Top
Markar Esayan

Markar Esayan

markar.esayan@aksam.com.tr

25/07/2020

Hayırlısı olsun

Nihayet 86 yıllık aradan sonra Ayasofya cami olarak hizmete girdi. Öncellikle hayırlısı olsun. 1934 yılında alınan bir karar ile fetihten beri kesintisiz olarak cami olarak hizmet veren Ayasofya müzeye çevrilmiş, Müslümanların da o günden beri içlerine dert olmuştu bu durum. Şimdi yaşanan sevinci görünce, bu derdin büyüklüğünü daha iyi anlayabiliyoruz.

***

Daha önce de yazmıştım; benim bir Hıristiyan olarak bu muazzam yapının müze değil ibadethane olarak hizmet görmesine hiçbir itirazım yok. Kimsenin de olmaması gerekir. Yunanistan başta olmak üzere dünyadaki yas havasını anlamak mümkün değil. Bu yapıyı yüzlerce yıl Osmanlı ve Türkiye mükemmelen korumuş. Bundan sonra da gözbebeği gibi bakılacağına kuşku yok. Bu neyin yasıdır?

***

Ama sanırım bu konu sadece dini bir konu değil. Sanırım bu muhteşem ibadethanenin Osmanlı’nın bir cihan imparatorluğu olduğunu göstermesi bakımından bir anlamı vardı. Müze yapılmasıyla Türkiye’nin bu iddiasından vazgeçtiği, Batı dünyasına boyun eğdiği de anlaşılmaktadır. Yani müze kararı ile yüzlerce yıllık bir kimliğe/iddiaya el konuyor, bir değişimden geçiliyordu.

***

Türkiye’de de bu açılışın ikinci fetih diye algılanması sanırım bundan. Ezilmiş, hor görülmüş, mühendisliklerden geçmiş bir kimliğin yeniden tarihe dönüşü gibi. Öte yandan sekülerler konuyu tam bir noktaya oturtamamış gibiler. Laiklik elden gitti mi, Atatürk devrimleri çöpe mi atıldı, tüm bu semboller neye işaret ediyor, endişe ile anlamaya çalışıyorlar.

***

Evet, Türkiye güçlenmeseydi bu adımı atamazdı. Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan varsa, Ayasofya’nın açılmasından da olabilir. Eğer IMF’ye onlarca milyar dolar borcumuz olsa, uyduruk heronları hala İsrail’den alıyor olsak, Ayasofya’yı açamazdık. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşlarının içi rahat olsun. Yaşanan bir hakkın teslimi, bir hatanın tashihidir. Hayırlısı olsun.  

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları