Top
Kübra Par

Kübra Par

kubrapar@haberturk.com

24/08/2020

Malazgirt kutlanabiliyorsa 30 Ağustos neden kısıtlanıyor?

Her siyasi dönemin ve her siyasi hareketin bir tarih anlayışı vardır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurucu felsefeye uygun bir tarih yazımı çabası vardı. Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin kurulması da Güneş Dil Teorisi de bunun izdüşümleriydi. Sonra resmi tarih yazımıyla hesaplaşma, daha eleştirel bir gözle kuruluş yıllarının tarihini yeniden yazma ekolü başladı.

AK Parti’nin ilk yıllarında Osmanlı tarihine popüler düzeyde ilgi arttı, Muhteşem Yüzyıl gibi Osmanlı saray dizileri modası başladı.

Ardından bir 2. Abdülhamit furyası geldi. Son 5-6 yıldır da Türklerin Anadolu’ya yerleşme hikâyesine odaklanan bir popüler tarih anlayışı yükseldi. 'Diriliş: Ertuğrul' dizisi bunun en sembolik temsilcisi oldu. Paralel bir şekilde Cumhurbaşkanlığı merasimlerinde 16 Türk Devleti’nin üniformalarını giymiş askerler sıralanmaya başladı.

Türk İslam senteziyle bütünleşen bu tarih vurgusu, Cumhur İttifakı’nın milliyetçi muhafazakâr söylemiyle son derece uyumlu ve seçmen kitlesini heyecanlandırmak için elverişli bir zemin yaratıyor.

İşte bu akımın bir parçası olarak son 3 yıldır Malazgirt savaşının yıl dönümü kutlanıyor. Ahlat’ta yapılan törenler dün başladı.

Kutlamalara ev sahipliği yapan Okçular Vakfı Başkanı ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız cumartesi akşamı Açık ve Net’te konuğum oldu.

Son yıllarda milli bayramların stadyumlarda kutlanmasına getirilen yasakları ve iptal edilen törenleri hatırlattım. “Milli bayramlara sınırlama getirilirken Malazgirt ya da İstanbul’un Fethi kutlamalarına ağırlık verilmesinin siyasi bir anlamı var mı?” diye sordum.

“29 Ekim Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kutlandı. Bu sene de AKM açılışı yetişirse orada bir etkinlik yapılacak. 30 Ağustos da bizim, Malazgirt de bizim tarihimiz” dedi.

Tam biz bunu konuştuktan sonra sosyal medyada 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının korona salgını nedeniyle iptal edildiği haberlerine tepkiler yükseldi.

Aslında topyekun bir yasaklama yoktu. İçişleri Bakanlığı "Yasak yok. Salgın nedeniyle benzer uygulamalar 23 Nisan, 19 Mayıs, 15 Temmuz ve bayramlarda da oldu" dedi.

Ama yine de akıllarda şu soru kaldı: Sınavlar yapılırken, Malazgirt Zaferi kutlanırken, 30 Ağustos neden kısıtlanıyor?

Malazgirt kutlamaları için 400 dönümlük alanda 30 kıl çadır kurup, yağlı güreşler ve okçuluk yarışmaları yapıp, tüm bunlar için salgın önlemleri alınabiliyorsa 30 Ağustos için de coşkulu kutlamalar yapmak mümkün olmalı. 30 Ağustos'u sadece çelenk sunma merasimlerinden ibaret bırakmak hakkaniyetli bir yaklaşım olmaz.

Buradan kestirme bir niyet okumasıyla kısıtlama kararında maksat arayanlardan değilim ama iktidarın tarihi günler arasında ayrım yapması doğru değil.

Son yıllarda milli bayram kutlamaları geçiştiriliyormuş havası doğuyor.Bu nedenle kısıtlama kararını gözden geçirmelerinde fayda var.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp