Top
Erdal Sağlam

Erdal Sağlam

erdal.saglam@radikal.com.tr

04/03/2019

Enflasyonda trend aşağı yönlü olur mu?

Bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak şubat ayı enflasyonunun yüzde 0.50 civarında açıklanması bekleniyor. Yüzde 0.50’lik ağırlıklı beklenti gerçek olduğu takdirde, şubat sonunda yıllık enflasyon rakamı yüzde 20.10 olacak. Geçen yıl şubat ayındaki yüzde 0.7’lik tüketici fiyat artışı göz önüne alındığında, yıllık enflasyonda geçen aya kıyasla fazla bir değişiklik olmayacağı da kendiliğinden otaya çıkıyor. Dolayısıyla mart sonundaki yerel seçimlere girilirken yıllık enflasyon rakamının, küçük oranlarda aşağısında ya da yukarısında olmak üzere, yüzde 20 olacağını söyleyebiliriz.

Hükümetin aldığı önlemler, tanzim satış gibi uygulamalara rağmen, şubat ayında piyasadaki fiyatların fazla değişmediğini söylemek yanlış olmaz. 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) nın açıkladığı perakende satış endeksi sonuçları da fazla değişiklik olmadığını açıkça gösteriyordu. İTO Şubat ayında perakende fiyatlarda yüzde 0.98, toptan fiyatlarda ise 0.95 oranında artış tespit etti. Bu oranlarla birlikte perakende fiyatlar 2019 Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yüzde 18.37, toptan fiyatlarda ise yüzde 23 artış gösterdi.

İTO’nun belirlemelerine göre şubat ayında perakende fiyatlar bir önceki aya göre, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 3,06, kültür, eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 1.79, gıda harcamalarında yüzde 1.45, konut harcamalarında yüzde 0.68, ev eşyası harcamalarında yüzde 0.34 artış gösterirken, giyim harcamalarında yüzde 1.27, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 0.03 azalış görüldü.

Bu belirlemeler daha önceki fiyat eğilimlerinde şubat ayında önemli bir değişiklik olmadığının, yıllık enflasyonun trendinin aynı kaldığının bir teyidi olarak da görülebilir.

NE ZAMAN DÜŞECEK?

Bu beklentiye karşılık hükümet, yıl sonu için belirlenen yüzde 15 civarındaki yıllık enflasyon hedefine ulaşılacağını savunuyor. Bu beklentinin aslında piyasalar tarafından da benimsendiğini, yıl sonunda yüzde 15 olmasa bile 16-17’lik rakamlara inileceği beklentisinin hakim olduğunu görüyoruz.

Bunun en önemli nedeni tabi ki geçen yılki baz etkisi. Geçen yıl martta yüzde 1, nisanda 1.9, mayısta 1.6, haziranda yüzde 2.6’lık artış rakamları görülmüştü. Özellikle mayıstan sonra enflasyon birkaç aylığına düşüş gösterebilir. Buna karşılık 2018’deki dalgalı baz etkisi nedeniyle, yine bu yıl içinde iniş çıkışlar yaşanabilir. Ama yıl sonunda geçen yılın eylül ve ekim aylarındaki yüksek rakamların dışarıda kalmasıyla, yıl sonunda yüzde 15’lik hedefe yakınlaşma olabilir.

Ancak burada seçim sonrası alınacak tedbirler, uygulanacak zam ve vergi politikalarının etkisi büyük olacak. Örneğin seçim öncesi yapılan indirimler nedeniyle düşük çıkan ulaştırma harcamalarında yeniden artış kaçınılmaz.

Buna karşılık gıda enflasyonu hala yüksek seyrediyor ve yüzde 30 civarındaki seyrini koruyor. Bunun yaz ayları geldiğinde düşmesi yani enflasyona olumlu katkı vermesi doğal sayılacak. Bu arada giyim gibi gruplarda indirim sürecinin biteceğini, sigarada olduğu gibi bekletilen zamların yürürlüğe gireceğini, otomobil ve beyaz eşya başta olmak üzere zam için seçim sonrasının beklendiğini gözden uzak tutmamak gerekiyor.

Seçim sonrası uygulanacak ekonomik tedbirlerin netleşmesiyle, kurlarda görülecek hareketler ve iç talebin seyri enflasyon trendini belirleyecek.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp