Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

16/06/2009

Korsan alemin zaferi

Korsan alemi zafer üstüne zafer kazanıyor. Hem siyasette hem yargıda. İsveç'teki, internette her türlü yağmayı savunan Korsan Partisi, Avrupa Parlamentosu'na girmeyi başarıyor. Fransa'da ise internet korsanlığını önlemek üzere müzik patronlarının keyfince çıkarılan ceberrut yasa Anayasa Mahkemesi'nden dönüyor.

Seçim ortamında Tahran'da ve internet başındayım. Burada internete girmek, sürprizlerle dolu bir dünyaya adım atmak demek. Ani filtre uyarılarıyla dolu bir dünya. Amerikan siteleri filtreye takılıyor. Yani sansüre. Filtreli başka siteler de var ve o sitelerden Fransa'daki önemli yargı kararını okumaya çalışıyorum.
Absürd tabii. Haber alma hakkının engellemesine karşı alınan kararı öğrenmek isterken, haber alma hakkım engelleniyor. "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir"in Farsça versiyonu, muhtemelen farklı bir gerekçe içeriğiyle karşımda.
İran'ın internet sansüründe artık kendini aştığı bilinen bir gerçek. Ancak insan bizzat karşı karşıya kalınca sinirleniyor. Neyse ki bazı gedikler bulup, Fransa'da Cumhurbaşkanı Sarkozy'yi çileden çıkaran ve yargıyı eleştirmesine yol açan olayı öğreniyorum.
Fransız Meclisi'nin uzun tartışmalardan sonra geçen mayıs ortasında kabul ettiği yasaya göre, korsan film ve müzik indirenler internete girişten men edilecekti.

Yasanın arkasında ünlü kitap ve müzik market zinciri Fnac'ın eski başkanı Daenis Olivennes vardı. Yasanın 2010'da yürürlüğe girmesi planlanıyordu. Ancak muhalefetteki Sosyalistler, Anayasa Mahkemesi nezdinde itirazda bulundular ve mahkeme geçen hafta kararını verdi, yasanın, iletişim özgürlüğünü engellediği için anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. İnsan hakları tanımının içine giren bilgilenme hakkının interneti de kapsadığını bildirdi.

YARGIYA ELEŞTİRİ

Yasaya göre, üçüncü kez korsanlık suçu işlediği tespit edilenlere interneti bir yıl süreyle kapatacak bir denetleme kurulu oluşturulacaktı. Yasaklılar o bir yıl içinde internet ücretlerini de ödemeye devam edecekti. Ancak Anayasa Mahkemesi, böyle "ağır" bir cezanın ancak yargı tarafından verilebileceği kararına vardı. Ayrıca korsan kopya indiren kişinin, doğrudan servis sağlayıcının abonesi olmaması ihtimali de vardı ve bu durum yanlış kişilerin hak mahrumiyetine uğramasına yol açabilirdi.
Fikri mülkiyet ve telif haklarını korumaya çalışan endüstri fena halde darbe yedi. Sarkozy de öyle. Çünkü bu yasaya baş koyduğu biliniyordu. Bu yüzden yapmaması gereken bir şey yaptı ve mahkeme kararını eleştirdi.
Oysa korsan içeriğin indirilmesinden sadece bireylerin mi sorumlu olduğu da şüpheli.
Örneğin Amerikan Plak Endüstrisi Birliği geçen aralık ayında, korsan müzik indirenler hakkında dava açmaktan vazgeçti ve servis sağlayıcıları bu alanda mücadele için işbirliğine çağırdı. Aradan altı ay geçtiği halde tek bir şirket bu çağrıya karşılık vermiş değil.

NEREYE KADAR HAK

Almanya da aylardır benzer bir yasayı tartışıyor ve komşudaki gelişmeden sonra böyle bir yasanın çıkması imkansız görünüyor. Ancak Fransız hükümeti, yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalışacağını açıklıyor.
Haber alma hakkı ile internet suçları arasındaki ince çizginin çok daha hassaslaştığı alanlar da var. Örneğin Almanya'da tartışılan çocuk pornosu sitelerinin kapatılması meselesi. Çocukların böyle bir sapıklıktan korunmasına kimse karşı çıkamaz, ancak bir kesim bu yasağın bireysel özgürlükleri sınırladığını düşünebiliyor.
Bu durumda, İsveç'te Korsan Partisi'nin kurulmasına ve o partinin genç kuşaktan aldığı oylarla Avrupa Parlamentosu'na vekil göndermesine de şaşmamak gerekiyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp