Yasal bir düzenleme olmamasına rağmen yerel seçimlere ilk kez ittifaklarla gidilecek. AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu cumhur ittifakı, CHP ve İYİ Parti’nin kurduğu; HDP, Saadet Partisi ve DP’nin de destek verdiği millet ittifakı ile yarışacak. 24 Haziran seçimlerine gidilirken ittifaklarla ilgili yasal düzenleme yapıldığı için hangi partinin ne kadar oy aldığını tespit etmek mümkün olmuştu. Bu kez hangi partinin hangi oyu olduğunu tespit etmek güç olacak.
Peki bu seçimlerde sandığa gidince mührü kaç yere basacağız? Büyükşehirlerde oy kullananlar ile illerde oy kullananlar aynı seçim pusulasına mı oy verecekler? Bu konudaki kafa karışıklığını gidermek için Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdum. Çünkü ikisi arasında bazı farklar var.
30 büyükşehirde:
1- Büyükşehir belediye başkanlığı,
2- İlçe belediye başkanlığı,
3- İlçe belediye meclis üyeliği,
4- Muhtarlık için oy kullanacağız. Büyükşehirlerin tüm ilçeleri aynı zamanda büyükşehir belediye başkanına oy verecek. Dikkat ettiyseniz büyükşehirlerde il genel meclisi seçimi yoktur.
51 ilimizde ise:
1- İl merkezinde oturan seçmenler belediye başkanlığı,
2- İlçelerdekiler ise ilçe belediye başkanlığı için oy kullanacak. Ancak ilçeler il belediye başkanlığı için oy veremeyecek.
3- İlçe belediye meclis üyeliği
4- İl genel meclisi üyeliği
5- Muhtarlık için oy kullanacaklar.
KATILIM ORANI ÖNEMLİ
Seçimlere katılım oranı aynı zamanda seçim sonuçları üzerinde de etkili olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandığı 27 Mart 1994 seçimlerinde katılım oranı yüzde 92.2’ydi. Rekor bir katılım seviyesi. ANAP adayı İlhan Kesici’nin yüzde 22.14, SHP adayı Zülfü Livaneli’nin 20.30, DYP adayı Bedrettin Dalan’ın yüzde 15.46 aldığı, DSP adayı Necdet Özkan’ın 12.38 oy oranına ulaştığı seçimleri, oy oranını yüzde 15 arttırarak yüzde 25.19 oy oranına ulaşan Refah Partisi adayı Erdoğan kazanmıştı. Erdoğan o gün bugündür girdiği tüm seçimleri kazanıyor.
Bu kez ittifaklı seçim yarışı nedeniyle böyle parçalı bir tablo beklenmiyor. İstanbul seçimi Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında geçecek. Ankara’nın Mehmet Özhaseki ile Mansur Yavaş, İzmir’in Tunç Soyer ile Nihat Zeybekci arasında yarışa sahne olacağı gibi. Eskişehir, Antalya, Adana, Manisa, Denizli, Balıkesir, Aydın ve Muğla farklı mı olacak? Yerel seçimlere değil, sanki ‘evet’ ya da ‘hayır’ın oylanacağı bir anayasa referandumuna gidiyoruz. Bu seçim aynı zamanda ittifak seçimi olduğu için:
1- Partiler seçmenlerini ittifakın adayına oy vermesi konusunda ikna edecekler.
2- Seçmenlerini sandığa taşıyan partiler ve adaylar daha başarılı olacak.
ORTAK MİTİNGLER BAŞLIYOR
Çünkü seçimler birkaç puanla el değiştirecek. Seçimlere katılım oranı düştüğü takdirde bir puan altın hisse kadar kıymetli olacak. Son 10 günde kararsızların oranında düşüş bekliyorum. Çünkü Türk seçmeni için oy kutsaldır. Ayrıca liderlerin ortak mitingleri başlıyor. Bugün Kılıçdaroğlu ile Akşener ilk ortak mitingi Denizli’de yapacaklar. İki lider yarın Aydın’da, 17 Mart’ta ise Balıkesir’de olacak. Erdoğan ile Bahçeli ise ortak mitinglere 17 Mart’ta İzmir’den başlayacaklar. İki lider 23 Mart’ta Ankara’da, 24 Mart’ta ise İstanbul’da kürsüye birlikte çıkacaklar.
Liderlerin ortak görüntüsü ittifak adaylarına oy akışında önemli katkı sunacak. Buna rağmen katılım oranı düşük çıkarsa seçim gecesi sürprizlere hazır olun. Favori partiler değil, seçmenini sandığa taşıyan partiler kazanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gerçeğin farkında. Dün İstanbul’da 4 yerde miting yaptı. Hepsinde de partilileri sandığa gitmeye davet etti. Kürsüden inmeden önce, partilileri “Sandık aman ha ihmal edilmesin” diye uyardı. Diğer liderler de tehlikenin farkına vardı. Bundan sonra seçimlere katılım çağrısını arttıracaklar.
Çünkü seçim yaklaştıkça sandığın yakıcı etkisi hissedilmeye başlandı.
