Top
12/10/2017

Kalp krizlerinde şampiyonuz!

Her organımız önemlidir ama kalbimizin bir başka önemi vardır.
Kalbimiz hem vücudumuza pompaladığı kanla yaşamamızı sağlar, hem de beynimizdeki hisleri yansıtarak duygularımızın aynası olur.
Heyecanlanınca kalbimiz çarpar…
Âşık olunca, sevdiğimiz kişiyi kalbimizde duyarız…
Neşelenince kalbimizde de gülücükler açar…
Çok uzun yıllar önce, henüz flört ettiğimiz dönemde eşim Emel'e:
“Bölünmüş bir kalp
Bıraktın bende,
Asla birleştiremem,
Çünkü yarısı sende…”
diye evlenme teklif etmiş ve bölünmüş kalbimi öyle birleştirmiştim.

*  *  *

Kalbimizi hiç ihmal etmememiz gerekiyor.
Ben, kalp kontrollerimi uzun yıllardır Türk Kalp Vakfı'nda yaptırırım.
Vakfın Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Saliha Ulaşoğlu beni Prof. Dr. Ergün Demiralp'a götürür. Ergün Hoca ile kısa bir süre memleketin halini konuşuruz, sonra kalbimi dinler, kan tahlillerimi titizlikle inceler, eko ve elektro çektirir, gerek görürse “Efor testine” sokar, sonra tavsiyelerini sıralar.
Son gidişimde Ergün Hoca izinde olduğu için aynı işlemleri bu işin uzmanı Dr. Mahmut Karadağ ile yaptık.
Sonuçlar çok iyi… Daha uzun süre sizlere hizmet edebileceğim ya da daha uzun süre benim yazılarımdan kurtulamayacaksınız.

*  *  *

Türk Kalp Vakfı'na gidip de Başkan Kenan Güven'i ziyaret etmemek olmaz. Yoğun bir çalışma içinde olan Kenan Bey dostumdur. Her seferinde onunla önce ülke sorunlarını, sonra da kalbimizi konuşuruz.
Ülkemiz kalpten önce geliyor. Ülke kötü giderse, kalbimiz iyi olmuş, neye yarar?
Kalp hastalıklarında Avrupa birincisiyiz.
Böyle birincilik olmasa daha iyi tabii ki…
* Dünyada meydana gelen ölümlerin yüzde 40'ı kalp ve damar hastalıklarından meydana geliyor.
* Türkiye'de her yıl 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor, 100 bin kişi bu nedenle hayatını kaybediyor.
* Kalp ve damar rahatsızlıklarına bağlı ölümler açısından erkeklerde Avrupa ikincisiyiz…
Ya kadınlarda?
Kadınlarda ise maalesef kalple ilgili ölümlerde Avrupa birincisiyiz!
Peki, kalp sağlığı için ne yapmalıyız?
Fazla kilodan, yağlı yemeklerden ve şekerden uzak durmalı, her gün en az 35 dakika yürüyüş yapmalı, gıda alışkanlıklarımızı kalbimize göre değiştirmeli, uykumuza dikkat etmeli, sigaradan kesinlikle uzak durmalıyız.
Sigara, diyabet, yüksek tansiyon, hareketsizlik, aşırı kolesterol ve stres kalbin en büyük düşmanları arasında yer alıyor.
Özetle söylemek gerekirse, hiçbir rahatsızlık hissetmesek bile altı ayda bir Türk Kalp Vakfı'nı (0 212 212 07 07) ziyaret etmeliyiz. Ben öyle yapıyorum.

Türkiye'den kaçanlara!

Türkiye'den yurt dışına kaçan kaçana ya…
Yabancı ülkelerde yaşayan birçok Türk'ten mesajlar aldım. “Hiç tavsiye etmeyiz. Başka ülkelerde yabancı olarak yaşamak öyle zor ki, hayatlarından bezerler. Yurdumuz gibisi yok” diyorlar.
Şeref Özarslan adındaki okurumdan da bu konuda bir mail aldım. Bakınız neler diyor?
“Ankara'da bir lisede Almanca öğretmeniydim. 1980 yılında Federal Almanya'ya davet edildim. Bazı üniversitelerde öğretim üyesi olarak dersler verdim.
Vatan özlemiyle 1992 yılında Türkiye'ye döndüm. Bazı üniversitelere başvurdum, sınavları kazandım ama torpilleri aşamadım;
1993 yılında yeniden Almanya'ya döndüm. Almanlar bana memnuniyetle ve çok iyi görev verdiler. Son olarak Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdum. Bu derneğe Almanlar da üye oldu. Sık sık Alman basınında yer aldık. Almanlar, Atatürk konferanslarımıza akın akın geldi. Bizi ayakta alkışlayarak ‘Biz bunları bilmiyorduk… Sizler gibi birkaç bin kişi olsa, Türkiye dünyanın en ileri ülkelerinden olurdu' dediler.
37 yıl böyle geçti. Göklere çıkarıldık ve emekli olduk. Fakat, Almanya hiçbir zaman vatanımızın yerini tutamadı.
Türkiye'siz geçen yıllar hep içimizde sızı oldu. Vatanımızın yerini hiçbir ülke tutamaz. Ben yurduma geri döndüm ve şimdi burada mücadele ediyorum.
Yurt dışına kaçanlara sesleniyorum:
Bunu yapmayın! Oralarda asla mutlu olamazsınız! Hatta çok mutsuz olursunuz! Gelin hep beraber mücadele ederek vatanımızı düzlüğe çıkartalım. Ben buradayım. Sizleri de Türkiye'de bekliyorum. Bu vatan, bu yurt hepimizin. (serefoezarslan@yahoo.de)

GÜNÜN SÖZÜ

Büyük başarı düşmemek
değil, düştükten sonra
kalkıp yürüyebilmektir!

11rahmibey30cm
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp