Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

07/01/2021

İş’in öncülüğünde bankacılıkta dijital dönem

Bankalar için en iyi yıllar 2000’lerde yaşandı. Müthiş değere bindiler ve ancak o paraları yabancılar verebildi.

2010’lu yıllar Türk bankaları için hiç de iyi geçmedi. Hem olayların yoğunluğundan, hem de fazla karlı çalıştıkları için çeşitli uygulama ve sınırlamalarla karşılaşmalarından dolayı.

-2010 yılında borsada işlem gören bankaların toplam piyasa değeri 142.3 milyar dolara varmışken, bugün itibariyle 64 milyar dolara indi. 10 yılda sürekli gerileyen sektörün piyasa değeri 78 milyar dolar azaldı. Ya da yarı yarıya, hatta daha fazlasıyla düştü.

-Bankacılık sektörü bu değer kaybıyla aynı zamanda borsayı da aşağı çekti. Gelişmekte olan ülke borsaları tüm zamanların rekoruna ulaşmışken, Türkiye borsası aynı MSCI endeksiyle 2013 yılındaki rekor seviyesinin üçte bir düzeyinde seyrediyor.

-Bunda başrolü bankaların değer kaybı oynadı. Şu anda çeşitli kriterlere göre borsada en ucuz hisse senetleri bankalar gibi görünüyor.

-Böyle bir dönemin başlangıcından bu güne en büyük özel sektör bankasının başındaki isim Adnan Bali. Mart sonunda yapılacak genel kurulla birlikte görevi bırakacağını, yerine baş yardımcısı Hakan Aran’ın geçeceğini açıkladı.

İş Bankası’da bir 35 yıl çalışma, bir de 65 yaş geleneği vardır. İkisinden de emekli olunur. Adnan Bali’nin 35 yılı da bu sene doluyor. Önceki gün bu değişim banka içinde dile getirilince oradan medyaya sızdı. İş Bankası hisseleri de dalgalandı. Bunun üzerine Adnan Bali açıklamayı erkene aldı.

DÖNEME UYGUN YÖNETİCİ

-Adnan Bali bankanın yönetim kurulu üyesi olarak devam edecek. Yerine geçecek olan yardımcısı Hakan Aran ise tam da dönemine uygun, dönüşümü yönetecek, aranan bir yönetici niteliğinde. Çünkü bilgi teknolojilerinden, dijital bankacılık operasyonlarından ve veri yönetiminden sorumlu.

-İlginç biçimde özel bankalarda zamana uygun, dönüşümün uzman kişileri işbaşına geliyor. Mesela Garanti Bankası’nda önceki genel müdür dijital uzmanı olan ve sermaye piyasalarından gelen Ali Fuat Erbil’di. Ondan önceki genel müdür de Hazine’den yetişme Ergun Özen’di.

-İş Bankası’nda ise genel müdür olarak aynı dönemde Hazine bölümünden yetişme Ersin Özince vardı. Adnan Bali de hem kredici hem de Hazine’ciydi.

-Doğal olarak İş Bankası’ndaki bu değişim önümüzdeki aylarda ve yıllarda bizi nasıl bir bankacılığın beklediğine işaret ediyor. Banka müşterileri artık cep telefonlarını daha etkili ve bankacılık işlemlerinde daha fazla kullanmak durumunda kalacak.

-Şubeye gitmek, işleri yüz yüze fiziken yapmak ve yaptırmak artık lüks, zahmetli ve masraflı bir iş olacak. Salgın hastalık bankacılıktaki uzaktan işlemleri ve dijital dönüşümü çok hızlandırdı ve erkene çekti.

İŞİN %95’İ ŞUBE DIŞINDAN MI?

-Adnan Bali dün bankada bu görev değişimini duyururken "Şube bankacılığı, yüz yüze bankacılık da elbette bizim için önemli. Ama İş Bankası şu an sadece bununla sınırlı olmayan bir gelecek için çalışıyor. Bir ödeme şirketi satın aldık. O şirket bütün sistemin içine entegre edilecek. Bambaşka bir geleceğe doğru dönüşüm çabaları içindeyiz" dedi.

-Pandemi süresince çalışmaların hız kesmeden sürdüğünü ve mayıs ayında blockchain teknolojisi ile ilk uluslararası ticaret finansmanını ve ödeme garantisi vermeyi gerçekleştiren Türk bankası olduklarını belirten Adnan Bali şunları söyledi: “Bugün şube dışı kanallardan yapılan işlemlerin payı İş Bankası'nda yüzde 95'i aştı. Bugün yüzde 80- 85 yeni müşteri, İşCep üzerinden finansal yolculuğuna başlıyor. İşCep'te 400'e yakın, internet menüsünde 500'ü aşkın işlem menüsü var. Muhteşem bir hizmet yelpazesi, ağı."

DİJİTAL BANKACILIK DÖNEMİ

-İş Bankası’nda yeni müşterilerin yüzde 80-85’inin bankacılık işlemlerini İşCep üzerinden yapması, şube dışı kanallardan yapılan işlemlerin payının yüzde 95’e çıkması dijital bankacılıkta çok önemli bir kavşağın geçildiğine işaret ediyor.

-İş Bankası’nın kurucusundan ve kuruluşundan beri gelir. Bankanın yöneldiği veya öncülük ettiği alanlar hep büyüdü ve hakim duruma geldi. Türklerin bankacılık işine girmesi, mevduata ve krediye alıştırılması, sermaye piyasalarının kurulması, sermaye piyasası araçlarının çıkarılması ve geliştirilmesi, ilk ATM’lerin gelmesinde banka hep öncüydü.

-Önümüzdeki yılların hakim bankacılığı da dijital bankacılık olacak. Bankalar bir dijital saklama, aktarma ve ödeme merkezlerine dönüşecek. İşlem maliyetleri daha düşecek ve 7 gün 24 saat işlem yapılabilecek. Yaşlı nüfus bu hayattan çekildikçe şubelerin işlevi de büyük oranda ortadan kalkacak.

REEL KESİM NEREDE?

-Türkiye’de yerli ve milli bankacılığın kurucusu İş Bankası’nda değişim başlamış, çok önemli aşamalar geçilmişse, diğer bankalar da aynı yola girmiş veya girecek demektir. Bankacılık ve finansal kesim dijital dönüşümü yaşarken, reel kesim yine geç kalacak gibi. Bunu nereden mi çıkartıyorum?

-Reel kesimin bir çok sektör ve iş kolu, büyük grupları daha doğru dürüst faaliyetlerini, sattığı ürünü veya hizmetini dijital ortama aktaramadığını görüyorum. Üretim veya hizmet merkezi nerede olursa olsun, lojistik varsa, dijital ortam sayesinde dünyanın her tarafına, sonsuz ve kalıcı biçimde ulaşmak, tanıtım ve pazarlama yapmak, mal satmak mümkün.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp