Top
Cengiz Semercioğlu

Cengiz Semercioğlu

csemercioglu@hurriyet.com.tr

13/07/2019

Pucca’nın 5 yılı


Takipçi sayısını artırmak, popüler olmak için abuk sabuk paylaşımlar yapacağımız bir yer hiç değil.
Suçu ve suçluyu övemezsin, terörü övemezsin, halkı kin ve düşmanlığa tahrik edemezsin, dini ve milli değerler üzerinde istediğin gibi tepinemezsin.
Yasalar yakana yapışır.
Buraya kadar tamam da tüm bunlar hiçbir şey paylaşmayacağımız anlamına da gelmiyor...
Pucca’nın paylaşımında da 5 yıl 10 ay hapis cezası alacağı bir durum yok.
“Narcos” dizisinden hareketle attığı bir tweet yüzünden “uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirme” suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası aldı. Zannedersiniz ki gemilerle uyuşturucu kaçırırken yakalandı!
Kararı istinaf mahkemesine götürecek şimdi, orası da kararı onarsa Yargıtay’a temyize gidecekler.
Yargıtay da onarsa hapse girecek Pınar Karagöz, nam-ı diğer Pucca...
Tamam uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını övmek suç, tamam cezası olsun, tamam Pucca’nın yaptığı gereksiz bir şaka ama 5 yıl da neyin nesi?
Burada en büyük etken Pucca’nın 1.9 milyon takipçisi olması.
Mahkeme kararında, “Söz konusu tweet’in ulaştığı kişi sayısı da göze alınarak 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı” deniyor.
Demek 1.9 değil 19 milyon takipçisi olsa 70 yıl hapis cezası alacaktı!
Pucca’nın takipçilerinden biri de benim, uyuşturucuyla ilgili attığı saçma tweet’ten de gram etkilenmedim.
Dolayısıyla takipçi sayısına bakarak cezayı belirlemek hakkaniyetli bir terazi değil...

Tartışmayı bilmemek

Bu ünlülerin, özellikle de kadın ünlülerin tartışmadan gram anlamadığına kesin kanaat getirmiş durumdayım.
Artık sosyal medyaları var ya diledikleri gibi terbiyesizleşeceklerine inanıyorlar.
Bir konuyla ilgili eleştiri yapıyorsun, başlıyorlar “lan”lı, “lun”lu yanıtlar vermeye, bel altından vurmaya, hakaretler etmeye, iftiralar atmaya...
Yahu sevgili dostum, ben sana bir konuyla ilgili içinde hiçbir iftira, hakaret olmayan, kırıp dökmemeye özen gösteren bir eleştiri yazısı yazıyorum.
Sen anında işi terbiyesizliğe döküyorsun.
Benim eleştirime karşı söyleyecek bir şeyin varsa başım gözüm üstüne.
Yoksa benim için de yoksun...

Pucca’nın 5 yılı

Avrupa’ya ilk kadın futbolcu transferi

Dünya Kupası’nın kadınlar futboluna ilgiyi patlatacağını daha turnuva başlamadan yazmıştım.
Hem seyirci hem reyting olarak gerçekten de öyle oldu, rekorlar kırıldı maçlarda.
Bu arada yurtdışına ilk kadın Türk futbolcusu önceki gün transfer oldu.
Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Derya Arhan, İspanya ikinci lig ekiplerinden Liberbank Santa Teresa Badajoz’a transfer oldu.
İkinci lig ama olsun, şu transfer bile dünyada kadınlar futbolunda patlayan tsunaminin bize ulaşan ufak dalgalarıdır.
Beşiktaş’ı ve Derya’nın yetiştiği Karadeniz Ereğli Belediyespor’u kutlamak gerekiyor.
Galatasaray ve Fenerbahçe hâlâ ne bekliyor anlamış değilim...

Fiyatlar yüksek Savaş

Savaş Özbey, Çeşme’de ve Bodrum’da fiyatlardan yakınanları eleştirdi dün Kelebek’teki yazısında.
Sezonun kısa olduğunu, personel bulunamadığını, 60-70 gün iş yapan mekanların bütün bir yılı kurtarmaya çalıştığını anlattı.
Haklısın Savaş, bunların hepsine katılıyorum. Tıpkı kışın kayak turizminde olduğu gibi, özellikle Alaçatı gibi sezonun kısa olduğu yerde fiyatların yüksek olması anlaşılır.
Bu yüzden fiyatları Yunan adalarıyla falan da karşılaştırmayacağım.
Ancak İstanbul’da da dışarı çıkmak, restorana gitmek, bir kulüpte eğlenmek ateş pahası artık.
Hem yeme-içme fiyatları arttı, hem vergiler yükseldi, hem mutfaktaki bütün malzemelere zam geldi.
Bu da doğrudan müşteriye yansıyor artık...
250 liranın altında şarap açamıyorsun. İki kişi bir restorandan 500 liranın altında çıkamıyorsun.
İki sene önce böyle miydi, en iyi sen bilirsin Savaş...
O yüzden sadece Çeşme ve Bodrum’da değil, Türkiye’nin her yerinde yeme içme fiyatları pahalı.
Son iki yıldır mekanlardaki azalan müşteri sayısından, insanların evde kendi şarabını rakısını üretmesinden bile anlayabilirsin bunu...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp