Babası yaşındaki Hüseyin Meriç’i darp ettiği o görüntüleri hepimiz izledik.
Samimiyetle söylüyorum kanım dondu.
İzlerken kendi kendime bir yandan; “O güzel, duygulu, naif şarkıları bu maganda mı söylüyormuş?” diyordum…
Bir yandan da; “Bırak insanı… Hayvan bile yapmaz bu şımarık, züppenin yaptığını.”
Böyle dediğimi, dediğimizi duydu sanki züppe…
67 yaşındaki adamcağızı tekme tokat dövmesine dair yaptığı açıklamada demiş ki;
“Bu adam yan komşum. 5 aydır bizi rahatsız ediyor. Benim yaptığım şey de hayvanlık, buna söyleyecek bir lafım yok ama taş olsa çatlardı aylardır süren bu kadar ağır tacize ve küfre… Savunulacak bir tarafım yok. Çok üzgünüm…”
Üzgün falan değil elbette.
Çünkü üzülecek bir adam, babası yaşındaki zavallı bir adama o yumrukları sağlı sollu savuramaz.
Üzülecek adam dövdüğü yaşlı adam kalbim sıkışıyor deyip elini kalbine götürmesine rağmen tekmeler savurup yere yatıramaz!
Ha üzgündür…
Ama neye biliyor musunuz?
Kameraların onun bu rezil hallerini anbean kaydetmiş olmasına!
Adım gibi eminim o kameralar olmasaydı… O yaşlı adamcağız dövüldüğü ile kalacaktı çünkü Halil Sezai denilen müptezel asla ve zinhar yaptığı alçaklığı kabul etmeyecekti.
Ne diyeceğimi gerçekten bilemiyorum.
Hem şaşkınım hem de öfkeliyim.
İki şarkı söyleyip üne kavuşan bu tip şımarıklardan bıktık artık.
Bunların şarkısı da şarkıcılığı da yerin dibine batsın!
Bu tipler sadece müzisyenlerin değil, insanlığın yüz karası!
Bu arada bu olayda asıl acı olan ne biliyor musunuz?
Halil Sezai’nin kendinden geçmiş bir halde o adamcağızı dövmesi değil!
Asıl acı olan o müptezel, ahlaksız babası yaşındaki adamcağıza saldırırken yanındaki iki insan bozuntusunun hiçbir müdahalede bulunmayıp öylece seyretmesi…
Ben bir kadın olarak sokakta rast gelsem böyle bir olaya üzerine atlardım Halil Sezai denilen o canavarın ama sözüm ona o iki erkek… Daha doğrusu bozuntuları öylece seyrediyorlar keş herifin rezilliğini!
Bırakın durdurmak için herhangi bir eylemde bulunmalarını filan…
Arada bir zavallı adamı tutup vurması için yardımcı oluyorlar Halil Sezai’ye…
Öğrendim ki ikisi de yardımcısıymış…
Sormuşlar bu benim son derece acayibime giden durumu…
Yani demiş insanlar; “Niye müdahale etmediniz kardeşim? Niye durdurmadınız adamı?”
Artık Halil Sezai denilen züppede nasıl bir ego, kendini bir halt sanmışlık varsa…
İnanılır gibi değil ama demişler ki; “Ee bizi de döverdi o zaman! İşimizden gücümüzden olurduk!”
Ben o görüntüleri izlerken dahi kendimi tutamadım ağzıma geleni saydırıp durdum Halil Sezai denilen o alçağa!
O iki insan müsveddesi nasıl tutabildiler kendilerini o canavarlığın, barbarlığın karşısında anlayamıyorum!
"Ekmek parası" deyip uğruna böyle bir alçaklığı nasıl sadece izlemekle yetindiler ?
Allahaşkına söyleyin…
Ekmek ve parası…
Bu kadar onursuz ve duyarsızca kazanılsa ne olur, kazanılmasa ne olur !
