Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

13/01/2021

Kısa vadeli sermayenin uzun vadeli seyri

Türkiye’de sıcak para üçüncü yıl arka arkaya azalıyor. Yabancıların kısa vadeli sermaye yatırımlarının toplamı 2020 sonunda 62.7 milyar dolara indi. Rakam önceki yıla göre 4.2 milyar dolar daha az.

62.7 milyar dolarla sıcak para stoku 15 yıl geriye gitti ve 2005 düzeyine indi.

Türkiye’de sıcak parada çekilme olurken küresel likidite tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında da zayıflama yok. Türkiye’nin sıcak parada yaşadığı durum kendine özgü denilebilir.

-Bitişikteki tablodan izlenebileceği gibi, sıcak para stoku ilk kez üçüncü yıldır azaldı. Daha önceki en uzun azalış dönemi 2015 ve 2016 yıllarındaydı.

-Aynı yıllarda küresel çapta gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarında 2000’li yılların en güçlü tersine dönüş eğiliminin yaşanmasının baskın etkisi vardı.

3 YILDA 50 MİLYAR DOLAR AZALDI

-2018-2020 yıllarını kapsayan daha uzun vadeli sıcak para çıkışında ise iç nedenler daha etkiliydi. Üç yılda sıcak para stokundaki azalma 50 milyar doları buldu.

-Sıcak paranın gelmediği ve üzerine ülkeyi terk ettiği bu yıllarda büyüme oranı da düştü. 2018’de yüzde 2.8, 2019’da yüzde 0,9 ve 2020’de yüzde 1’in üstü büyüme bekleniyor.

-Ekonominin çarklarını dış kaynak girişine bağlayan bir ülke olarak büyüme düştüğünden mi sermaye girişi azaldı, yoksa sermaye girişi azaldığından mı büyüme oranı düşüyor, tartışmalı bir durumdur. İkisinin de birbirine etkisi olabilir.

-Sonuçta büyümenin olması yabancı sermaye için çekici bir unsurdur. Aynı zamanda dış kaynak girişi de büyümeyi destekleyicidir.

KULAKLARDAN DOLAR FIŞKIRIYOR

-Sıcak para konusunda elimizde 2002 sonrasının verileri var. Son 18 yılın en fazla kısa vadeli sermayesine 2013 yılında sahip olduk. Ülke kredi notunun yatırım yapılabilir düzeye çıktığı Mayıs 2013 aynı zamanda sıcak para stokun 158.5 milyar dolarla rekora çıktığı aydı.

-Bu stok aynı yılın 958 milyar dolarlık GSYH’nın yüzde 16.5 düzeyine varmıştı. Milli gelirin 7’de biri kadar kısa vadeli sermaye var ekonominin içinde. “kulaklarından dolar fışkırıyor” sözü de o dönemde ortaya atıldı.

GSYH’NIN % 9’U KADAR

-2020 yılında 62.7 milyar dolarlık sıcak paranın 702 milyar dolar çıkması beklenen GSYH’ya oranı yüzde 8.9. Tam olarak yarı yarıya bir azalma söz konusu. Oran 2002 yılında yüzde 2.9 düzeyindeydi.

-Sıcak parada en yüksek artış 64 milyar dolar ile 2012 yılında gerçekleşti. İkinci en yüksek artış da 40.7 milyar dolarla 2007 meydana geldi.

-Tutarda değil ama oran bazında en yüksek artış yüzde 179 ile 2005 yılında realize edildi. Sıcak para 2004 yılında 20.8 milyar dolarlık düzeyinden 2005’te 58 milyar dolara yükseldi. Sonraki yılları da hep bu düzeyin üzerinde kapadı.

PARA, NE YAPILDIĞINA BAKAR DA GELİR

-En büyük yıllık azalma ise 53 milyar dolarla 2008 küresel kriz yılında oldu. İkinci en yüksek kayıp da 44.6 milyar dolarla 2018 yılında gerçekleşti.

-Sıcak para hareketlerindeki dalgalanma, finansal piyasaları ve ekonomiyi de dalgalandırdı. Her iki tarafı da etkiliyor çünkü. Gelirken yaptığı pozitif etkiyi çıkarken fazlasıyla tersine döndürüyor.

-Bu açıdan bakınca 2002-2007 arası 5 yıl altın dönemi kapsıyor. Çünkü her yıl ülkeye giren sıcak para miktarı artıyor. Çıkış yok, dalgalanma yok. Yüksek büyüme de her yıl devam ediyor.

-Aynı yıllar ekonominin de altın yılları. Sadece para geldiği için altın yıllar değil. Doğru işler yapıldığı, IMF ve AB çıpası olduğu, siyasi istikrar sağlandığı için de para geldi. Büyüme olduğu için geldi ve büyümeye destek verdi.

SICAĞI, ILIK VE SOĞUK PARA İZLER

-2013 sonrasındaki 7 yılda ise tam tersi olmaya başladı. Sıcak para 7 yılın 5 yılında azaldı, 2 yılında arttı. Kayda değer artışın olduğu yıl da 2017.

-Son yıllardaki sıcak para azalışını yani doğrudan sermaye girişlerinin azalması ise tesadüfi değil.

-Sıcak para her zaman önden koşar. Arkadan ılık ve soğuk para gelir. Soğuk para, uzun vadeli kalıcı doğrudan sermaye yatırımı.

-Bu açıdan bakınca sıcak para hareketlerinin yeniden canlanması, devamında ılık ve soğuk parayı da çekeceğinden dolayı iyi bir gelişmedir. Ülkelerin becerisi de sermaye hareketlerini sadece sıcak para ve kısa vadeli hareket düzeyinde bırakmamaktır. Reformlara devam ederek yabancı sermayeyi kısa vadenin ötesine, daha uzun vadeye ve doğrudan yatırımlara taşımaktır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp