Top
07/10/2017

Bir hayal gerçek oldu: Köy enstitüleri yaşıyor!..

Dün Halk Arenası için Adana'ya giderken, hâlâ geçen haftaki programı yaptığımız Bursa-Nilüfer'de gördüklerimin etkisi altındaydım.
Çünkü belediye başkanlığında 18'inci yılını dolduran Mustafa Bozbey, tarihi dokusu ve yeşiliyle ünlü Bursa'nın içinde yepyeni, modern bir kent yaratmıştı. İlk kez karşılaşıp tanıştığım sevilen Başkan Bozbey'e, yolu buraya hiç düşmemiş kişilere bir cümle ile Nilüfer'i nasıl anlattığını sordum. “İlçemiz örnek alınması gereken bir bilim, eğitim, kültür-sanat ve spor kentidir” dedi. Sonra da bu sözlerini doğrulayan, çarpıcı şehircilik uygulamalarını göstermeye başladı. Her şey, her görüntü öylesine etkileyiciydi ki, hiç abartmıyorum, bir ara rüya görüyorum sandım.
O nedenle canlı yayın sırasında, “Eskişehir'den sonra Nilüfer'in de herkesin ölmeden mutlaka görmesi gereken kent olduğunu” söyledim.

* * *

Karşılaştığımda rüya etkisi yaratan Nilüfer gerçeklerinden biri de Köy Enstitüleri'nin günümüze uyarlaması olan Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin (ÇEK) imece ile kurup yaşattığı örnek çağdaş eğitim kurumlarıydı.

CHP'nin çok çalışkan, değerli vekillerinden Dr. Ceyhun İrgil'in daveti üzerine gittiğimiz, onun da kurucuları arasında yer aldığı eğitim kompleksini gezerken, gelecekten umutlanmamız için bu modelin mutlaka Türkiye geneline yayılması gerektiğine inandım.
Başkan Buğra Kayalar ve çalışma arkadaşlarının sıcak ilgisiyle karşılandığımız bu eğitim yuvası, 22 yıl önce, 23 Bursalı aydın tarafından, kapatılan köy enstitüleri ilham alınarak kurulmuş. Sonra da üye sayısı hızla artmış.
Kırsal kesimde okuma olanağı bulamayan yoksul yavrularımızın ilkokuldan başlayarak liseyi bitirinceye kadar aynı çatı altında çağdaş eğitim almaları, bunun da imece geleneğiyle gerçekleşmesi, merkezdeki tüm siyasi eğilimleri temsil eden kurucuların ortak hedefi olmuş.

04ugurbey30cm

* * *

Bugün ÇEK'de, kırsaldan gelen yüzlerce “Kır Çiçeği” modern binalarda eğitiliyor. Ayrıca kız öğrenciler kurumun çiçek gibi bakımlı yurtlarında kalıyor.
Kooperatif devletten hiç yardım almıyor. Gelirlerini üye aidatları ve bağışlarla sağlıyor. Kâr payları dağıtılmayıp, tüm kazanımlar, yeni yatırımlara yönlendiriliyor. Böylece imecenin nelere kadir olduğu kanıtlanıyor.
ÇEK'in yeni hedefi; üniversite kurmak…
Olmazsa olmazı ise; Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlılık…
Tesisleri gezdikçe, öğretmen ve öğrencilerle konuştukça, Cumhuriyet devriminin en büyük itici gücü olan köy enstitülerinin günümüzde de canlandırılıp yaşatılabileceğine yürekten inandım.
Ve bu inançla anı defterine şunları yazdım:
“Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin çatısı altında Köy Enstitüleri'nin kuruluş felsefesinin yaşadığını görmekten büyük bir mutluluk duydum. Değerli kurucularına, maddi-manevi katkıda bulunanlara ve özveriyle çalışıp yavrularımıza çağdaş eğitim veren herkese minnet dolu teşekkürler… ‘Kır Çiçekleri' hiç solmasın, daha da çoğalarak dünya durdukça yaşasınlar…”

* * *

Nilüfer'den “Kır Çiçekleri”nin tüm Türkiye'ye yayılarak, içine sürüklendiğimiz karanlığı aydınlatacakları günü yeniden görme hayali ve dileğiyle ayrıldım…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp