Top
Erdal Sağlam

Erdal Sağlam

erdal.saglam@radikal.com.tr

24/02/2014

Seçim-toto başladı

YAKLAŞIK iki haftadır yabancı fonların, banka ve aracı kurumların Türkiye’ye ilgisinin arttığını gözlüyoruz.

Hem Ankara ve İstanbul’a gelen yabancı fon temsilcilerinin sayısı bir hayli arttı, hem de yerli bankacıların fonların bulunduğu ülkelere gidip, Türkiye’yi anlattıkları toplantıların sayısı.
Yabancı ilgisinin artmasının bir nedeni elbette, yatırımları için fonların yıllık planlama yapma dönemine denk gelmesi. Yani Türkiye gibi başka gelişmekte olan ülkeleri de araştırıyorlar. Ancak önemli bir neden de Türkiye’ye ilişkin risk algısının artmış olması. Daha önce Türkiye’ye yatırım yapmış yani pozisyonu olanlar da, yatırımı planlayanlar da, önümüzdeki dönem ne tür gelişmelerin olabileceğini araştırıyor, buna göre pozisyon belirlemeye çalışıyorlar.
Yabancı fon temsilcileri zaten kağıt üzerinde, diğer ülkeler gibi Türkiye için de, fiyatların geldiği düzey, yatırım yapılması halinde hangi araçtan ne oranda kâr elde edilebileceği üzerinde araştırmalarını yapıyorlar. Ancak yetmiyor, ülkeye bizzat gelip önümüzdeki dönem ekonomik gelişmeleri de etkileyecek olan siyasi gelişmeler üzerinde dikkatle duruyorlar. Özellikle geçen yıl Haziran’dan itibaren başlayan sosyal çalkantılar, demokrasi ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına dönük Batı’da oluşan algının ne ölçüde geçerli olduğunu, nasıl bir seyir izleyeceğini ve ne tür sonuçlara yol açabileceğini kestirmenin peşindeler.
O nedenle yabancıların Türkiye’de görüştüklerine ilk yönelttikleri sorular siyasi gelişmelere ilişkin oluyor. Soruların başında da 30 Mart seçimlerinde partilerin alacağı oy oranları, daha çok da AKP’nin oy oranına  ilişkin tahminler geliyor.
Bir başka deyişle, her seçim döneminde olduğu gibi, yabancılar Türkiye seçimlerine ilişkin seçim-toto oynamaya başladılar. Yerli piyasa oyuncularının seçimlere ilişkin olarak zeminin kaygan olduğunu o nedenle tahmin yapmak için en az 2-3 hafta daha geçmesini beklemek gerektiğini düşündüklerini biliyoruz.
Ancak yabancı fon temsilcileri, biran önce pozisyon alma kaygısının da etkisiyle, biran önce oy oranlarına ilişkin tahminleri almak istiyorlar.

BAŞBAKANA BAKIŞLARI DEĞİŞMİŞ

Yabancı fonlar önlerini görüp pozisyon almaları adına en çok üzerinde durdukları konu, her zaman istikrarın sürmesi olur. Ancak bu kez görüşlerinin biraz değiştiğini gözlüyoruz. Yüzde 40 gibi bir oy alması halinde AKP’nin mevcut durumu sürdüreceğini ancak yüzde 45 ve üzerinde oy alması halinde toplumsal huzursuzluğun artacağı beklentileri var. Bir başka deyişle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yüksek oy oranı halinde baskıcı tutumunun süreceği ve dolayısıyla toplumsal huzursuzluğun önümüzdeki dönem artacağını bekliyorlar.
Buna karşılık AKP’nin yüzde 35 ve altında oy alması halinde siyasi değişimin başlayacağını tahmin edip, bunun da yeni bir belirsizlik olacağını düşünüyorlar.
Yabancıların Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yer değiştireceği bir senaryoya, son dönemde etkinliği zayıflayan Ali Babacan’ın etkinliğinin artacağı beklentisiyle, daha sıcak baktıklarını gözlemliyoruz. Ancak Cumhurbaşkanı Gül’ün son tartışmalı yasaları onaylamasıyla, Başbakanla aynı biçimde değerlendirilip, prestij kaybına uğradığı konusundaki gözlemlerini de aktarıyorlar.
Elbette yabancı fonlar, Türkiye ekonomisinden kâr elde edebilmek için geçerli siyasi senaryolardan yana tercih koyuyorlar. Değişim dönemlerinde, yeni bir öngörülebilir yönetim oluşana kadar da böyle davranırlar. Ancak belli ki artık uzun süre mevcut siyasi tablonun devam etmeyeceğini görüyorlar ve pozisyon alabilmek için olası senaryoları önceden görebilmenin çabası içindeler. Bu nedenle Türkiye’ye, uzun süreden sonra, yeniden yoğunlaştılar.
Özetle; yabancı fonlar başka, geniş halk kesimleri başka açılardan yaklaşıyor ama yerli-yabancı herkes giderek daha fazla seçimlere odaklanıyor.

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp