Top
Ayşegül Domaniç Yelçe

Ayşegül Domaniç Yelçe

yelcester@gmail.com

08/11/2019

Türkiye okuma kültürü araştırması

Türkiye'de okuma kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yolunda çalışmalar yapan Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Konda Araştırma Şirketi’ne yaptırmış olduğu araştırma, Türk halkının ‘aslında okuduğunu’ gösteriyor.

Saha çalışmaları 14-15 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen söz konusu araştırmanın sonuçları, Türk insanının % 42,3’ünün kitap okuduğunu ve bu kesimin % 85’inin beşten fazla kitabı bulunduğunu gösteriyor. Kitap okuyanların üçte biri 24 yaşın altında, dörtte biri ise öğrenci. Eskiden kitap okumuş olduğunu söyleyenlerin % 67’si 33 yaşın üstünde. Bu kesimin yarısı son üç ayda hiç kitap okumamış, üçte biri de sadece bir kitap okumuş.

Kitap okuyanlar okuyacakları kitabı sırası ile; konusuna, arkadaş tavsiyesine, türüne, yazarına ya da hakkında yazılanlara göre seçtiklerini söylüyorlar. Tercih edilen kitap türleri arasında roman, öykü, şiir gibi kurgu kitaplar % 42’lik bir oranla ilk sırayı alıyor. Bunu

% 34’lük bir oranla dini kitaplar takip ediyor. Kurgu kitaplar arasında ise; sırasıyla en fazla tarihi, macera/polisiye, romantik/duygusal ve psikolojik konular tercih ediliyor. Kurgu dışı kitaplarda ise yine sırasıyla; tarih, kişisel gelişim, psikoloji, mizah, bilim, sanat, felsefe ve coğrafya konuları öne çıkıyor.

Araştırma sonuçları kitap satın almayanların oranının % 34 olduğunu gösteriyor. Kitap alanların % 28’i küçük bağımsız kitap evlerinden, % 24’ü zincir kitap evlerinden, % 18’i internetten, % 14’ü ise sahaflardan almayı tercih ediyor. Toplumun dörtte biri ayda bir kez ya da daha fazla kitap okuyor. Türkiye’de % 7’lik bir kesimin evinde hiç kitap bulunmazken, % 8’lik bir kesimin evinde 100’den fazla kitap bulunuyor.

Türkiye’de son üç ayda ortalama 2.7 adet kitap okunmuş. Kitap okuyanların son üç ayda okudukları ortalama kitap sayısı ise 4.2. Türkiye genelinde en fazla kitap okuyan kişiler 15-24 yaş arasında. Bu grubun okuduğu kitap sayısı yaklaşık 4. Bunu, % 3’ü geçen bir oranla 25-32 yaş grubu takip ediyor. Bu grupta kadınlara düşen kitap sayısı ortalama 2.5 adet iken, erkeklere düşen kitap sayısı ortalama 2.5 adedi biraz geçiyor.

Okunan kitap sayısı eğitim durumuna göre de farklılık gösteriyor. Üniversite eğitimi görmüş 25-32 yaş aralığındaki bireylerin okuduğu kitap sayısı yaklaşık 4.5 adet iken, bu rakam lise mezunlarında 2’ye düşüyor. 25-32 yaş aralığındaki okuyucuların çoğunluğunu, yaklaşık 8 adet kitap ile öğrenciler oluşturuyor.

Söz konusu araştırma sosyal medya kullanımı oranlarını da gösteriyor. Araştırma sonuçları; WhatsApp, İnstagram, YouTube ve Twitter’ı tercih edenlerin 15-24 yaş aralığında yoğunlaştığını gösteriyor. 25-32 yaş aralığındaki kişiler ise en fazla Facebook kullanıyorlar. En fazla kitap okuyanlar Twitter kullanıcıları arasında. 25-32 yaş aralığındaki Twitter kullanıcıları üç ayda ortalama 4.9 adet, 15-24 yaş aralığındaki Twitter kullanıcıları ise üç ayda 4 adet kitap okumuşlar. Dünyada gençlerin sosyal medya kullanımı artarken okuma oranı düşüyor. Ancak Türkiye’de sosyal medyayı yoğun kullanan gençlerin okuması da artıyor. Kanımca bu durum sosyal bir avantaja dönüştürülebilir.

Araştırmaya katılanların % 52’si yaşadığı yerde ulaşabileceği mesafede bir kütüphane bulunduğunu söylemiş..Ancak “Bu kütüphaneyi siz ne sıklıkta kullanıyorsunuz?” diye sorulduğuna ; % 63 oranında “hiçbir zaman”, % 19 oranında” nadiren”, %12 oranında “bazen” , % 5 oranında “sık sık” cevabı alınmış. Kütüphaneyi her zaman kullananların oranı ise, yalnızca % 1.

Araştırma sonuçlarına göre okuma oranımız son 11 yılda, % 30’dan % 42’ye yükselmiş durumda. Gençler yaşlılara oranla daha fazla okuyor. Okuma oranının yüksekliğindeki en önemli etken aileden gelen destek. Toplumumuz bunun farkında olmakla birlikte, çocuğuna kitap okumayan ebeveynlerin sayısı hiç de az değil.

Bence bu araştırmanın ortaya çıkarmış olduğu en önemli bulgu, az okuyanların ve okumayanların okuma kültürüne olumlu bakıyor oluşları. Bu grubun okuma ile ilgili düşünce, yaklaşım ve tercihleri okuyanlarla paralel. Bu da okumayı yaygınlaştırma karşısında zihinsel bir engel olmadığı anlamına geliyor. Sanırım ülkemizin kitap okuma oranı konusunda dünya sıralamasında hak ettiği yere geldiğini müjdeleyen yazıyı kaleme alma tarihim giderek yaklaşıyor.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp