Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

01/07/2020

Türklerin altınla oyunu

Dün yayımlanan mayıs ayı verileri dış ticaret açığının yüzde 102.7 arttığını ortaya koydu. Daha önceki aylarda bundan daha yüksek oranlı açıklar verdik. Zaten 5 aylık dönem için oluşan dış ticaret açığı mayıs oranıyla aynı, yüzde 102.8 düzeyinde. Demek ki, geçen seneye göre dış ticaret açığı katlanarak artmış.

Pandemiyle birlikte ihracat düşmesine düştü de, ithalat aynı hızda düşmedi. İşte mayıs verileri nasıl olup da ithalatta beklenen düşüşün sağlanamadığını gözler önüne serdi.

İTHALATI ARTANLAR

-Bir kere yatırım malları ithalatı yüksek seyrediyor. Yurt içinde yeni özel sektör yatırımları dursa da kamu alt yapı yatırımları devam ediyor. Yılın 5 aylık döneminde ithalat yüzde 5.2 azalırken, yatırım malları ithalatı yüzde 9.0 arttı. 1 milyar dolar daha fazla yatırım malı ithal ettik.

-Yine geçen yılın aynı dönemine göre 5 ayda pamuk ithalatı yüzde 41 arttı. 221 milyon dolarlık daha fazla pamuk ithal ettik.

-Hububat ithalatımız da 150 milyon dolar daha fazla ve 5 ayda yüzde 10. 7 artış gösterdi.

EN ÇOK İTHALAT ARTIŞI ALTINDA

-İthalatta altın vuruş ise altından geldi. -Geçen yılın 5 aylık döneminde 4.561 milyon dolar olan altın ithalatı bu yılın aynı döneminde 7.345 milyon dolara çıktı. 5 aylık artış 2.784 milyon dolara vardı. Altın aynı zamanda yüzde 61 ile ithalatı en çok artan fasıl oldu.

-Altında mayıs ayı artışı ise yüzde 132 ile en hızlısı. Geçen yılın mayısında 622 milyon dolar olan altın ithalatı bu mayısta 1.442 milyon dolara yükseldi.

ARTIŞIN KAYNAĞI NE?

-Altında ithalatı artıran nedenlerden biri fiyatının son bir yılda hızla artması. Belki artışın yarısı fiyat kaynaklı denilebilir. Çünkü geçen yılın 5 aylık dönem ortalamasını onsu 1.275 dolar, bu yılı da 1.675 dolar aldığımızda ortaya yüzde 30’luk artış çıkar.

-Geriye kalan yüzde 30’luk artışta miktar olarak daha fazla altın alımından kaynaklandığını gösterir. Bu da Türkiye’de fiziki altına yatırım amaçlı veya işleme amaçlı talepten olabilir.

KAPALIÇARŞI KAPALIYKEN NEYİN NESİ?

-Pandeminin marttan başlayarak etkili olduğunu, Kapalıçarşı’nın tarihinde ilk kez iki ay süreyle kapalı kaldığını dikkate almalıyız. Kapalıçarşı kapalı, turist yok; düğün, nişan, sünnet de yoksa işleme amaçlı altını kim niye alsın?

-Bu da altın ithalatındaki miktarsal artışın, yatırım amaçlı fiziki altın talebinden kaynaklandığı çıkarımına götürür bizi.

-Nitekim altın mevduat hesapları büyüyor. İçinde altın bulunduran yatırım fonları ve bireysel emeklilik fonları büyüyor.

-Bu durumdan ekonomi yönetimi de rahatsız ki, altın alım satımına yüzde 1’lik vergi getirdi.

ALTIN VE DÖVİZ TİCARETİNİ İYİ BİLİRİZ

-Küresel kriz sonrasında Türkiye’nin hurda altın satışları cari dengeye pozitif katkı yapmıştı. Hatta aylık bazda İsviçre en çok ihracat yaptığımız ülke olmuştu.

-Şimdi ise ithal ediyoruz. Eğer bu yatırım amaçlıysa bir süre sonra ihraç da edebiliriz. Önemli olan hangi fiyattan aldığımız ve hangi fiyattan sattığımızdır. Geçmişteki altın ticareti Türkiye açısından oldukça karlıydı.

-Bu kez de böyle olacağının garantisi yok. Ancak geçmişte altın ve döviz ticaretini iyi bildiğimizi ispatladık. Yeniden aynı oyunu oynuyorsak yine kazanabiliriz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp