Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

28/05/2009

O çukura kimin uğruna atlardınız?

Küçük Jamal'in lağım çukuruna atladığı sahnede Slumdog'u sevmeye karar verdim. Jamal'in Bollywood efsanesi Amitabh Bachchan uğruna pisliğe battığı sahnede. Aslında çikolata ve fıstık ezmesine atlıyor ama olsun, Hintliler çok bozuluyor. Onlar, pisliğe atlayan millet olarak gösterildiğini düşünüyor, ben ise Amitabh'ın ne müthiş bir efsane olduğunu düşünüyorum. Asya'daki milyonlarca hayranı sayesinde BBC anketinde "milenyumun en büyük aktörü" seçiliyor. Ama Slumdog’un o can alıcı sahnesinde “cameo” yapmayı kabul etmiyor. Acaba gerçekle hayalin, birbirine karışmasından korktuğu için mi?

Hint basınındaki Slumdog tepkilerini görünce, aklıma Laila-varoş ikilemini New York Times sayesinde keşfetmemiz geliyor. Hani NYT'nin İstanbul muhabiri Douglas Frantz, Laila'da garsonluk yapan varoş gencinin hikayesini yazınca, gelir adaletsizliği Türk basınında manşetlere taşınmıştı da bu sayede günlerce sosyolojik tartışmalara girebilmiştik. Frantz olmasa Laila-varoş uçurumunu fark edemeyecektik neredeyse.
İşte Hindistan da benzer durumda.
Bollywood'un şarkılı yapımlarına alışık Hintli seyirci Slumdog Milyoner'e gitmesine gidiyor da, dans ve şarkı sahnesi sonunda olduğu için film boyunca sıkılıyor haliyle. Bir varoş gencinin kaybettiği aşkını arayışı ve milyonerlik umudunda neşelenecek taraf göremiyor. Kısacası Slumdog, Hintlilerin "masala" dedikleri tür filmlerden değil.
Hint basını ise Mumbai varoşlarındaki pislik ve sefaletin, Müslümanlara saldırıların, polis zorbalığının seyircinin gözüne gözüne sokulmasını eleştiriyor. Hindu Times gibi İngilizce yayınlanan gazetelerden takip edebildiğim kadarıyla, aslında çok göz önünde olan varoş gerçeğinin bir İngiliz yönetmen eliyle deşifre edilmesine içerliyorlar. Dünyaya bu şekilde jurnallenmek hoşlarına gitmiyor.
Filmin senaryosu Hintli yazar Vikas Swarup'un romanı "Q & A"dan (Soru ve Cevap) uyarlanmış ya, birçok yorumcu kitabın Mumbai'ye bu kadar sert yaklaşmadığını, İngiliz yönetmen Danny Boyle'un Batılı seyirciyi tavlamak için iç paralayıcı, abartılı ayrıntılara girdiğini yazıyor.
Sekiz Oscar'lı filme en iyi niyetle yaklaşan bir yorumcu bile "Tamam kenar mahalle gerçeği bu ama, keşke Tac Mahal'in güzelliği de gösterilseydi" diyebiliyor.
Bir başka yoruma göre "Yönetmen Boyle, Hintlileri dışkı içinde yüzen bir millet olarak gösteriyor." Aslında Boyle'un ilk tuvaletli filmi değil Slumdog. Trainspotting'i görenler, bir oda dolusu insanın dışkıya bulandığı çok daha beter bir sahneyi çektiğini bilir.
Köktendinci Hindu partileri de filmi şiddetle protesto ediyor. Gujarat'ta bir grup, kenar mahalleleri elaleme kötü gösterdiği gerekçesiyle filmin gösterimden kaldırılması için yerel meclise dilekçe veriyor. Radikal Hindular, Hindu tanrısı Ram'ı kötülüyor diye sinemalar önünde gösteriler yapıyor.
Varoş sakinleri de filmin "varoş iti" diye çevrilebilecek adına itiraz ediyor, değiştirilmesini istiyorlar.

SEFALET PORNOSU

Peki ya Bollywood efsanesi Amitabh Bachchan ne düşünüyor?
Slumdog'un çok hazin ama, inanılmaz sempatik sahnesinde karşımıza çıkıyor Bachchan. Filmin kahramanı Jamal Malik, "Kim Milyoner Olmak İster" yarışmasının ilk sorusunda hatıralarını geri sarıyor, çocukluğuna dönüyor... Efsane aktörün helikopterinin indiğini duyunca, "Amitabh Bachchan" diye bağırıp, kilitli kaldığı derme çatma tuvaletten çukura atlıyor. Dışkıya bulanmış vaziyette elinde resim gidip aktöre imzalatıyor.
Bachchan'ın gençliğinde oynadığı vurduğu kırdılı filmlerden saniyelik bir sahne geçiyor önümüzden. Ancak Jamal'a imzayı veren o değil. Danny Boyle, cameo teklifinde bulunmuş ama, Amitabh kabul etmemiş. Bir ihtimal, o müthiş zenginliği ile Mumbai varoşu arasındaki tezatın film karelerine mıhlanmasından çekindiği için. Gerçekle hayalin birbirine karışıp imajının bozulmasından endişe ettiği için.
Yıllık kazancı 4 milyon dolar olan birinin, ismiyle cismiyle varoş trajedisine dalması düşünülemez.
Nitekim, filmi "sefalet pornosu" diye tanımlıyor ve hayranlarının sıkı takipçisi olduğu blogunda şöyle yazıyor Bachchan: "Slumdog filmi, Hindistan'ı pislik ve sefalet içinde yüzen bir Üçüncü Dünya ülkesi gibi gösteriyor, milliyetçi ve vatansever insanlarda tiksinti uyandırıyor, canlarını acıtıyor. Ama şunu da bilin ki, en gelişmiş ülkelerde bile sefalet içinde yaşayanlar var. Slumdog Milyoner'in yazarı bir Hintli, ancak bir Batılı tarafından filme çekildiği için dünyada bu kadar yankı uyandırıyor."
Bachchan, Güney Asya'nın en ünlü aktörü. On milyonlarca hayranı var. Öyle ki, BBC'nin online anketinde "milenyumun en büyük aktörü" seçiliyor. Lawrence Olivier, Humphrey Bogart ve Charlie Chaplin'den önce geliyor. Malum, Hindistan nüfusu milyarı aşkın.
Amitabh Bachchan sonucu soğukkanlılıkla karşılıyor: "Bilgisayar hatası olmalı. Ben olsam oyumu Marlon Brando'ya verirdim."

ÖFKELİ GENÇ ADAM

40 yıla yakın sürede 100'ü aşkın film çeviren Amitabh Bachchan, Kalküta'lı bir şairin oğlu. Aktör olmak üzere o zamanki adıyla Bombay'a gidiyor. Aktör olamazsam taksi şoförü olurum diye düşünüyor. Yakışıklılığı ve derin bariton sesi sayesinde önce büyük bir TV yıldızı oluyor. Reklamlarda oynuyor, yarışma sunuyor. Film yıldızı Jaya Bhaduri ile evleniyor.
Sinemadaki ilk çıkışını "Zincir" filmiyle yapıyor. Öfkeli genç adam tipiyle ikonlaşıyor, bütün erkekler onun saç stilini taklit ediyor.
Eski Başbakan Rajiv Gandi'nin de arkadaşı. 1985'te, Gandi'nin lideri olduğu Kongre Partisi'nden milletvekili seçiliyor. Bir takım mali usulsüzlüklere karıştığı iddiasıyla, dönemini tamamlamadan meclisi bırakıyor. Sonra aklanıyor. Yapım şirketi kuruyor, birkaç başarısız film yüzünden batar gibi olup, sonra süper star olarak dönüş yapmayı beceriyor.
Yaşı ilerlediği için sert ve aksi, pederşahi rollerin adamı oluyor. "Kim Milyoner Olmak İster" yarışmasının Hint versiyonunda sunuculuk yapıyor.

BACHCHAN HANEDANI

Şu sıralar bir jön olarak tahtını genç ilah Shahrukh Khan'a kaptırmış durumda. Ancak 66 yaşına geldiği halde müzik klibi çekip, danslı sahnelerde oynayabildiği için yaşlı hali de çok "cool" bulunuyor.
Mesela oğlu Abhishek ve gelini, dünyalar güzeli Aishwarya Rai ile bir sahnede rap yapıyor.
Abhishek ve Aishwarya iki yıl önce evlenirken, Hindistan'dan gelen haberleri hatırlıyorum. Kına gecesi, tapınak ziyareti derken, Mumbai'deki Bachchan ve Rai malikaneleri arasında gide gele üç gün üç gece süren düğün sırasında fanatikler kendilerini yakmasın diye şehrin dört bir yanına itfaiye araçları yerleştirilmişti.
Yani pisliğe atlamak bir yana, Bachchan hanedanı hayranlarının kendilerini ateşe verebileceği bile hesaba katılıyor.
Amitabh Bachchan'ı biraz Cüneyt Arkınvari buluyorum ama, Cüneyt Arkın için çukura atlayacak bir gecekondu Cemal'i olur muydu, onu pek çıkaramıyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp