Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi oyun kalitesi düşük, mücadele gücü yüksek bir maçtı.

Her iki takım adına savunma sorunu yaşanacağı öngörülüyordu. Eksik oyuncular bu yorumun ve beklentinin nedeniydi. Ne var ki zayıf savunma hataları iki takıma da galibiyeti getirmedi.

Karşılaşma gerginlikle başladı. Sahaya atılan yabancı maddeler oyunun durmasına neden oldu. Ardından Fenerbahçe’nin golü geldi. Yapılan santranın hemen ardından Beşiktaş penaltı kazandı. Batshuayi topu direğe nişanladı. Ardından yine Novak bir penaltı daha yaptırdı. Ghezzal beraberliği sağladı.

Bir gol atan iki penaltı yaptıran Novak’ın stoper olarak oynamayacağı da bir kez daha anlaşıldı.

Karşılaşmanın ilk yarısı müthiş bir mücadele içerisinde geçti. Oyuncular kıran kırana bir oyunu benimsemişti. Oynamaktan çok oynatmamayı yeğlediler. Fiziksel temas zaman zaman sözlü sataşmalara neden oldu.

Gerginlik ve telaş pas hatalarını da beraberinde getirdi. Sertlikler sonucu 9 sarı kart çıktı. İki büyük takımın sahada olması doğal olarak heyecanı da beraberinde getirdi. 40 bin taraftar daha iyi bir futbol bekliyordu haklı olarak. Enerjisi yüksek, organizasyonu olmayan bir maç izledik. Üst üste 6-7 pas yapılamadı.

Teknik direktörler maç öncesi elbette farklı planlar yapmıştı. Ancak, oyun özellikle ilk yarı uzun toplarla sonuca gitmek isteyen futbolcuların inisiyatifine kaldı.

Baskı karşısında şaşıran oyun kurmakta zorlanan her iki takım, tempoyu düşürdü. Çok sayıda faul yaptılar. Hatta, ilk yarı topun oyunda kalma süresi 18 dakikayı geçmedi. Bu süre şaşırtıcı olduğu kadar düşündürücüdür.

İkinci yarı Beşiktaş daha etkiliydi. 3 net gol pozisyonu yakaladılar. Fenerbahçe, pozisyon bulamadı. Son anlarda yapılan değişiklikler maçı kazasız bitirme niyetiydi.

Fenerbahçe’de Ferdi dışında ne yaptığını bilen oyuncu yok gibiydi.

Buna karşın Beşiktaş daha istekliydi. Serdar, Emirhan, Kenan arkadaşlarına göre öne çıktılar. Genç Emirhan ilk derbi maçında sahanın en iyilerinden birisiydi. Savunma arkasına attığı toplar dikkat çekti. Hiç pas hatası yapmadı. 17 yaşında ki oyuncu soğukkanlı, telaşsız, rakip kaleyi düşünen oyun aklı ile olumlu not aldı.

90 dakikalık oyunda topun oyunda kalma süresi 41 dakika. Çok düşük bir rakam. Yapılan pas hataları ise neredeyse rekor kırdı. Fenerbahçe’nin hata oranı daha fazlaydı.

Her iki teknik direktör İsmael ve İsmail denge adına, riski göze alamadılar. Beraberlik kendi adlarına iyi bir sonuçtu. Kaybetmeden bitirmek istediler. Onlar kaybetmemiş olsalar da, futbol kalite olarak kaybetti. Bu kadar rahat bir maçın farklı olması beklendi. İyi futbol, yüksek tempo, pas yüzdesi, pozisyon zenginliği yoktu.

Olan tek şey, fiziksel mücadele ve sık sık duran oyun…