Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yeni bir dönemi başlatacak müjdeli bir haberi Cuma günü açıklayacağını duyurdu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da merak edilen söz konusu müjdeli haberin, Türkiye için “eksen değişikliği” yaratacak kadar önemli olduğu ipucunu verdi.

Bu haberin ardından Türkiye kamuoyu da Cuma gününe kilitlendi. Tabii, bu konuda spekülasyonların ardı arkası da kesilmiyor. Tahminler Karadeniz’de büyük doğal gaz rezervlerinin keşfi yönünde. Fakat, bu tahminlerin sonu gelmeyince İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan bir uyarı geldi. Altun “Sayın Cumhurbaşkanımızın Cuma günü vereceğini söylediği müjdeye ilişkin birtakım spekülasyonların yapıldığını görüyoruz. Lütfen bu spekülasyonlara kulak asmayın. Hep birlikte, heyecan içinde sayın Cumhurbaşkanımızın yarın yapacağı konuşmayı bekliyoruz” dedi.

Buraya kadar olan kısımda benim için en dikkat çekici yan, kamuoyunun içine girdiği müjdeli haber beklentisi. Pandemi sonrası dışarıdan ve içeride körüklenen kara propaganda mekanizmasıyla Türkiye’yi karamsar bir havanın içine itmeye çalıştılar. Dolar kurundaki oynamaların, ekonomimize yapılan operasyonların vatandaşın psikolojisini olumsuz etkilediğini ve bu operasyonların ardından piyasaya sürülen siyasi şarlatanlarla vatandaş avına çıkıldığını izliyor, görüyoruz.

Fakat Erdoğan liderliğindeki yönetimin, havanın karardığı her seferinde canla başla çalışarak millete çıkış yolu gösterecek aklı, iradeyi sergilediğini ve bu kara bulutları dağıttığını da görüyoruz.

“Müjdeli haberin” ne olduğunu veya olacağını bilmiyorum; ama Erdoğan başkanlığındaki hükümet, bu ülke ve millet için hala en büyük umut kaynağı. “İktidar ne zaman düşer” sorusunun yanıtı da aslında o kadar sır değil; millet, iktidardan umudunu kestiği zaman!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin hakkını ne emperyalizme ne de yerli sırtlanlara yedirir. Bütün mücadelesi bu millet içindir. Geçen zaman boyunca millet bu gerçeği bizzat tecrübe etti. Erdoğan’ın gücü, tamamen bu duygu ve bilince dayanıyor. Kimi lider millete dayanır, kimi lider taslakları ise ABD’deki güç lobilerine. İmkansız görülen engelleri aşana lider denir, fırsatçılığı liderlik belleyenlere değil. Erdoğan’ın farkı işte buradan kaynaklanıyor.