Top
06/01/2019

Basketbolumuzun geleceğini gördüm…

Bir genç maçı izledim… Ümit doldu içim. Keyif aldım. Geleceğe dair beklentilerim arttı…

17-18 yaşlarında delikanlılar oynuyordu. Hem de çok güzel oynuyorlardı.
Çok sert bir maç oldu. Saha içinde kemik sesleri vardı…
Ancak yere düşen gençleri takım arkadaşlarından önce, rakip takım oyuncuları yerden kaldırıyordu…
Faulü yapan hakemden önce elini kaldırıyor, topun kendisinden çıktığını hakemin düdüğünden önce söylüyorlardı…
Tribünler, ağırlıklı olarak veliler tarafından tamamen dolmuştu… Kendi çocuklarını, kendi takımlarını alkışladıkları gibi, rakip takımın attıkları güzel sayıları da alkışlıyorlardı…
Rüya gibiydi…

***
Kenarda maçı izleyen Fenerbahçe Beko basketbol Genel Menajeri Maurizio Gheardini’yi gördüm… Takım menajeri Cenk Renda’yı gördüm… Yardımcı antrenör Erdem Can’ı gördüm.
Onlar yarın Banvit ile oynayacaklar, oradan Rusya’ya gidecekler, dönüp Zalgiris ile oynayacaklar. Bu hafta 5 günde 3 maç oynayacaklar…
Ancak “işimiz var”, dememişler, gençleri izlemeye gelmişlerdi.
Anadolu Efes yöneticileri de oradaydı…
Kendinizi o çocukların yerine koyun;
Onlara verilen değeri daha güzel nasıl hissettirebilir siniz?

***
Maç Metro Enerji salonundaydı…
Son saniyeye kadar heyecan içinde geçen maçı, Fenerbahçe kazandı.
İlk maçı da Efes kazanmıştı… Geçekten kazananın hiç önem yoktu…
Türk basketbolunun kazandığı kesindi…
Geleceğimizin sağlam temeller üzerinde olduğu kesindi…
Geleceğin A milli takım oyuncularını gördüm… Aralarından çok beğendiklerim oldu. Ancak bir tane maç seyredip, oyuncu isimlerini yazmak elbette doğru olmazdı, ben de yazmadım.
İzlerseniz siz de göreceksiniz…

***
Caferağa’nın müthiş sosislisini yedim… Kahvemi içtim ve çok güzel bir maç izledim…
Bu maçın naklen yayınlandığını hayal ettim…
Okullarımızın bu çocuklara eğitim bursları verdiğini hayal ettim…
Binlerce çocuğumuzun bu yolda spor yaptığını hayal ettim…
Milyonlarca çocuğun spor yapanları görüp, orada olmayı hayal ettiklerini gördüm…
Okulların kendi aralarındaki maçları hayal ettim…
Küçük salonda değil yandaki büyük salonu dolduracak kadar öğrencinin maçları izlemek üzere geldiğini hayal ettim…
Okullarının renklerinde tişörtler giymişlerdi… Aralarda müzik çalıyor, dans edip, takımlarını destekliyorlardı…
Televizyonlarda, “Ahmet’i, A takımı aldı”, masalları yerine bu maçlar veriliyordu…
Gazeteler bu çocukları yazıyor, yorumcular geleceğin basketbolcularını seçiyorlardı…
“Bu ülkeye çok yakışır, çok da kolay olur”, dedim…
Sadece küçük bir devlet desteği ve organizasyon…
Geri kalanını kulüpler ve veliler yapmışlar…
Neden olmasın?

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp