Top
Gökhan şen

Gökhan şen

gsen@bloomberght.com

24/07/2020

Türkiye'nin ticaret açığına 'RECEP' boyutu eklendi

RECEP diye Türkçeye kazandırdığım anlaşmanın orijinal adı RCEP aslında. Bu anlaşmanın kısa tarihi Asya’nın ekonomik ve politik yakın geçmişine ışık tutar nitelikte. Aslına bakılırsa Asya’ya ilişkin hemen her anlaşma böyle.

Amerika’nın Trump gelir gelmez sarfı nazar ettiği Trans Pasifik Anlaşması Çin’in işine gelmişti. RCEP15’ten kaçınan Hindistan’ın dışarıda kalışı da yine Çin’in işine geliyor. Çünkü Hindistan, ABD’nin sözüne güvenip kendisinin ticaret savaşları çağında Çin’e alternatif ‘yapılacağını’ düşünüyor. ABD’nin kaçışı da Çin’le bir araya gelmemek içindi.

Kim düşmanı ile aynı ekmek kuyruğuna girmek ister ki?

*

Yeni dünya ticaret sistemi ve onun sac ayaklarından olan serbest ticaret anlaşmalarını sıklıkla yazmaya çalışıyorum. Keza bunların dışında kalanlar için STA’lar ceza haline geliyor. İçinde olanlara ödül olduğu gibi.

Türkiye’nin 2018 yılına kadar geçen 10 yılda yaklaşık 736 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini görmek mümkün. Bunun kabaca 200 milyar doları sadece 2 ülkeden geliyor: Çin ve Güney Kore. RCEP anlaşmasının esas kızları / oğlanları...

Kabaca dış ticaret açığımızın %30’u eder.

Anlaşmaya taraf diğer ülkeleri de kattığımızda, ülkemizin açık verdiği destinasyonların bir araya gelip kendileri arasındaki bariyerleri daha da azalttıklarını müşahede ediyoruz. Bizim ihracat yaparak aradaki açığı kapamak istediğimiz ülkeler, deyim yerindeyse o ihtiyaçları görmek için aralarında anlaşıyorlar.

Vietnam’ın AB ile STA imzalaması kadar önemli bir gelişme RCEP ve kapsamının genişlemesi. Sadece bizim için değil elbette. Ticaret savaşlarının izlerini silmek isteyen ülkeler için de bu böyle.

ABD’nin kepçe ile kendilerinden aldığını geri kazanma çabasıdır bu.

Ticaret savaşlarının ardından bölgeselleşme, yerelleşme ve güçleri seçili ülkeler ile birleştirmeye iyi bir örnek.

Selektif dayanışma...

*

Ne getiriyor RCEP anlaşması?

Regional Comprehensive Economic Partnership (RCEP) / Kapsamlı Bölgesel Ekonomik Ortaklık diye çevirebileceğimiz anlaşma bir Doğu Asya projesi. Amacı, ticaret savaşının getirdiği gümrük külfetinden kurtulmak. Bölge içerisinde ticareti geliştirmek.

2,3 milyar insanı ve en az ABD ya da AB kadar milli geliri temsil eden Doğu Asya oldukça canlı bir bölge. RCEP’in devreye girmesi ile ticaret savaşlarının kalıcı olduğu bir dünyada küresel gelire 180 milyar dolar ekleneceği hesaplanıyor*.

Anlaşmaya imza atan ülkeler (son anda cayan Hindistan’ı dışarıda tutarak) Avustralya, Brunei, Kamboçya, Çin, Endonezya, Japonya, Güney Kore, Laos, Malezya, Myanmar, Yeni Zelanda, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam.

Uzun lafın kısası, bu iş birkaç önemli temayı barındırıyor.

· Ticaret savaşının yaralarını sarma çabası STA formunda her gün devam ediyor

· Bölgeselleşme, savaşın getirdiği yıkımı en aza indirmek için bulunan ilk çözüm

· Bölgeselleşme ve dışarıya kapanma bu kez de dışarıda kalanlar için bir risk oluşturuyor

· Türkiye zaten bu ülkelere karşı büyük ticaret açıkları üretiyordu. RCEP sonrasında arayı kapamak için çok daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağız.

* https://www.piie.com/system/files/documents/wp20-9.pdf

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp