Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

05/09/2019

Şişman kadına tahammül yoksa, bırakın opera ölsün

Klasik müzik eleştirmeni Olivia Giovetti geçenlerde Washington Post’taki yazısında ilginç bir önermede bulunuyordu; “Operayı kurtarmak için önce öldürmeli” şeklinde. Placido Domingo’nun cinsel taciz skandalı taze patlamıştı, başka defolar da vardı opera cihetinde. İşte diva Anna Netrebko, Habeş prensesi Aida olarak yüzünü esmere boyamıştı da yine Amerikan duyarlılığıyla “siyah yüz” tepkisi yükselmişti. Metropolitan Operası ile eski müzik direktörü James Levine arasındaki cinsel taciz davası da anlaşmayla noktalanmıştı.

Anna Netrebko, Aida'da yüzünü esmere boyadı, olay oldu.

Bunlar “skandal” başlıklarıyla yansıdığı halde, her üç şöhreti savunanlar da vardı. Çünkü opera seyircisinin giderek yaşlandığı ve bilet satışlarının düştüğü ortamda, bu sanat dalı adına elde avuçta kalan son değerlerdi onlar. Giovetti’ye göre operayı kurtarmak için önce öldürmek gerekiyordu. Operanın güncel açmazı şuydu: Monteverdi’nin “Orfeo”sunu  17’nci yüzyıldaki prömiyer prodüksiyonuyla sahnelemek…

Açmazı biraz daha açarsak; Metropolitan Operası’nın 2019-2020 repertuvarındaki 25 eserden sadece biri geçen 50 yıl içinde bestelenmişti. Genç kuşak klasik eserlere rağbet göstermiyordu; eski kuşak ise klasik eserlerin modern yorumuna itiraz ediyordu. Facebook’ta modern opera prodüksiyonlarına muhalif 60 bin üyeli bir grup vardı. Modern yorumlara tepki yuhalamaya kadar varıyordu.

Rahatlıkla şu Facebook grubunun üyesi olabilirim. Çünkü AKM’de her hafta opera seyredebildiğimiz günlerde kızımla nice prodüksiyona içerlemiştik. Deri pardesülü Othello’dan çelik konstrüksiyon dekorlu Belisario’ya kadar. Bizde de operayı yuhalama geleneği olsa, kesinlikle eşlik ederdik, o denli.

SALZBURG’TAN AMERİKA’YA ULAŞAN FIRTINA

İşte yine modernite bağlamında, en azından bazı eleştirmenlere göre aşırıya kaçan bir yapım gündemde. Olay yeri 99 yıllık Salzburg Festivali, eser de Offenbach’ın “Opheus Yeraltı Dünyasında” opereti. Offenbach, mitologyanın en hazin hikayelerinden Orpheus ve Eurydike’nin aşkını, ikiyüzlü burjuva ahlakının parodisidine çevirir. Orpheus karısını bir su perisiyle aldatmaktadır, Eurydike’nin de çoban sevgilisi vardır ama toplum önünde aşık çifti oynarlar, tanrılar da entrika çevirir durur. 19’uncu yüzyılda, Paris’in neşeli günlerinde sahnelenip, finaliyle cancan dansına en ünlü müziğini armağan eden operet şen şakraktır da, Salzburg Festivali’nde sahneye konulduğu haliyle bazı olumsuz eleştiriler aldı. Fakat seyirciden büyük alkış alan operetin tam videosu da işte burada.

Alman yönetmen Barrie Kosky’nin yorumu, komik opera için bile müstehcen sayılabilecek zirvelere çıkıyor, Eurydike önüne gelenle düşüp kalkıyor. Alman Die Welt gazetesinin yazarı Manuel Brug da eleştiriyor; çünkü Kosky, Paris usulü burleski çok Anglo-Amerikan havaya sokmuştur ve “dar korselere kıstırılmış şişman kadınlar, bacak açıp durmaktadır”… İşte bu ifade ta Amerika’da büyük gürültü kopmasına neden oldu. Çünkü Brug, Eurydike’yi canlandıran Amerikalı koloratura soprano Kathryn Lewek’e “şişman” demiş, beden üzerinden aşağılamıştı.

Kathryn Lewek, Eurydike rolünde baştan sona yatak odası dekorunda korseli body'lerle sahnede.

Aslında Brug yazısında Lewek’in adını anmıyor. Ancak Lewek, “Yüksek notaları yorumlarken neden o kadının bedenini de yorumlama gereği duyarsın” diye bir tweet attı; doğum sonrası kiloları olduğunu ve bebeğini de emzirdiğini de ekledi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp