Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

05/11/2019

Bu gidiş nereye?

Habertürk Gazetesi’nde Ekonomi Servisi’nin grafikeri Barış Bektaş’la 10 yıl çalıştık. Çok iyi işler çıkardık. Finansal piyasalar, makro ekonomik analizler, veriler, rakamlar, hatta gurme yazılarında şehir şehir lokanta sıralamaları bile hep Barış’ın elinden çıktı. Yazdıklarıma renk kattı, sayfaları  güzelleştirdi.

ACI KAYBIMIZ

 

  -Grafiklere ve verilere düşkün birisi olarak Barış’tan en çok yararlananlardan biri bendim herhalde. Kendisini en çok yoranlardan biri de ben oldum sanırım. Emeğine, sanatına sağlık diyeceğim de diyemiyorum. Ancak hakkını helal et Barış diyebilirim.

 

-Çünkü bir sokak kavgasını ayırmaya çalışırken bıçak darbeleriyle öldürüldü Barış. İsmine layık bir vatandaş olarak görevini yerine getirirken Barış’ı, hiç tanımadığı insanlar öldürdü. Nasıl bir hınç ve nasıl bir cahilliktir ki, kavgaya karışanların bir tarafı kaçınca, senin yüzünden kaçtı diye hiç tanımadıkları Barış’ı öldürüyor.

 

NEREYE GELDİK?

-Barış’ın vefatını öğrendiğimde kilitlendim. Daha önce yakın arkadaşlarımdan Emin Öztürk ve Ali İhsan Gelberi’nin vefatında gözyaşları içinde yazı yazabilmiştim. İkisi de kalp rahatsızlığından gitti. Ancak bu kez durum çok farklı, sadece üzülmedim, nereye geldik diye çok da kızgındım.

-Ülkenin bu hale getirilmesine, suçluların her aşamada cesaretlendirilmesine ve affedilmesine, adaletsizliğe, sonuçta bugünkü ortama gelinmesine kızgınım. Bu kızgınlıkla bir değerlendirme yapmayım, bir yanlışlığa düşerim diyerek geciktirdim.

 

ISPANAK ZEHİRLENMESİ

 

-Sonunda önceki gün meydana gelen olaylar da yine Barış’ınkine benzer nitelikteydi.

-Biri gıda zehirlenmesi. İnsan ıspanaktan zehirlenir mi hiç? Zehirleniyor işte. Öğreniyoruz ki ıspanağa benzer güzelavrat otu karıştırılmış ıspanakların içine. Gıdada hilenin, para kazanma için hangi yollara başvurulduğunun geldiği boyuta bakın. 100’lerce kişi hastanelerde tedavi altında.

 

ÖZEL EZİYET OTOBÜSLERİ

 

-Bir de sabıkalı birine halk otobüsünü emanet etmişler. Psikolojik durumu nedir diye bakmamışlar. Yolcularla kafayı bozmuş, hattının dışına çıkmış, Beşiktaş’ta dalmış yolcu durağına. 1 ölü, 12 yaralı. Kendisi kaçarken yakalamaya çalışanlardan birini de bıçaklamış, koşup denize atlamış ve “Öldürün beni” diye bağırmış.

-Bu otobüsler artık halka hizmet değil, halka eziyete doğru gidiyor. Onlar da Belediye otobüsleriyle aynı ücreti alıyor. Ama aynı hizmeti veremiyorlar. Hizmette Belediye’nin araçlarından geriler. Yoğunluk olmayan saatlerde ve hatlarda yoklar. Üstelik aynı hatları, parkları ve durakları kullandıklarından ulaşımda iki taraf arasında işletmecilik sorunları yaratıyor. Etkin hizmeti de önlüyor.

- Direksiyonunu tuttuğu otobüsü halkı katletmede bir araç olarak kullananı da gördükten sonra burada çok ciddi sorunlar yaşandığı bir gerçektir. Kaldı ki geçmiş olayları var. Aynen taksilerde olduğu gibi. Sorunu kökünden çözmenin zamanı geldi.

 

PARAYI ANLADIK DA İNSAN NİYE?

 

-Yakın dönemde başka olaylar da hafızamızda. Hafta sonu hapishaneden izinli çıkan iki hükümlünün metro durağında gaspa kalkışmalarına, istedikleri parayı alamayınca da 23 yaşındaki İTÜ’lü mühendisi bıçaklayarak öldürmelerine yeni tanık olduk.

-Okumuş eğitimli bir genç insan öldürüldü, cahil, vahşi ve katil biri yaşıyor. Barış öldürüldü, kavga edenler yaşıyor. “Kötü para iyi parayı kovar” derler. Doğru da, kötü insanlar da iyi insanları kovmaya başlamış. Parayı anlıyorduk ama insanlarda aynı yöntemin geçerli olmasını anlamıyoruz.

-Bütün bu olayların ardından hapishaneler dolu diye ceza indirimine gidilmesi gündemde. 3.5 milyon Suriyelilere yıllarca bakarken 300 bine varmayan tutuklu ve hükümlüye bakamıyoruz.

 

BİR KEZ DAHA DÜŞÜNELİM

 

-Sayısı 129 bini bulacak kişiyi hapishanelerden salıvermeye hazırlanıyoruz. Hapistekilerin yaklaşık yarısı dışarı çıkacak.

-Eğitimsizleri, cahilleri ve suçluları bir kez daha cesaretlendirmiş olacağız. Toplumun yapısını bu ölçüde bozmaya değer mi hiç? Bu gidiş nereye? Bir kez daha düşünelim derim.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp