Evde geçen pandemi hayatının bir yılını doldurmak üzereyiz. Bol bolamat eşofmanlarla dolaşmaktan bıkmışız, yatak kıyafeti ile kısıtlama saatlerinin markete gidiş donanımı arasında neredeyse fark kalmamış.
Ama aynı zamanda pandemi öncesi gardıropla kucaklaşmaya da henüz hazır değiliz. Hatta dolabın bir kanadına artık aşina bile değiliz. Açınca yabancılaşıyoruz. Kızımın bir arkadaşının dediği gibi, çekmecedeki bazı iç çamaşırları artık hayatta olmadığımızı düşünüyor da olabilir. O denli takmıyoruz!
Ancak yeni bir yıla girdik ya, zamanın ruhuna – ya da dayatmasına – uygun yeni bir tarz gerekiyor. Yeni akımın adını da Pinterest koyuyor: “Athflow”… Çekişme, dalaş, linç ve gıybetin hiç uğramadığı huzurlu, sakin, dayanışmacı ve yaratıcılığın konuştuğu bir sosyal medya olarak Pinterest, 400 milyon kullanıcısının yaptığı aramalar ve board’lardan yola çıkarak 2021’in yükselen moda trendini belirlemiş. Yani otoritenin dikte etmediği, gayet demokratik ve çoğulcu bir konsept söz konusu.
“Athfow” biraz hile ve desise içeren bir nevi arafta bir tarz; salaş ev kıyafeti giymişçesine rahat ama her an hayata karışmaya hazır gibi de. Home ofis masasından kalkıp kanepeye yayılmaya da müsait, fakat pandeminin bitiş düdüğüyle birlikte “ne giyeyim” diye düşünmeden anında iş yerinde bitmeyi kolaylaştıracak şekilde adaba da uygun.
“Athflow” apartma bir bileşik kavram. “Athleisure”ın kılık değiştirmiş hali. Spor, pilates ve yoga salonu giyimini sokağa taşıran “Athleisure”, İngilizce ‘atletik’ ile ‘boş zaman’ anlamına gelen ‘leisure’ın bileşiminden ortaya çıkmıştı. “Athflow” ise bu trendin "dökümlü" şık versiyonunu oluşturuyor.
2019’un acı kaybı Karl Lagerfeld bir sefer şöyle buyurmuştu: “Ortalık yerde eşofman, tayt giyen biri hayatı üzerindeki kontrolünü kaybetmiş demektir!” Gerçi sonraları Chanel koleksiyonlarına eşofman, tayt ve sneaker’ları başarıyla serpiştirdi. Fakat üstat kendisi göremese de bir anlamda dediği çıktı; 2020’de eşofmanlar içinde hayatın kontrolünü pandemiye kaptırdık.
KADINLAR YIL BOYU BOL KIYAFET ARADI
Şimdi “athflow”, hayatın kontrolünü yeniden ele geçirmek için fırsat hissini veriyor.
Pinterest Business global arama verilerini paylaşıp, aramalardan çıkardığı parçaları dökümlü pantolonlar, pamuklu tulumlar, battal boy üstler diye sıralamış ve “Athleisure, şıklıkla buluşuyor. Ofis için yeterince profesyonel, yoga için yeterince esnek ve kanepe için yeterince rahat” demiş.
Pinterest veri tabanına göre geçen yıl boyunca “kadınlar için ev elbisesi” aramaları iki kat artmış; en yüksek trend ABD, Endonezya ve İngiltere’de. “Bol – büyük beden kıyafet” aramalarındaki artış üç kat; trendin en yüksek göründüğü ülkeler Fransa, Almanya, Brezilya. “Kadınlar için koton tulum” aramaları yüzde 160 artışla en fazla Kanada, ABD ve İngiltere’de. İki parçalı takımlardaki aramalardaki artış ise yüzde 30 düzeyinde kalmış.
Evde dar kalıplara direniş “bol” aramalarının bolluğundan da belli oluyor. Hazır giyimde büyük global markaların online koleksiyonlarına bakarsanız, jean’ler skinny’ler hayli seyrelmiş, örgü jogging pantolonlar ve üstlerin, kapüşonlu sweat-shirt’lerin hakimiyeti açıkça görülüyor. Daha üst segment kaşmirlere kadar tırmanıyor pastel tonlarda bol tasarımlar. “Athleisure”ın ölümsüzlüğü artık kaçınılmaz ve 2021 için trend öngörüsü bu ölümsüz modayı pamuklu, yün ve sentetik lif karışımı materyallerle, kaşmir satenlerle daha rafine ve estetik kılıyor.
“Soft girl” tarzı aramalardaki artış ise yüzde 185’i buluyor; Brezilya, İtalya ve Fransa öne çıkıyor. Uçuk pembe ve sarı tonlarında, çiçekli – kalpli desenleriyle bol üstler ve plili minilerle feminen fakat şirin bu tarz genç kadınlar arasında iyice tavan yapmış anlaşılan.
PINTEREST’TE CİNSİYETÇİLİK ALARMI
Pinterest’in huzurlu ve estetik ortamındaki yaratıcılık derken şunu kastediyorum: Yuvarlak şişle top down kazak örmeyi, yerli lûgatta ‘hanım dilendi, bey beğendi’ diye geçen ‘granny square’ tığ işi yapmayı, terasa yaz ve kış bitkileri dizaynını, ıspanaklısından ege otlusuna en iyi quiche tariflerini, kıyafetleri Japon usulü kıyafet katlamayı ve 30 yıldır biriktirdiğim şehir gravürlerini duvarlara yerleştirme simetrilerini iyice bellediğim yer Pinterest.
Evet kadınca olduğu çok belli. Pinterest kullanıcılarının yüzde 70’i de kadın ama yönetenler erkek. Geçen aralık ayında sonuçlanan cinsiyet ayrımcılığı davası, platformdaki ideal dünyanın ardında yatan gerçeği ortaya çıkardı. Google’dan transfer edildikten sonra tamamen pasifize edilip iki yıl sonra da işine son verilen operasyon direktörü Françoise Brougher, şirket aleyhinde dava açmıştı.
COO olarak göreve getirildiği halde kendisi dahil bütün kadınların susturulduğunu, karar mekanizması dışında bırakıldıklarını ve kadın düşmanlığının hüküm sürdüğünü söylüyordu. Kurum içinde bunları dile getirdiği için kovulmuştu. Hem de geçen nisan ayında Pinterest’in CEO’su Ben Silbermann’la video konferans sırasında. Brougher susmadı, başına gelenleri blogunda anlattı ve dava açtı. Sonunda Silbermann’la mahkeme dışında 20 milyon dolar tazminat ödenmek üzere anlaştılar. Brougher’in bu anlaşma için tek şartı vardı; kamuoyuna açıklanması. Böylelikle erkek egemen teknoloji sektöründe çalışan diğer kadınlara örnek olacaktı.
