Top
Ayşe Özek Karasu

Ayşe Özek Karasu

akarasu@htgazete.com.tr

03/01/2021

Kraliçe Charlotte neden siyah

Aslında soruyu şöyle sormak lazım: Netflix’in yeni drama dizisi Bridgerton neden renk körü?

Dönem 19’uncu yüzyıl başları. Mekan, sosyal hayat ve kültürde mini Rönesans yaşayan Regency dönemi Londra. Diziye hakim olan zaman kesiti; balo sezonu. Sosyeteye mensup cevval annelerin, kraliçeye takdim ettikleri kızlarını baş göz etmek için kumar boru olmayan ve tercihan yüksek asilzade damat adaylarını kovaladığı balo sezonu. Kadının kimlik ve varlık sorununa odaklanan toplumsal rol motifleri Jane Austen dünyasına paralel; ancak erotizm ve renk skalası hariç. Çünkü en gözde bekar aristokratından oda hizmetçisine, seyisinden saray nedimelerine her sınıftan siyah çehreler fink atıyor karakter yelpazesinde. Fakat aşk, dedikodu ve entrika gerilimleriyle yüklü hikayede bütün renkler nötr. Beyazdan en siyaha tonlanan renkler kimsenin umurunda değil.

Rengin hiç adı yok, çünkü Büyük Britanya Kraliçesi Charlotte da siyah! Üstelik diğer karakterlerin aksine kurgu da değil, bir iddiaya göre hakikat. Ancak çoğu tarihçinin yüz vermediği ve sık sık unutulan bir hakikat.

1999 yılıydı, pazarlardan bir pazar Sunday Times şu manşeti atmıştı: “Kraliçe’nin siyah ataları ortaya çıktı“. Habere göre tarihçi Mario de Valdes’in şecere araştırmaları Kraliçe 2’nci Elizabeth’in soy ağacında siyah bir büyük-büyük-büyük-büyükanne olduğunu gösteriyordu. O kişi, akıl hastalığından mustarip Kral 3’üncü George’un aslen Alman prensesi olan karısı Kraliçe Charlotte idi. Mecklenburg-Strelitz Grandükü Karl Ludwig Friedrich ile Düşes Elisabeth Albertine’in kızı olan Charlotte, Portekiz kraliyet ailesi üzerinden Afrika köklerine sahipti. Portekiz Kralı 3’üncü Alfonso’nun Mağribi siyah cariyesi Madragana’dan üç çocuğu dünyaya gelmiş, çiftin oğullarından biri soylu Souza ailesine damat gitmiş ve yüzyıllar içinde evlilikler yoluyla soy bağı Prenses Charlotte’a kadar uzanmıştı.

Buckingham Sarayı, Kraliçe Victoria’nın büyükannesi olan Kraliçe Charlotte’un Afrika köklerini direkt yalanlamamış, saray sözcüsü “Bu rivayet yıllardır dolaşır, tarihi ilgilendiren bir meseledir. Şu an uğraşacak daha önemli işlerimiz var” diye açıklama yapmıştı.

Aradan yıllar geçti, Prens Harry’nin Amerikalı oyuncu Meghan Markle’la nişanı ilan edildiği dakika “Saraya ilk melez gelin” haberleriyle çalkalandı ortalık. Siyah anne ile beyaz babadan dünyaya gelen Markle’ın ilk olmadığı, Kraliçe Charlotte’un hikayesiyle yeniden hatırlandı.

Charlotte ve Meghan

KRALİÇEYE IRKÇI HAKARETLER

Ancak tarihçi ve kraliyet araştırmacılarının bazı itirazları vardı. Öncelikle kraliçenin Afrika kökleri ta 13’üncü yüzyıla dayanıyordu, ırk izlerini yüzyıllara yayılan kuşaklar boyu takip etmek saçmaydı, bağlar giderek zayıflardı. Portekiz kraliyet ailesinin barındırdığı Mağrip kanı, evlilikler yoluyla bütün Avrupa hanedanlarına yayılmıştı ve artık kimin umurundaydı! Kaldı ki, kral metresinin Mağribi olması siyah olduğu anlamına gelmiyordu. Shakespeare zamanlarında Mağribi'den kasıt Müslümandı ve beyaz da olabilirdi.

Mario de Valdes ise kraliçenin melezliğine dair başka argümanlar ileri sürüyordu. Kraliçe Charlotte bazı ressamların eserlerinde şeffaf tenli İngiliz güllerine benzese de, köleciliğe karşı tutumuyla bilinen Sir Allan Ramsey’in fırçası kraliçenin gerçek çehresini gizlememişti. İki çocuğuyla poz verdiği portrede Charlotte daha esmer ve farklı yüz hatlarıyla dikkat çekiyordu.

Kraliçe Charlotte çocuklarıyla (Sir Allan Ramsey)

Ayrıca melez kimliğe işaret eden başka kayıtlar da vardı. Daha doğrusu Kraliçe Charlotte, tahtta bulunduğu sürece ırkçı hakaretlere maruz kalmıştı. Saray doktoru Baron Christian Friedrich Stockmar, kraliçeyi “Melez tenli, kısa boylu ve kavruk” diye tanımlamış, tarih romanlarının ünlü yazarı ve şair Sir Walter Scott, kadını “hasta benizli” diye nitelediği gibi Mecklenburg-Strelitz hanedanından aile üyeleri için de “Kara gözlü, kanca burunlu orangutan sürüsü” diye yazmıştı. Bir başbakan ise “Burnu fazla geniş, dudakları aşırı kalın” şeklinde not düşmüştü.

Almanya’dan Britanya’ya gelin gönderildiğinde 17 yaşında olan Charlotte, Kral 3’üncü George’la tanıştıktan altı saat sonra dünya evine girmiş ve kralın gelip giden deliliği arasında 15 çocukları olmuş, ikisini erken kaybetmişlerdi. Britanya tahtındaki Hanover Hanedanı krallarının biyografilerini kaleme alan Janice Hadlow’un yazdığına göre, kral müstakbel karısının görüntüsü karşısında ilk bakışta şok geçirmişti. Bu malumat bazı saray hatıratlarında yer alıyordu ve kraliçenin çirkinliği dillere destandı. Ayrıca Almanya’dan geldiğinde tek kelime İngilizce bilmiyordu, gerçi kısa sürede öğrenmişti ancak Alman aksanıyla konuşuyordu.

MESELE IRKÇILIK DEĞİL CİNSİYETÇİLİK

Bridgerton’ın Kraliçe Charlotte’u (Golda Rosheuvel) ise alabildiğine heybetli ve İngiliz aksanı da kusursuz. Julia Quinn’in tarihi aşk romanlarına dayanan dizinin senaryo yazarı Sarah Dollard, yapımcı ise Amerikan TV dizilerinin yıldız prodüktörü Shonda Rhimes (Grey’s Anatomy, How to Get Away With Murder). Dizide kraliçe dışında diğer aristokrat figürler, Dük Hastings (Regé-Jean Page) ile Lady Danbury de (Adjoa Andoh) siyah ama rengin hiç adı yok, çünkü beyaz kadar siyah da doğal.

Kraliçe Charlotte rolünde Golda Rosheuvel

Bridgerton’un esas meselesi ırkçılık değil, kadına biçilen toplumsal rol. Jane Austen aleminden de gayet iyi bildiğimiz üzere – ki Aşk ve Gurur’un yayın tarihi dizinin geçtiği döneme denk düşer – kadınların hayattaki biricik şansı iyi bir izdivaç yapmaktır. Babaları birer centilmen olsa da pederin vefatından sonra ailenin en yetişkin erkeğine kalan mal mülk ve servetin zerresinde hakkı olmayan genç kızların evlenmekten başka çaresi yoktur. Nakış, resim ve piyano bir yana en önemli meziyetleri güzelliktir.

Nitekim Bridgerton kızları güzeldir. En başta da sosyeteye yeni takdim edilip kraliçeden de “kusursuz” notunu alan Daphne Bridgerton (Phoebe Dynevor). Balona sezonunda koca aranan rakip Featherington kızları ise zevksiz annelerinin papağan renklerinde giydirmesinin de katkısıyla alabildiğine alımsız ve sakar. Bu zıtlık, evlilik borsasında hiç şansları olmadığını daha baştan belli eder. Piyasanın bütün dedikodu ve skandallarını sosyete bülteninde ifşa eden kimliği meçhul Lady Whistledown (Julie Andrews’un seslendirmesiyle), gelin adaylarının borsadaki iniş çıkışlarını tayin eden önemli bir güçtür. Kraliçe Charlotte da bülteni hararetle takip eder.

Daphne Bridgerton (Phoebe Dynevor) ve Dük Hastings (Regé-Jean Page)

Evlenmek üzere yetiştirilen kızlar cinsiyetlerine dair öyle cahil bırakılmıştır ki, nasıl hamile kalındığından bile haberleri yoktur. Dizide Jane Austen’ın toplumsal cinsiyet rolünü sorgulayan kadın tipine en yakın karakter Bridgerton’ların iki numaralı kızı Eloise’dir (Claudia Jessie). Gözde bekar kovalama düzenine baştan sona itirazı vardır.

Dük Hastings’le başladığı sosyeteyi kandırma oyununda tutkuya sürüklenen Daphne de kadına biçilen rolü sorgulamanın eşiğine yaklaşır. Centilmenlerin hanımefendilerin şerefini düello marifetiyle koruduğu geleneğe şiddetle itiraz eder. Kız kardeşinin namusunu korumak için düelloya yeltenen ağabeyi Anthony’ye (Jonathan Bailey) sert çıkar: “Sırf kadınım diye kendi kararlarımı veremem mi sanıyorsun? Mesele benim namusum mu, yoksa kendi erkeklik gururunu mu tatmin etmeye çalışıyorsun?”

200 yıl sonra hâlâ ne kadar tanıdık.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp