Top
Sevilay Yılman

Sevilay Yılman

sevilayyilman@htgazete.com.tr

19/09/2020

Özür dilemiyorsunuz bari haberini verin

Son yerel seçim öncesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Mansur Yavaş hakkında yapılan haberleri herhalde hepiniz hatırlıyorsunuzdur.

İktidara yakın medya seçime az bir zaman kala Necmettin Kesgin adında bir adamın Mansur Yavaş hakkında ortaya attığı iddiaları neredeyse 7/24 gündemde tuttu.

Çocuk pornosu bulundurmaktan mahkum olmuş Kesgin’in suçlamalarını kamuoyuyla paylaşırken Kesgin’i; “saygın işadamı” olarak lanse etti.

Tamamen Yavaş’ın seçimi kaybetmesine yönelik olduğu daha o günlerde ayan beyan belli olan bu algı çalışması ise ters tepti ve Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını yüzde 50.93 oy oranı ile kazanarak Ankara’nın yeni başkanı oldu.

Neyse…

Başkan adaylığı sürecinde sahte senet ve görevi kötüye kullanma suçlaması ile karşı karşıya kalan Mansur Yavaş hakkında açılan davanın karar duruşması dün sonuçlandı.

Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada Yavaş’la ilgili suçlamanın gerçekle ilgisi olmadığı ortaya çıktı ve mahkeme Mansur Yavaş hakkında beraat kararı verdi.

Suçlamayı yapan ve iktidar medyasının “saygın bir iş insanı” olarak lanse ettiği Necmettin Kesgin ise hakkındaki suçlamalar nedeniyle 6.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Arazi olduğu için hakkında yakalama kararı çıkarıldı Necmettin Kesgin hakkında.

Dün bu haber gündeme bomba gibi düştü tabii…

Muhalefete yakın medya kuruluşları da Habertürk gibi tarafsız ve bağımsız olan tüm medya kuruluşları da Yavaş’ın beraat kararı haberini son dakika olarak geçti.

Sosyal medyada günün en çok konuşulan listesinin tepesindeydi.

Ancak…

Seçim öncesi hemen her gün gerek gazetelerinde, internet haber portallarında, gerekse televizyon ekranlarında, köşe yazılarında Mansur Yavaş hakkında tamamı bugün yalan olduğu yargı tarafından tescillenen haberleri gündemlerinden düşürmeyen iktidar medyası bu haberi tek bir kelime ile dahi görmedi.

Kimse onlardan bir mertlik yapıp; “Kusura bakma Mansur Yavaş! Seçim atmosferiydi ve biz de bu atmosferde gafil avlandık ve yalancı, şantajcı, ahlaksız bir adamın peşine takılıp saçma sapan iddialarını haberleştirdik, yorumlar, analizler döşenip üzerinde tepindik! Özür dileriz senden de, tüm Türkiye kamuoyundan da!” demesini beklemiyor elbette.

Ama gazetecilik mesleğinin namusu, onuru, şerefi adına…

İki satırla da olsa Yüce Türk Yargısı’nın bu kararını kendi okurlarına, takipçilerine, izleyicilerine duyurmasını bekliyor.

Haksız mıyım?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp