Hatırlayın daha geçen hafta; "Karım ölürse 20'lik alırım" diyen Aydemir Akbaş, "Sünnet Çocuğu" filminin galasında tabiri caizse yine saçmalamış.

Önce, “Yahu yeter, bir müsaade edin, artık basın çekecek. Zaten hastayım, yordunuz beni!” diye seyircilere kızmış.

Ardından, filmi soran gazetecilere “Ne filmi ulan?” deyip “Fıtık tedavisinden geliyorum. Sorun, ne istiyorsunuz? Bu filmi ancak 1.5 senede bitirebildim. Çünkü yapımcının problemleri vardı. Sağımda alacaklılar, solumda polisler, önümde kabadayılar. Filmi bu şartlarda çektik...” demiş.

Sonra haklı olarak "20'lik" terbiyesizliğini soran gazetecilere “Niye evleneyim lan? Türkiye güzeli karım var!" deyip ardından “Alırım, 20’lik alırım var mı? Niye almayayım oğlum? 70’lik mi alacağım? Ben 86, o 70. Ee ne olacak?” demiş.

Sonra “Amerikalılarla üç film çekeceğim. Kıbrıs’a falan götürmek istediler. ‘Gelemem’ dedim, ‘Kıbrıs’ı buraya getirin’.” demiş.Pardon!!!

Dünyadan Aydemir Akbaş'a diyeceğim ama kafa gitmiş.

Artık bu adama soru sormasanız mı? Ekrana çıkartmasanız mı? Aklımızda, beynimizde bildiğimiz kadar kalsa en azından daha fazla çirkinleşmeden.