Top
Hikmet Genç

Hikmet Genç

hikmet.genc@aksam.com.tr

18/07/2020

Neden ulan neden?..

Bakın ne diyorlar…

Alman gazetesi, Suddeutsche Zeitung; “Bölgesel güç olarak arabuluculuk rolü ona (Erdoğan’a) yetmiyor. Türkiye’yi Osmanlı gibi öncü bir kuvvet olarak görüyor.”

Yunanistan, Kathimerini gazetesi; “Osmanlı geçmişinden ilham alan Türkiye, adım adım nüfuzlu bir bölgesel oyuncu haline geliyor. Bu bölge için hiç iyi değil.”

Fransa, Le Monde gazetesi; “Başkan Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye, bölgede oyun değiştirici güç. Libya politikası ve gaz iddialarıyla Mustafa Kemal’in 1918’den sonra Türkiye’yi bölmeye çalışan Batılı güçlere karşı mücadelesini Erdoğan sürdürüyor”

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace; ““Türkiye’nin TB-2’leri Libya’da nasıl kullandığına bakın. Ya da Türkiye’nin Suriye’de müdahil oluşunu ve elektronik harbi, hafif silahlı İHA’ları ve tankları, zırhlı araçları ve üzerlerindeki hava savunma sistemlerini durdurmaya dönük akıllı mühimmatı nasıl kullandığını düşünün. Bu iddiaların yarısı bile doğruysa, bu oyun değiştirici niteliktedir.”

Fransa, Le Point dergisi (kapağı); “Ayasofya, Suriye, Libya, Akdeniz... Erdoğan’la savaş kapımızın önünde...”

***

Bunları okudunuz mu?..

Durup 1 dakika düşündünüz mü?..

Anlamaya çalıştınız mı?..

1-2 hafta içerinde ardı ardına yapılan bu haberlerden, açıklamalardan bi’şey çıkarttınız mı?..

Söylemlerin ortak yönlerini, kelimelerdeki benzerlikleri yakaladınız mı?..

Yok mu?!..

Zahmet etmeyin. Biz sizin gözünüze sokalım!

Eloğlu diyor ki;

“Türkiye bölgesel bir güç. Ama bununla yetinmiyor.”

“Türkiye bölgede oyun kurucu”

“Türkiye elektronik harbi bilip başarıyla uygulayan bir ülke”

“Türkiye savunma sanayii çok güçlendi”

“Türkiye Osmanlı geçmişinden ilham alıyor.”

“Mustafa Kemal’in Batı’ya karşı verdiği mücadeleyi Erdoğan sürdürüyor”

Ve hepsinin kullandığı ortak kelimeler;

“Suriye, Libya, Akdeniz” en son eklenen de “Ayasofya”!.. Tabii bir de Türkiye’nin sağlıkta dünyanın en iyileri arasında olduğu meselesi var…

***

Ezcümle eloğlu görüyor, itiraf ediyor, endişeleniyor. Türkiye’nin önlenemez yükselişinden söz ediyor.

Sen ne diyorsun?

Ne işimiz var Suriye’de, Ne işimiz var Libya’da?.. Ne arıyorsun Akdeniz’de?.. Osmanlı ruhu neymiş?.. İHA-SİHA nedir?.. Çok mu gerekliydi Ayasofya’yı açmak?!..

Tamam anladık, Erdoğan’a gıcıksınız. Gitsin de nasıl giderse gitsin diyorsunuz. O yüzden dev projeler, ekonomi, ülkenin büyümesi, güçlenmesi vesaire sizi ilgilendirmiyor. Hatta karşısınız.

Peki dış politika, ülkenin geleceği hiç aklınıza gelmiyor mu?

Eloğlu’nu rahatsız eden “milli ve bağımsız dış politikalarımızdan” siz niye rahatsız oluyorsunuz?

Türkiye’nin iddiası var.

Türkiye güçleniyor, sahaya iniyor, meydan okuyor, oyun kuruyor.., lakin emperyalistlerden önce siz bağırıyorsunuz.

Yani eloğluyla aynı yerdesiniz.

Anlamıyorum ve özür dileyerek soruyorum;

Neden ulan neden?.. 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp