ndaki teleskoptan geldi ve bu veriler birleştirilerek, bir karadeliğin muhteşem fotoğrafı çekildi.

*

İnsanoğlu karadeliğin ağzını hep yuvarlak olarak tahayyül etmişti.

Gerçekten de yuvarlakmış.

BİLİM TANRI’NIN ARKA BAHÇESİNE Mİ GİRDİ

A... Öteki dünyanın kapısı gerçekten yuvarlakmış

ÇARŞAMBA günü açıklanan fotoğraf 4 ay önce yayınlanan “Tanrı’yı Gören Son İnsan” kitabımın önemli bir bölümüydü.

Böylece o kitapta merak ettiğim konunun cevabını daha 4 ay önceden almış oldum.

Meraklısına “Tanrı’yı Gören Son İnsan” kitabımdaki “Tanrının Burnunu Görmek İsteyen 8 İnsan” adlı bölümü tavsiye ederim.

Çekilen bu fotoğrafla, kitapta savunduğum tezin bir bölümü daha kanıtlanmış oldu.

A... Öteki dünyanın kapısı gerçekten yuvarlakmış

Bilim artık Tanrı’nın kapısına dayandı, hatta arka bahçesinin çitlerini bile aşmaya başladı.

Çünkü inancın kendine ait en önemli bölge, bizim için hâlâ en büyük hiçlik olan “öteki dünya”...

Öteki dünyanın kapısı çalındı.

Şimdi sıra canlıyken girmeye geldi...

Peki Christopher Nolan’ın “Interstellar” filmindeki gibi oraya gidip geri gelmek mümkün mü: Gelin Türk siyasetinin bugünkü karadeliğini bir kenara bırakıp onu da konuşalım.

TEORİK OLARAK MÜMKÜN OLMAYAN ‘TEORİK OLARAK’ MÜMKÜN MÜDÜR

BİLİYORUM mantıksız gibi görünen bir soru oldu. Ama anlatayım.

Kapısı fotoğraflanan o yer “Gidenin asla geri gelmediği” bir yer mi?

Şimdilik bildiğimiz öyle. Einstein, belli bir yerde olağanüstü bir enerji birimi olduğunda, madde, uzay ve zamanın bir hiçliğe dönüşeceğini söylemişti.

Yani burası bir yerçekimi mezarlığı ve o mezarlıktaki yerçekimi hızı ışık hızından daha fazla olduğu için, içine girenin geri gelmesi teorik olarak mümkün değil.

Ama daha önce bir yazımda anlattığım gibi, İtalyan fizikçi Carlo Rovelli, “Teorik olarak mümkün olmayan bu geri dönüşün, teorik olarak mümkün de olması gerektiğini” söylüyor.

Ona da “Akdelik” diyor.

Yani karadelikle bu “White hole” (akdelik) arasında bir geçişin bulunması gerektiğini iddia ediyor.

*

ÖNEMLİ NOT: Eğer, Türkiye’de geri zekâlılık boşluğunda ışık hızıyla hiçliğe doğru düşen siyah ve beyaz trollere bunu anlatmak teorik olarak mümkün müdür diye sorarsanız cevabım şu olur:

Kanıtlanmış olarak mümkünsüzdür...

Böyle bir geri zekâlılık boşluğuna düşen asla asla asla geri gelemez.

BOLU’DA CHP’Lİ YENİ BAŞKANIN ALDIĞI İLK KARARI DUYDUNUZ MU

BOLU bu seçimin en büyük sürprizlerinden biriydi.

Muhafazakârlığın kalelerinden biri olan şehri bu defa CHP’li bir aday kazandı.

Önceki gün gazetelerde vardı ama satır aralarında kalmıştı. Yeni belediye başkanı Tanju Özcan’ın, mazbatasını alıp koltuğuna oturduktan sonra aldığı ilk karar şu olmuş:

“Bundan böyle Bolu’da Suriyeli göçmenlere işyeri açma ruhsatı vermeyeceğim...”

*

Bazılarınıza çok ters gelebilir.

İnsani bulmayabilirsiniz... Ama dikkat...

Yeni başkan seçim kampanyasında bu vaatte bulunarak seçmenden oy istemiş.

*

Sonuç ne olmuş?

2014 yerel seçiminde AK Partili aday yüzde 49 oy alarak başkan seçilmiş.

CHP’li adayın oyu yüzde 32’ymiş.

Bu seçimde CHP adayı yüzde 49 oy almış.

AK Partili aday yüzde 44’te kalmış.

Ve seçilen başkan şimdi seçmenine verdiği sözü yerine getiriyor.

-

AK Parti’nin seçim telaşından hiçbir şeyi göremeyen yöneticilerine “Dikkat” diyorum.

Hem AK Parti hem ortağı MHP tabanında da çok ses getirecek bir karar bu.

ÇOK UÇAN ADAMIN AYNI GECE TOKYO-İSTANBUL İZLENİMLERİ

GEÇEN pazartesi gece yarısından sonra İstanbul’un yeni havalimanından ilk uçuşumu yaptım.

İşte ilk izlenimlerim.

*

- Gelirken havalimanının gece ışıklandırılmış hali, gündüz halinden çok daha etkileyici görünüyor.

*

- Gece yarısından sonra uçtuğum için havalimanı bana sanki bomboşmuş gibi göründü. Yani büyüklük içinde kaybolma efekti vardı.

*

- İnsan yolcu olarak girdiğinde yüksek tavanlar daha da etkileyici görünüyor.

*

- Polis kontrolünden geçişte bilgi işlem sistemleri arıza yaptı, ancak görevli memurlar çok kısa sürede elle yazarak pratik bir çözüm buldular.

*

- THY Lounge’u beklediğim gibi çok iyiydi. Gece yarısı olmasına rağmen ince kıtır pideyi keyifle yedim.

- Uçaklara geçiş köprüleri ve girişleri gerçekten çok estetik ve yolcu dostuydu.

*

- Uçağın taksi süresi söylendiği gibi bana da uzun geldi. Ama Tokyo Havalimanı’nda indikten sonra köprüye kadar geliş süresine bakınca bizimkinin o kadar da uzun olmadığını düşündüm.

*

- Tokyo Havalimanı’na indikten sonra gördüğüm manzara, İstanbul’un yeni havalimanının epey ileride olduğu duygusu verdi.

HARİÇTEN GAZEL GİBİ OLMASIN AMA

- Filistin halkının, çoluğunun çocuğunun kanına girdi...

- Irkçılığa varan politikaları ile Amerika dışında bütün dünyanın nefretini topladı, devletinin adını kapkara hale getirdi...

- Kendi de, karısı da gırtlağına kadar yolsuzluğa bulandı...

- Son dakikada Filistin’e karşı yine kanlı bir savaş vaat etti...

Netanyahu yine de seçimden birinci parti olarak çıktı.

Ne diyeyim...

Rabbi İsrail’de ona oy vereni de vermeyeni de korusun.

Allah ve Tanrı da bütün dünyayı bu adamın başına açacağı belalardan korusun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp