Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

17/10/2019

ABD, Akdeniz'i de terk eder mi?

Barış Pınarı Operasyonu'na Avrupa Birliği tepkisini Doğu Akdeniz'deki sondaj konusuna dayandırmasının tek nedeni var.

Suriye savaşı, üçüncü aşaması olan Doğu Akdeniz'e ulaştı…

Bundan sonraki süreçte de karadan çok denizde devam edecek.

Bugün olup bitenler ise karada yaşananların son demleri.

Savaşın ilk anları anımsanırsa, ilk adımı DAEŞ ile mücadeleydi.

İkinci aşama bölgenin aşırı örgütler ve sahaya hakim olan grupların temizlenmesiydi; ki şu an bunun son kalıntılarıyla uğraşılıyor.

Başlayacak olan üçüncü aşama ise Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon paylaşımı…

Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirilen bir operasyona AB ülkelerinin tepki sesinin  Doğu Akdeniz'den yükselmesinin nedeni de buna dayanıyor.

ABD'den gelen ve bugün Cumhurbaşkanı ile görüşecek heyetin gündeminde de konunun yer almasının gerekçesi bundan…

İLK ADIMDAKİ HATALAR

Çünkü Suriye sahasında ilk adımda yapılan hataları kimse Doğu Akdeniz'de tekrar ettirmek istemiyor.

İlginç anlara, bir o kadar da hayret edeceğimiz gelişmelere tanıklık etmemizin nedeni de buna dayanıyor.

Herkes pozisyon güçlendiriyor, ötekine yönelik duruşunu günlük gelişmelere göre ayarlıyor.

Sürekli karar değiştiren veya beklenmedik davranış sergileyen politikaları her gün önümüze koyuyor.

ABD ÇIKABİLİR Mİ?

Şimdi başlıktaki soruya gelelim…

ABD Doğu Akdeniz'deki hidrokarbona olan ilgisini yitirdi mi?

Yani, Rusya'nın Avrupa'ya kuzeyden yeni bir boru hattı çekme projesine destek veren Almanya'ya sert tepki gösteren Washington, bütün politikalarını terk mi ediyor?

Rusya'nın Akdeniz havzasından çıkarılacak hidrokarbonu Türkiye üzerinden Avrupa yerine, güneyden Asya'ya yollama gayretine karşı duruşunu mu değiştiriyor?

Böylece Rusya'nın Avrupa üzerindeki enerji tahakkümünü devam ettirmesine destek mi gösteriyor?

Yoksa 6'ncı Filo'sunu güvenliğini sağlamak için arkasına taktığı Exxon-Mobil'in 10 numaralı sahadaki hidrokarbon sondajından mı vazgeçti?

Bu soruların herhangi birine verilecek “hayır” yanıtı ABD'nin Suriye sahasından çekilmesinin olanaksız olduğunun yanıtıdır.

ABD Başkanı bugün bu alandan çıkmaya kalksa, bölgede yıllardır yatırımlarını organize eden ABD şirketlerinin tavrının ne olacağı da açıktır.

KİM KİMİNLE, NEREYE KADAR?

Dolayısıyla bundan sonraki süreçte sahada kimin kiminle hareket edeceğine yönelik gelişmelere de bugünlerde karar verilecek.

En büyük tehlike ise Suriye sorununun ilk başlangıcında olduğu gibi sahanın bütün yükünü alıp, ceremesine katlanmamanın en önemli yolu da gelecek politikasının iyi hazırlanmasına bağlı.

Geçmişte yapılan hata 3,5 milyon mülteci yüküne ve İdlib sahasında ağır bir strese maloldu.

Bugün yapılacak hatalar ise sadece insan yüküyle de kalmayacak.

Sınırların çizildiği 100 yıl öncesinde olduğu gibi gelecek bir asrı da tayin edecek. 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp