Top
25/06/2022

ABD’de FETÖ’vari 24 Haziran darbesi

Amerika’da Anayasa Mahkemesi’nin dün aldığı kürtaj kararı 50 yıllık örgütlü bir çalışmanın ilk zaferi, bundan sonra da başka alanlarda cephe açacaklarının bir işareti. Mahkeme “Roe v. Wade” olarak bilinen davada kendi verdiği kararı çevirdi, kürtajın federal bir hak olmadığına, buna eyaletlerin karar vereceğine hükmetti. New York, California gibi ilerici eyaletlerde kadınlar şimdilik güvende. Ama bu karar kırmızı eyaletler olarak bilinen Cumhuriyetçilerin yönetimindeki bölgelerde kürtajın anında yasaklanmasına neden oldu. ABD’de en az 23 eyalette kadınların kürtaj olmasının imkansız hala gelmesi bekleniyor. South Dakota ve Arkansas gibi kırmızının kırmızısı eyaletlerin valileri yasağı şimdiden açıkladı, hatta bugünü resmi tatil ilan edenler bile oldu.

Gözleri o kadar dönmüş ki, burada da durmayacaklar. Başka eyaletlere kürtaj için giden kadınların cezalandırılması söz konusu. Genç kadınların yanlışlıkla hamile kalmaları halinde anne-babalarından kürtaj için izin almaları gerekiyor; işler daha da karışık hal alacak. Bu eyaletlerde tecavüz mağdurları ya da problemli hamilelik geçiren kadınlar kendi hayatlarını tehdit etse bile kürtaj olamayacak. Bir sonraki aşamada Anayasa Mahkemesi kürtaj hakkı tanıyan eyaletlerin de böyle bir yetkisi olmadığına karar verebilir, böylece New York gibi sığınakların statüsü de ellerinden alınabilir. Mahkeme burada da kalmayacak. Asistanına izlediği pornolarda gördüğü Long Dong Silver’ın cinsel organından takıntılı bir şekilde iş yerinde bahseden yargıç Clarence Thomas bu vesileyle daha önceki başka kararların da yeniden masaya yatırılabileceğini dünkü kararda açık açık yazdı: doğum kontrol, aynı cinste birliktelik, evlilik eşitliği de masada. Üstelik kürtaj kararı tek başına bir hadise de değil. Mahkeme son birkaç gün içinde eyaletlerin insanların kamusal alanda silah taşıma haklarını kısıtlayamayacağına hükmetti. Yine aynı mahkeme polisin tutuklama ya da gözaltı sırasında zanlılara yasal haklarını okumamaları halinde haklarında şikayette bulunamayacağına da karar verdi. Daha başlangıç bu. Amerikan Sağı ufak ufak adımlarla sistemli bir şekilde sabrederek onlarca yıldır ülkeyi içeriden ele geçireceği bugünü bekliyordu. Üstelik niyetlerini hiç gizlemediler. Aslında dün ABD’de darbe oldu.

BUGÜNÜ ÖZELLİKLE BEKLEDİLER

Anayasa Mahkemesi’nin “Roe v. Wade” kararını şimdi yeniden gözden geçirmesi tesadüf değil. Dava önce Mississippi’nin tek kürtaj kliniği hakkında açıldı ama yerel mahkeme davayı reddetti, hatta oynanan oyunu yargıç gördü ve kararında ifşa etti: Bu davanın açılma amacı sadece ve sadece davanın kaybedileceği bilinmesine rağmen temyize götürmek, oradan da Anayasa Mahkemesi’ne taşımaktı. Bakacağı davaları kendisi seçen Anayasa Mahkemesi’nde Trump’ın atadığı üç yargıçla birlikte dokuz kişilik mahkemede muhafazakarlar ağırlık kazandı. Hali hazırda üç muhafazakar yargıç—biri tacizci Thomas—ömür boyu görev yapıyor, kürtaj kararında da bu altı yargıcın imzası var.

Trump’ın atadığı iki yargıç Senato’daki onay oturumlarında “Roe v. Wade” kararının artık ülkenin kanunu olduğunu, hiçbir şekilde değiştirmeyeceklerini söyledi oysa. Bu taahhüt üzerine ortadaki senatörler de—şimdi kandırıldık diyorlar—onların atanmasına oy verdi. Amerikan mahkemelerinde ifade verenler doğruyu söyleyeceklerine dair yemin ederler; en üst mahkemenin iki yargıcının bile yalan söyleyebiliyormuş demek ki.

Bu yargıçlardan biri Brett Kavanaugh belli ki kendisini buraya atayan idareye borçlu. Onun hakkında da ciddiye alınır taciz iddiaları ortaya çıktı, ama muhafazakarlar kalkan oldu ve atama gerçekleşti. Bu kadar diretmelerinin nedeni varmış.

Kürtaj kararını geri çevirmek yılların örgütlü operasyonu, adım adım uygulanan bir planın ilk aşaması. Amerikan sağı önce mahkemeyi ele geçirmeleri gerektiğini biliyordu. Obama’nın son döneminde yargıç atamasına bu yüzden izin verilmedi mesela. Trump göreve geldikten sonra bir yargıç apar topar emekli edildi. Amerikan solunun ilahı olan Ruth Bader Ginsburg öldüğünde seçime sadece birkaç hafta kalmışken aceleyle onun tam aksi birini bulup yerleştirdiler.

Sırf Anayasa Mahkemesi’nin kararı bile sadece dört sene görevde kalsa da bir devlet başkanını ülkeye, rejime nasıl tehdit oluşturabileceğini kanıtladı. Trump’lı yıllar onarılmaz hasara neden oldu ama bu kuklayı oynatanlar hep bu an’ı bekliyordu.

DİNDARLARLA ÇIKAR EVLİLİĞİ

Pek çokları başlarda muhafazakar, dindar Amerikalıların gençliği New York gece kulüplerinde geçen, türlü yolsuzluk ve sahtekarlığa bulaşmış, hayat kadınları ve porno yıldızlarıyla birlikte olmuş Donald Trump’ı neden ve nasıl sineye çektiğini anlamadı. Hıristiyan Milliyetçiler’in nasıl Trump’ın etrafında kenetlendiğini “Unholy” adlı kitabında ayrıntılarıyla anlatan Sarah Posner’a göre bir çıkar ilişkisi birlikteliğiydi.

Bugünlerin planı çok önceden yapıldı. Trump oyunun son perdesiydi. Evangelistlerin temsil ettiği değerlerin aksi biriydi ama kısa sürede istediklerini yaptırabilecekleri bir kukla olduğunu fark ettiler. Yapmazsa, yanlarına kendi evangelist adamları Mike Pence’i yerleştirdiler. Trump her an görevden alınıp yerine yardımcısı atanabilirdi, bu sayede kontrol altında tuttular.

Tarihin akışını değiştiren bir çıkar evliliği doğdu. Reagan’la başlayarak Anayasa Mahkemesi’ni politize ettiler önce, yargıç atamaları siyasallaştı. Daha önce muhafazakar kadınları öne sürerek eşit haklar bildirgesinin geçmesini engellediler, feministlere savaş açtılar. Birbirlerini kolladılar, kilit noktalara kendi adamlarını yerleştirdiler, biat edeni ödüllendirdiler, skandalları ört bas ettiler. Trump’ın seçilmesiyse yılların çabalarının nihayet karşılık bulacağı bir dört seneydi.

Posner’ın kitabında evangelistlerin devlet içinde etkin olması süreciyle FETÖ’nün Türkiye’yi ele geçireme girişimi arasında pek çok benzerlik kurulabilir. Bir zamanlar herkesin akın ettiği FETÖ’nün Türkçe Olimpiyatları benzeri Washington’da her şubat ayında yapılan “Milli Dua Kahvaltısı” devlet erkanını ağırlıyor, Eisenhower’dan beri başkanlar bile gidip konuşma yapıyorlar.

Anayasa Mahkemesi’ndeki üç yargıç buzdağının görünen yüzü. Yerel mahkemelerde evangelistlerin talimatıyla Trump ataması yüzlerce liyakatsiz yargıç var. Ama hepsinin ortak özelliği davaya bağlılıkları, verilmiş hakları geri alıp ülkeyi hızla ele geçiriyorlar. Bu da Amerika’daki sızıntı, Amerika’nın altın nesli ve 24 Haziran darbesi. Çok daha kötüsü geliyor. ABD’deki bu kararın “Bakın ABD’de bile…” diye başlayarak kadın haklarının çiğnenmeye müsait olduğu ülkelerde örnek teşkil etmeyeceğini düşünüyorsanız, “Kandırılmışız,” diyenler kadar safsınız demektir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp