Yukarıdaki grafikler ülkenin en önemli spor istatistik kurumlarının başında gelen Opta'ya ait.

Ersun Yanal, ilk 5 hafta sonunda 7 alanın 5'inde lider, 2'sinde de liderliği paylaşan bir takım oluşturmuş.

Oluşturmuş diyorum çünkü bu istatistikleri yapan takımın sol beki, sağ beki ve orijinal stoperi yok. Dirar hiç, Ozan ise sadece 1 kez orijinal mevkisinde oynadı. Kimsenin beğenmediği ama her zaman elinden geleni yapan Tolga Ciğerci'nin tam 1 yıl futbol oynamadığı unutuluyor. Bir yıl top oynamayan adam, bugün 12.400 km ile takımın en çok koşanı.

"Galatasaray maçında eksikliği hissedilecek" denilen Garry Rodrigues Arabistan'da 6 ay yatıp geldi.

Ha keza Adil Rami'nin hazır olabilmesi için de en az 2 ayının olduğu ortaya çıktı.

Gustavo 4. hafta gelebildi.

Serdar Aziz 1.5 ay sakatlıktan sonra ilk defa bu hafta Ankaragücü maçında oynayabilecek pozisyona gelebildi.

Serdar Aziz ve Gustavo;Serdar Aziz ve Zankagibi ikililer ancak bu hafta idmanlarında yan yana oynayabilecek durumda.

Zanka - Jailson dışında birbirilerini tanıyan tandem ikilisi oluşamadı. Bu hafta G.Saray derbisine Zanka-Jailson mu çıkar, Serdar-Zanka mı, Zanka - Gustavo mu çok zor bir ikilem. Bu 3 alternatif ikiliden sadece biri birbirlerini tanıyor. Onlar da güven vermiyor.

Takımın sağ ön oyuncusunun golü ve asisti yok. Buna karşın hücum istatistikleri zirvede. Vedat ve Max'ın hazırlık sürecini beraber geçirmelerinin etkisi yadsınabilir mi?

Bilgiler ve veriler ışığında şunu söylemek lazım; geç kalınan transferler; sakatlıklar ve bitirilemeyen Kolarov transferi gibi bir takım sorunlar nedeniyle, Fenerbahçe hala hazırlık döneminde. Ekimdeki milli ara, Yanal'ın Fenerbahçe'sinin inşasının bitmesi için ideal zaman. (İnşallah o zamana kadar büyük sakatlıklar olmazsa) İşte o tarihe kadar bu şartlar altında bu istatistikler çok ama çok değerlidir.

Yanal, "Beyaz Fenerliler" tarafından hiçbir zaman çok benimsenmeyecek. Sevilmeyecek. Hep dudak bükülecek. Bu camianın oyuncusu olmadığı için, arkasında futbolcu geçmişi olmadığı için, sushici - purocu olmadığı için...

O da bunu kabullenecek... Kendisine Jesse Owens'ın hikayesini okumasını öneririm. 1936 Berlin Olimpiyatları'nda Hitler'in önünde altın madalyaya uzanan bu atlet, ülkesinde kendi adına düzenlenen 'onur gecesi'ne katılmak için gittiği otelin balo salonuna servis asansöründen çıkmak zorunda kalmıştı. Çünkü altın madalyalı Amerikan atleti olsa da; o davetin onur konuğu olsa da hala bir 'zenci' idi ve zenciler beyazların asansörüne binemezdi.

☆

Fenerbahçe yönetimi ve taraftarı Yanal'ı hem dışarıdaki boş beleşlere; hem de içerideki "Beyaz Fenerliler"e karşı savunmak zorunda. Bu istatistikler onu gösteriyor. Ekimdeki milli aradan sonra ve hatta önce de eleştiri ve kritik etme hem normaldir hem de faydalıdır. Ama eleştiri ve kritik etmenin ötesine set çekmek de bir görevdir. Bu minvalde Semih Özsoy'un Ankaragücü maçı sonrasındaki açıklamaları yerindedir.