Top
04/12/2019

Türkiye'de çok kritik bir süreç başladı

 Çağımıza damgasını vuracak, hayattan beklentileri farklı, düzgün siyasetçi nasıl olmalı ve nasıl bir ülkede mutlu olunur, hayallerinin içi düzgün biçimde dolu, ağırlığı genç erkek ve kadınlardan oluşan ve kadınların aktif olduğu bir seçmen tabanının Türkiye’ye damgasını vuracağı bir sürece nihayet sonunda girildi.

Türkiye’nin buna, bunun getireceği tartışmalara ihtiyacı gerçekten de vardı.

Yeni taze fikirli partiler kurma çalışmaları, var olan partiler içinde de yaşanmaya başlanan gelişmeler hep bu yeni seçmen kitlesinin beklenti ve umutlarına karşılık verebilmek için yaşanıyor.

Var olan partiler ve yeni kurulacaklar da alışıldık ve artık eskimiş olan düşünceler ve bildiğimiz liderlerle Türkiye’nin düzgün biçimde yönetilebilmesinin artık zor olduğunu görüyorlar.

*

Uzun süredir tabanda kaynıyordu bu düşünceler ama bence kırılma noktası CHP’nin İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’ye yön veren şehirlerin belediye başkanlığını almasıydı.

Bu sonucun alınmasına kadar seçmen tabanından gelmekte olan değişim arzu ve beklentilerine kulaklarını kapamaya çalışan yerleşik partiler artık buna kulak kapatamayacaklarını gördüler. CHP, AK Parti, MHP ve HDP içinde başlayan yeni siyasetler oluşturma tartışmaları hep bu içine girilmiş yeni süreç ile bağlantılı.

Kurulmasına çalışılan yeni partiler siyasi düzenin kendi içindeki tartışmayı dışardan zorlayıp yönlendirmeye çalışıyorlar.

*

Bu çok sağlıklı bir süreç, Türkiye’nin nasıl yeniden yükselmeye başlayacağı tartışılıyor aslında.

Bu sadece siyasi partileri değil medyayı da sarsacak. Hem siyasetten hem de medyadan bazı isimlerin sarsıldığını ve belki de meslek yaşamlarının sona ereceği bir döneme giriliyor.

Siyasetteki çalkantıdan medya da aynı derecede etkilenecek çünkü bir çok yaralar, darbeler aldığımız geçmiş dönemde gazeteciler çıkan siyasi kavgaların bizzat taraf olarak içinde oldular ve hata o kavgaları da kendileri çıkardılar.

Örneğin eğer yaşadıklarının altında kişisel çekememezlikler, ayak kaydırmalar yoksa -ki mutlaka vardır çünkü medya dünyasında bunlar hep çok yaygındır- Yılmaz Özdil’in bir süredir yazmamasının temelinde de daha büyük bir kavganın olduğunu ve bunun da CHP içinde yaşanmakta olan mücadeleler ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. 

Yakında bu tür medya içi tartışmalar daha da artacak ve yandaşıyla muhalifiyle medya dünyasının içi daha da karışacak.

*

Yakın geçmişte yaşananlardan Türkiye’de ne siyasetçinin ne de medyanın darbe almadan çıkabilmesi mümkün değil. Bu yüzden yaklaşmakta olan yaprak dökümü sürecine herkes kendisini zihinsel olarak hazırlamalı ve nasıl bir ülkede yaşamayı aslında hayal ettiğini net olarak otaya koymalı.

*

Gelecek hayalleri kurma yaşımı geçmiş olduğumu düşünsem de ben nasıl bir ülke istediğimi ortaya net koymaya hazırım.

Bir çatışma ortamı yaklaşıyor gibi hissediyorum. Ama bu çatışma sadece fikir tartışması şeklinde olacak, tabii yine bazı işin çamuruna yatanlar çıkacaktır ama Türkiye’nin bu süreci sağlıklı yaşayabilmesi için tartışmayı adabına göre medeni biçimde yapabilmeyi başarmamız lazım. Bu süreçten Türkiye’nin geleceğini kuracak yeni fikir ortaya çıkacak ve o fikir de yeni liderlerini yaratacak.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp