Top
01/09/2020

Pislikten medet umanlar

Günlerce bağırıp çağırdılar. “30 Ağustos kutlamaları yasaklandı” diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalıştılar. Bir milli bayramı bile kirletip istismar malzemesi yapmak için çırpınıp durdular…

İçlerinde siyasetçiden basın mensubuna kadar pek çok isim vardı. Atatürk adını kullanıp vatandaşa 2 bin 500 liraya kitap kakalayan, bu arada “Atatürkçü” kimliği ile kamu arazisini işgal eden yazar-çizerler de en önde koşuyordu.

Ne oldu?..

Kirlilik sadece birkaç gün sürdü. 30 Ağustos, “Zafer Bayramı” adına yakışır bir şekilde kutlandı. Salgına rağmen, son yılların en ihtişamlı kutlaması gerçekleştirildi.

Kirlilikten, pislikten medet umanlar, yalanları ile baş başa kaldılar. Tıpkı daha önce defalarca örneklerini yaşadığımız gibi!

Göreceksiniz; yarın da hiçbir şey değişmeyecek. Yine çarpıtmaya, saptırmaya, kirletmeye, kısacası yalan-dolana devam edecekler.

Çünkü yalanla besleniyorlar. Çünkü halen ortaya attıkları yalanların peşine takılıp bunları alkışlayanlar var.

***

Kuru bir “Atatürkçülük” tutturmuş gidiyorlar…

“Ne?” deseniz, verecek cevapları da yok. Duruma ve şartlara göre değişiyor! Ortaya koydukları değersizliğin maskesi olarak kullanıyorlar.

Kirletiyorlar Mustafa Kemal’i. Her türlü kötü amaçları için tepe tepe kullanıyorlar. Hatta heykelini LGBTİ renklerine boyayıp ayaklar altına bile alabiliyorlar.

“Atatürkçülük” bunlar için bir gün batı hayranlığı oluyor, bir başka gün Yunan tezleri savunuculuğu. Portresini alıp, bölücü Apo’nun yanına koyabiliyorlar. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıp PKK’lı teröristlerle kol kola girebiliyorlar.

Sahtekar bunlar!..

Hatta ortaya koydukları tavırlara bakıp “Atatürk düşmanları” da diyebiliriz.

Öyle olmasaydı eğer, 30 Ağustos kutlamalarında portresi gökyüzüne nakşedilirken mutlu olmaları, gurur duymaları gerekirdi. Ama yapamadılar, tam tersine karalar bağladılar.

Ne yapıp edip Atatürk’ü kurtarmak lazım bunların elinden…

Çünkü çok, ama çok kirletiyorlar!

***

Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz emrini verirken ne demişti:

“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri.”

Özellikle “Ege” değil, “Akdeniz” ifadesini kullandı. Bugün Yunan’ın egemenlik iddialarında bulunduğu “Ege”yi Akdeniz’in devamı olarak gördüğünü ortaya koydu.

Bunu da bilmez Atatürk istismarcıları.

Biz de bugün Akdeniz’deyiz. Mustafa Kemal’in 1922’de işaret ettiği o hedef gerçekleşti işte! Önce işgalci Yunan denize döküldü. 98 Yıl sonra da donanma Akdeniz’de konuşlandı. Yunan’la birlikte emperyalistlere karşı hak ve hukuk mücadelesi veriyoruz. Gerekirse Mustafa Kemal Atatürk gibi davranacağımızı da dünyaya ilan etmiş durumdayız.

Mutlu olmaları, alkışlamaları gerekir değil mi?

Nerede! Tam tersine rahatsızlar. Neredeyse karalar bağlayacaklar.

İstismar dışında hiçbir ilgileri yok Mustafa Kemal’le. Hatta O’nunla savaşıyor ve adını kirletiyorlar hep. Bütün yaptıkları Atatürk üzerinden siyasi ve ekonomik rant devşirmek.

Atatürk yaşasaydı eğer, bunları sopa ile kovalardı. Tekrarlıyorum, kurtarmak lazım Mustafa Kemal Atatürk’ü bunların elinden.

Hem de hiç vakit geçirmeden…

Çok acımasızca kirletiyorlar çünkü! 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları