Top
Erdal Sağlam

Erdal Sağlam

erdal.saglam@radikal.com.tr

04/02/2019

Enflasyonda 2 aylık eksi dönemin sonu

Piyasadan alınan tahminler, enflasyon beklentisinin ortalama yüzde 1.1 artış olduğunu gösteriyor. Bu takdirde yıl sonunu yüzde 20.3 ile kapatan yıllık enflasyon çok düşük oranlı bir artış kaydedecek.

2018 Ağustos ayında yaşanan kur atağının ardından geçen yılın son 4 ayı enflasyon açısından çok inişli çıkışlı bir dönem oldu. Eylüldeki yüzde 6.3’lük aylık fiyat artışı sonucunda yüzde 24.52’ye kadar çıkan yıllık enflasyon, ekim ayındaki yüzde 2.67’lik artışın ardından, son yılların en yüksek oranı olan yüzde 25.24’ü gördü.

Ardından kurlarda nispeten istikrarın sağlanması ve fiyat artışlarına dönük alınan sert önlemler sonucu geçen yılın son iki ayında enflasyon eksi çıktı. Daha önceki yıllarda eksi rakamlar görülürdü ama bu tek ayla sınırlı kalır, iki ay üst üste yaşanmazdı. Geçen yıl kasımda yüzde 1.44, aralıkta ise yüzde 0.40 eksi rakamlar gerçekleşti. Bu iki aylık gerileme sonucu yıllık enflasyon da 2018 yıl sonunda 20.3’e kadar çekilebildi.

PEKİ, BUNDAN SONRA NE BEKLENİYOR?

Şubat ayı enflasyonu mart başında çıkacağı için, yerel seçimler öncesi açıklanacak son enflasyon açıklaması olacak. Ekonomik sıkıntının geniş halk kesimlerine yayıldığı bir dönemde şubat ayı enflasyonunun düşük çıkması için çalışılacaktır.Bu durum artık piyasalar tarafından makul görülürken, seçim sonrasında ise hem vergi indirimlerinin sona ermesi hem de bekletilen zamların devreye girmesi nedeniyle, nisan ayından itibaren fiyat artışlarının yeniden hızlanması bekleniyor. Buna karşılık baz etkisi nedeniyle, yani 2018’in ilk 7 ayındaki makul oranlar nedeniyle, yıllık enflasyon oranlarının 2019’un geriye kalanında önemli ölçüde artması da beklenmiyor. Buna karşılık hükümetin belirlediği yıl sonunda yüzde 15 civarında bir rakama inilmesi hedefi ise piyasalar açısından zor görülüyor.

PİYASALARA ETKİSİ

Bu hafta yaşanacak piyasa hareketlerinde, bugün açıklanacak enflasyon rakamlarının etkisinin olacağı kesin. Piyasa uzmanları yüzde 1.1’lik piyasa tahminin gerçekleşmesi halinde, önemli bir hareket olmayacağını, ancak aylık yüzde 2’ye yaklaşan bir enflasyon oranının tepki ile karşılanabileceğini belirttiler. Aynı şekilde yüzde 1’in epey altında çıkacak rakamlar da, bu kez olumlu yönde, piyasa hareketlerine neden olabilir.

Ancak bu haftaki piyasa hareketlerinde Fed’e ilişkin beklentiler, yani küresel piyasalardaki gelişmeler, yine daha etkili olacak gibi gözüküyor. Fed’in geçen haftaki toplantıda faizi değiştirmeyip, faizler konusunda sabırlı olacağı ifadesi ve bilanço küçültme hızını düşürebileceğine dair sinyaller tüm gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye’de de piyasalarda olumlu karşılandı. Merkez Bankası’nın sıkı para politikasında ısrar edeceğini söylemesinin ardından, Fed açıklaması TL’nin önemli ölçüde değer kazanmasına neden oldu.

Euro bölgesinde beklentilerin altında gelen büyüme rakamları, ABD’nin Çin ile ticaret görüşmelerinde anlaşma umudunun doğması gibi gelişmeler piyasaları derinden etkileyecek. Cuma günü ABD ekonomisinden gelen olumlu haberlerin, verilere bağlı hareket edeceğini belirten Fed’in tavrında bir değişiklik yaratıp yaratmayacağı da yeni tartışma konusu oldu.

Kısacası; piyasada hareketlilik bitmeyecek gözüküyor.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp