Top
01/08/2020

Emperyalizmin Fitnecileri

İstiyorlar ki, tarihi değerlerle kavga edilsin. İstiyorlar ki, medeniyetimizin ortak değerleri çatışma odağı olsun. İstiyorlar ki, iç bütünleşmemiz darmadağın olsun.

Ayasofya’nın, emperyalizmin zincirlerinden kurtulmasını gölgelemek için günlerdir Atatürk ve Hilafet tartışması köpürtülür. İktidarı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıpratabilmek için var gücüyle gayret edenler tüm sahtelikleriyle yine sahne alır. Atatürk maskeleriyle, “Gardrop Atatürkçülüğüyle” fitneyi yaymaya çalışırlar.

Tarihi yaşandığı dönemin koşulları içinde değerlendirmeyip, bugünden tarihi saldırganca sorgulamaya ve kavga vesilesi yapmaya gayret ederler.

Dertleri, tarihi değerler üzerinden kavga iklimi oluşturmak. Söylenen her sözden fitne çıkarmak en büyük marifetleri. Yapay rejim tartışmasıyla, Türkiye’nin istiklal rotasını zayıflatmak hain tuzakları.

Açık olarak bilinsin ki, Türkiye tüm zincirlerini teker teker kırıyor. Zihinlerdeki, yüreklerdeki zincirleri de ihmal etmiyor. Bağımsızlık mücadelesine sarsılmaz bir kararlıkla girişmiş durumda.

Fransız Gazetesi Le Monde tespit yapıyor ve diyor ki, “Cumhurbaşkanı Erdoğan emperyalizme karşı mücadele ediyor.” İşte meselenin özü bu. Bütün fitnenin sebebi bu.

Çıldırıyorlar. Denetleyemedikleri lideri, otoriterlikle, diktatörlükle suçlayarak, zihinlerdeki zincirleri yeniden onarmak istiyorlar.

Çıldırıyorlar. Türk Milleti, istedikleri gibi bir türlü tuzağa düşmüyor. Ne yaptıysalar başaramadılar. 15 Temmuz saldırısıyla başaramadılar. İçimize sızdırdıkları, mikrofonlaştırdıklarıyla, mankurtlaştırdıklarıyla, maskelileriyle istedikleri sonuçları bir türlü alamadılar.

Şimdilerde emperyalist merkezler raporlar yayınlıyorlar. Adına muhalif medya dediklerine daha çok fon ayıralım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirebilmek için algılarla oynayalım, olmayanı varmış gibi, var olanı yokmuş gibi göstermeye çalışalım ve emperyalizmin zokasını yine yutturmanın bir yolunu bulalım diyorlar. En büyük dertleri bu.

Tarih boyu çağdaşlaşmayı batıcılık olarak benimsettikleriyle, emperyalizmin egemenlik cenderesinden çıkamasınlar diye kendi medeniyetine yabancılaştırılanlarla, kendi kültür değerlerini aşağılatarak maşalık görevi yapanlarla dün olduğu gibi bugün de son kozlarını oynuyorlar. Yüzlerinde ki ve dillerindeki sahteliklere artık kimse kanmıyor.

Tarih içinde batının kültür emperyalizminin ilmiğini boynuna geçirenler, tüm milletinde aynı boyunduruğa girmesi için yıllardır çırpınıyorlar. İslam coğrafyasında bir türlü durdurulamayan fitne çabalarını destekleyerek, kaynaklarını talan etmeye, insanını kuklaları eliyle boyunduruk altına almaya heves ediyorlar.

İnancına, kültürüne, medeniyet değerlerine yabancılaştırılmış nesiller yetişsin diye gayret ediyorlar.

İstiyorlar ki, kendi medeniyetinden, tarihinden, değerlerinden utanan, batılı değil ama batıcı olan, taklitçiliği esas alan, benliğini yitiren, başkalarına hayranlık duyarken öz kimliğine ve değerlerine yabancılaşan, ezik ve kolay yönlendirilebilen bir nesil olsun ellerinde. Bu nesil emperyalizme uşak olsun, emperyalizme köle olsun…

Zerre bağımsızlık kaygısını taşımayanlar, maskeleriyle, plastik suratlarıyla akıllarınca Türkiye’nin istiklal mücadelesini zedeleyecekler.

Emperyalizmin ilmiğini boynuna geçirenler; 21. yüzyılda İngiltere Kraliçesi; karşısında boyun eğeni kılıçla kutsayıp şövalyelik vermesine hayranlık duyup, Ayasofya’nın açılışında Diyanet İşleri Başkanının kılıçla hutbe vermesine laf atmayı çağdaşlık zanneden zavallılardır…

Çağdaşlık; emperyalizme boyun eğmemektir. Çağdaşlık; vatanının, istiklalinin her şart altında neferi olmaktır. Çağdaşlık; kurduna, kuşuna, toprağına, havasına, suyuna, kültürüne, inancına ve tüm değerlerine sahip çıkmaktır. Çağdaşlık; mazlumlara nefes olmak, zalimlere korku salmaktır…

Bayramınız mübarek olsun… 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp