Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

02/10/2019

Yakalanan canlanma fırsatı

Yeni Ekonomi Programı YEP gelecek yıl için yüzde 5 büyümeyi hedefledi. Bunun da daha çok iç tüketimle gerçekleşmesi amaçlandı. Düşen faiz oranlarının vereceği destekle geciktirilmiş talebin harekete geçeceği öngörülmüş.

Özel yatırımlarda da yüzde 12.1 artışla yüksek oranlı ve sert bir toparlanma bekleniyor. Programın açıklandığı gün elektriğe yeniden yüklü bir zam yapıldı.

Nasıl olacak da yatırım iştahı artacak ve girişimcilerin güveni geri gelecek sorusunun ise somut bir yanıtı yok.

İÇ TALEPLE BÜYÜMEYE DÖNÜŞ

-Yine de yüzde 5’lik büyüme hedefinin nasıl gerçekleşeceği YEP’te şöyle açıklandı:

2020 yılında büyümenin temel belirleyicisi yurt içi talep olacaktır. Özel tüketimin ertelenmiş talep, kredi ve güven kanalının desteği ile büyümeye en yüksek katkı veren kalem olması beklenmektedir.

Yatırımların ise finansal koşullardaki iyileşme, yatırımcı güvenindeki toparlanma ve öngörülebilirliğin artmasıyla kuvvetli bir yükseliş kaydetmesi öngörülmektedir.”   

-Yılın son çeyreğine adım attığımız bugünlerde bazı öncü göstergelerden canlanmanın işaretlerini alıyoruz. Üretim ve ithalatta yaklaşık 1.5 yılın ardından ilk artışlar meydana geldi.

15 AYDAN SONRA GELEN İTHALAT ARTIŞI

-Örneğin çift haneli daralan ithalat bu yılın ağustos ayında ilk kez yüzde 1.5 kadar artış kaydetti. En son temmuz ayında yüzde 8.5 azalan ithalat geçen yılın haziranından itibaren 15 aydır daralıyordu.

-Yarın açıklanacak eylül ayı önce ithalat verisinin de, artış kaydetmeye devam ettiğini görebiliriz. Ekonominin canlanmasında en somut gelişmelerden biri bu.

İMALAT 17 AYLIK DARALMADAN ÇIKTI

-Benzer bir canlanmayı, öncü veri olarak   

İmalat Sanayi Satın Alma Endeksi PMI’da da görüyoruz. Bu endeks ağustostaki 48 düzeyinden eylülde 50’ye yükselerek, 17 aydır süren daralma bölgesinden çıktı.

  

-İSO İmalat PMI’nın 50'nin altına inmesi sektörde daralmaya, 50’nin üzeri seviyelere çıkması ise büyümeye işaret ediyor.

-Endeks en son Mart 2018’de 50 değerinin üzerinde ve büyüme bölgesindeydi. Nisan 2018’de ise Türkiye’nin erken bir cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğinin açıklanmasıyla endeks daralma bölgesi olan 50’nin altına indi. En düşük düzeyini de 42.7 ile kur ve faiz şokunun birlikte yaşandığı Eylül 2018’de gördü.

SON ÇEYREKTE POZİTİF HABERLER GELEBİLİR

-İmalat sektörünün yeni siparişlerinde 17 ay süren daralma son bulurken, ankete katılan imalatçılar piyasa koşullarının bir önceki aya göre iyileştiğini belirtti.

-Yeni ihracat siparişleri ise daralmayı sürdürüyor. Ankete katılan şirketler bu çerçevede piyasa koşullarının zorlayıcı olmaya devam ettiğine dikkat çekti.

-Endeksin hazırlayıcısı IHS Markit’ten Andrew Harker eylül ayı verisini  değerlendirirken şunları söyledi:

 “En önemli pozitif bulgu yeni siparişlerin büyüme bölgesine geçmesi oldu. Bu sayede üretim istikrar kazanırken istihdamda da artış gerçekleşti.

Mevcut eğilimin devam etmesi halinde, veriler 2019’un son çeyreğinde büyümenin güçlenebileceğine ve zorlu bir dönemin ardından firmaların bazı olumlu haberler alabileceğine işaret ediyor.”

YAKALANAN FIRSAT PENCERESİ

-Yılın son çeyreği itibariyle hem düşük baz etkisinden, hem 4-5 çeyreği bulan geciktirilmiş talepten, hem de düşen faizlerden dolayı yakalanan bir fırsat penceresi yakalandığı kabul etmek gerekiyor.

-Bu fırsat da elbette siyaset, dış politika ve jeopolitik gelişmeler izin verdiği ölçüde ve sürece kullanılabilir. Yönetişimde yapılacak hatalar da fırsatı kolaylıkla heba edebilir.

-Özel sektörün yatırım sıçrayışı yapabilmesi için, her şeyden önce bir beyaz sayfa açmak ve yeni bir hikaye ortaya koyabilmek lazım. Reformları yapmadan tüketim kısmen normale döndürülebilir, biraz da yatırım artışı sağlanabilir. Ama daha fazlası değil.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp