Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

27/05/2020

En zor ayda çekleri nasıl kolay ödedik?

11 Mart korona virüsün küresel bir salgın hastalık olarak ilan edildiği ve Türkiye’de ilk görüldüğü tarih. Ülkemizdeki asıl önlemler bu tarihten sonra alındı. İşyerleri kapandı. Karantina uygulamaları başladı. Büyük ölçüde ekonomi paydos edildi. Gıda, sağlık, uzaktan alışveriş devam etti.

-Mart ayının ilk yarısı faaliyetler ve ekonomi açısından normal geçerken ikinci yarıda virüsün etkisi baskın hale geldi. Bu açıdan mart virüsün tüm etkilerini yansıtan bir ay olmayabilir.

-Nisan ise baştan sona karantina önlemlerinin olduğu, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı, ekonominin tatil edildiği ve virüsün pik noktası yaparak oradan geri döndüğü bir aydı.

VİRÜSTE PİK, EKONOMİDE DİP NİSANDA

-Muhtemelen ekonomik veriler açısından en kötü ay nisan olacak. Hem dünyada hem Türkiye’de.

-Öncü veriler olarak PMI’lar da aynı duruma işaret ediyor. Küresel imalat sanayi PMI’ı 39.8 ile tarihi düşük düzeyine geriledi. Hizmetlerin de katıldığı bileşik PMI ise 26.5 ile baz düzeyinin yaklaşık yarısına indi.

-Türkiye imalat sanayi PMI’ı da martta 48.1’den nisanda 33.4’e indi. Küresel kriz sonrasının en düşüğünde ve mart ayına göre ciddi gerileme içinde.

-Sanayi sektöründeki büyümeyi ölçen ve baz seviyesi 50 kabul edilen PMI’ın bu gerilemesi sanayi faaliyetlerin daralmasına işaret. 50’nin üzerinde yükselmesi de genişleme ve büyümenin öncü işareti.

-Bu açıdan nisan ayı koronavirüsün pik yapmasına karşılık ekonominin de dip yaptığı bir ay olmaya adaydır.

MAYIS NEDEN BİR TIK İYİ?

-Mayıs ayı da nisan ayına yakın düzeylerde yani dip düzeylerde geçebilir. Ancak 12 Mayıs’tan itibaren bazı alışveriş merkezleri açıldı, bugünden itibaren hayat büyük ölçüde normalleşmeye yoluna giriyor. Ayın son 5 günündeki bu normalleşme adımlarının Mayıs ayı verilerini nisana göre bir tık iyileştirmesi mümkündür.

TİCARETİN NABZI

-Nisan her bakımdan hem salgının seyri hem de ekonomik açıdan en kötüsü olduğuna göre acaba ticarette ne oldu? Ticaretin nabzını ölçen verilerden biri de çekler. Çeklerin ödenme düzeyindeki bozulma sınırlı. Ticaret büyük ölçüde durmuş ama çek ödemeleri durmamış, yapılmış.

-Risk Merkezi’nin bitişikte de yer alan verilerine göre nisan ayında bankalara ibraz edilen çeklerin tutarı 73.5 milyar lira oldu. Bu tutar mart ayına göre 12.9 milyar lira veya yüzde 15 daha az. Bu da normal. İşyerlerinin çoğu kapalı, iş yapmıyorlar ve yeni çek kullanımını da buna paralel düştü.

-Daha önemli veri ise çeklerin ödenme tutarı veya oranında. Çeklerin 1.6 milyar liralık kısmı karşılıksız çıktı. Önceki aya göre artışı 111 milyon lira veya yüzde 7.6 düzeyinde.

ÇEKLERDE BATIK ORANI % 2.2

-Karşılıksız çıkan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı ise mart ayındaki yüzde 1.7 seviyesinden yüzde 2.1’e yükseldi. Bu da düşük bir oran. Çünkü büyümenin yüzde 7.4’e çıktığı 2017’de oran yine yüzde 2.2 idi. 2018’de yüzde 3.1’e çıktı, 2019’da da yüzde 3.0 olarak kaldı.

-Çeklerde ödenme oranının düşmesini, ödenmeyen çeklerin artmasını bekliyorduk. Ama bu kadar da düşük kalacağını beklemiyorduk.

-Hatta sadece çeklerin ödenmesi açısından ticarete ve ekonomiye bakarsak durumun iyi olduğu dahi söylenebilir. Ancak gerçek durumun böyle olmadığını biliyoruz.

Ticaretin ve ekonominin çarkları büyük oranda durdu.

NASIL OLUYOR DA ÖDENİYOR?

-Nasıl olup da çeklerin yüksek oranda ödendiğine gelince bir kaç neden var.

-Biri kredi hacminin genişlemesidir. Ticaret ve üretim büyük oranda durmuş ama krediler durmamış. Artmaya devam etmiş. Bankaların finans dışı yurtiçine kullandırdığı kredilerin stoku mart sonunda 2.726 milyar liradan, nisan sonunda 2.946 milyar liraya yükseldi. Bir ayda 221 milyar liralık veya yüzde 7.5’luk artış oldu.

-Nereden bakılırsa bakılsın kredi genişlemesinin şirketler, ticaret kesimi, borçlular için rahatlatıcı bir gelişme olduğu anlaşılıyor. Çek ödemelerinin üç katına varan bir kredi artışının, borç taksitlerinin tahsilatında olduğu gibi, çek ödemelerine de katkısı olmuştur. Bir ayda 200 milyar lirayı aşkın kredinin ticaret kesiminin nefes aldırdığını söylemek mümkündür.

-Vergilerin bazısı ertelendi, bazı kiralar da alınmadı.

-Çalışanlar için de kısa çalışma ödeneği yürürlüğe girdi.

-Krediler ile tanınan imkanlar ekonomin ve ticaretin içinde bulunduğu zor durumu bir ölçüde rahatlattı ve çek ödemelerine de alan açtı.

-Gerçeklerle yüzleşmek herhalde olağanüstü desteklerin bitmesinden, normale dönülmesinden ve işyerlerinin açılmasından sonra olacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp