Top
Nagehan Alçı

Nagehan Alçı

nagehan.alci@milliyet.com.tr

25/02/2019

Medya, Mustafa Şentop konusunda neden yanıldı?

Binali Yıldırım’ın istifa edeceği belli olduğundan beri Ankara kulislerinde en çok konuşulan konulardan biri yeni Meclis Başkanı’nın kim olacağı idi. Adaylar arasında Naci Bostancı ismi son 10 gündür medyada öyle çok öne çıktı, öyle net bir şekilde telaffuz edildi ki, adeta sonuç kesinleşmiş havası yaratıldı. MHP’nin ona destek vereceği, ülkücü camianın sıcak baktığı tek ismin Bostancı olduğu söylendi. Arada cılız da olsa Hayati Yazıcı üzerinde duranlar da oldu. Ancak ilginçtir, Mustafa Şentop her ne kadar adaylar arasında sayılsa da hiçbir değerlendirmede ismi zikredilmedi. Hiçbir zaman medyanın adayı olmadı, seçileceğine ihtimal verilmedi.

Fakat sonuçta Şentop TBMM’nin 29. Başkanı olarak koltuğa oturacak isim. Bu süreç şüphesiz medya açısından büyük bir başarısızlık öyküsüdür. Biz gazetecilerin toptan sınıfta kaldığı bir hadisedir.

Peki ama neden böyle oldu? Medya niçin yanıldı? Acaba bazı meslektaşlar yanlış mı yönlendirildiler? Öyleyse onları manipüle edenler kimlerdi?

Bugün size, güvendiğim birçok farklı kaynağımla yaptığım durum değerlendirmeleri üzerine oluşturduğum fotoğrafı aktaracağım. Öncelikle şu notu düşeyim: Eminim adaylar arasında sayılan bütün isimler en iyi şekilde Meclis Başkanı sıfatını taşıyacak isimlerdi. Ben onlardan bağımsız olarak yeni dönemde Ankara’da değişen eğilimler ve ortaya çıkan bir mekanizmayı anlatacağım.

Mustafa Şentop

MEDYA NEDEN SINIFTA KALDI?

Kabine Meclis dışına çıktığı ve önemli bir kısmı da teknokratlardan oluştuğu için Ankara’da birçok noktada işleyiş ve alışkanlıklarda değişim başladı. Bürokrasi içinde çekişme hızlandı. Hem ayak oyunları hem de üstü kapalı yöntemler yükselişe geçti.

Basın eskiden olduğu gibi şimdi de bu güç oyunlarının bir zemini olarak kullanılmaya çalışılıyor. Bürokrasi içi kavganın bilerek ya da bilmeyerek parçası haline gelen meslektaşlar önceden de vardı, hâlâ da var.

Gördüğüm kadarıyla bu kez de Meclis Başkanı seçimlerinden önce bürokrasinin içinde bir grup, manipülasyon yapmak için devreye girdi. Basını kullandılar. Birtakım lobiler faaliyete geçti. Bunu AK Parti’li ve MHP’li bürokratlar arası kavga gibi görürsek yanılırız. Öyle değil. Çok ciddi kaynaklardan duyduğuma göre bunlar AK Parti’ye yakın bazı bürokrat çevreleri. Bu çevreler medyayı yönlendirdiler ve haftalarca yanlış isimlerin öne çıkmasını sağladılar.

Şentop, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için TBMM Başkanlığı'ndan istifa eden Binali Yıldırım ve milletvekilleri ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

YENİ SİSTEMDE ESKİ YÖNTEMLER İŞLEMİYOR

Ancak ismi favoriler arasında hiç telaffuz edilmeyen Mustafa Şentop’un seçilmesi eski alışkanlıkların yeni sistemde eski sonuçları getirmediğini gösteriyor. Ne kadar manipülasyon yapılırsa yapılsın Tayyip Erdoğan’ın kafasından geçeni bu tip yöntemlerle değiştirmek imkansız. Bu yöntemlere başvuranlar işte bu temel noktayı atlıyorlar. Bu tür kulisler parlamenter sistemde özellikle koalisyon dönemlerinde etkili olabiliyordu. Ama bugün böyle çabalar beyhude. Kararı Erdoğan veriyor. Ve Erdoğan’ın kararını manipüle etmek mümkün değil.

HUKUK VURGUSU

Erdoğan’ın, bir hukuk profesörü olan, geçtiğimiz dönem Anayasa Komisyon Başkanlığı yapan Mustafa Şentop’u seçmesi önümüzdeki dönemde hukuk konusunda hassasiyet mesajı barındırıyor. Zira esas kadar usule de önem vermesiyle de tanınan bir isimdir Şentop. Türkiye’nin evrensel anlamda bir hukuk hassasiyetine çok ihtiyacı var. Dolayısıyla Şentop’un seçilmesini çok anlamlı ve önümüzdeki süreç için olumlu bir karar olarak görüyorum.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp