Top
29/10/2017

İş davalarında arabulucu dönemi

İş Mahkemeleri'nin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulleri ile dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri düzenleyen ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nu yürürlükten kaldıran 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 25 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlandı.
Ülkemizde yargı sisteminin ağır işlemesi ve İş Mahkemeleri'nde çoğunlukla işçiler lehine kararlar çıkması da göz önünde bulundurularak; hem hızlı sonuç almayı hem de tarafların kendilerini daha rahat ifade etmelerini teminen iş davalarında arabuluculuk dönemi başlatılıyor.
7036 sayılı Kanun kapsamında; bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi ve işveren alacak ve tazminatı ile işe iade taleplerinde dava açılmadan önce, arabulucuya başvurulması şartı aranacak.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini, dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde; mahkeme davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderecek. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde; herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecek.

NASIL YAPILACAK?

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında, arabulucuya başvuru şartı aranmayacak.
Adalet Komisyonu başkanlıkları; arabulucuların yer aldığı listeleri kendi yargı çevrelerindeki arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri Sulh Hukuk Mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderecekler.
Başvuru; karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılacak.
Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenecek. Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde, bu arabulucu görevlendirilecek.

ÜCRETİ KİM ÖDEYECEK?

Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmındaki iki saatlik ücret tutarından az olamayacak. Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek. İşe iade için yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tazminat ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, Tarifenin İkinci Kısmı uyarınca, üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilecek.

İşe iade nasıl işleyecek?

İş sözleşmesi feshedilen işçi; fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorunda. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde İş Mahkemesi'nde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede İş Mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir.
Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranacak.
Uygulamada işe iade kararı veren mahkeme, boşta geçen süreye ilişkin alacak (ücret ve diğer haklar) ile işe başlatmama tazminatını ay esaslı olarak belirliyor.
İşe başlamak isteyen işçinin işe başlatılmaması durumunda; kararda ay esaslı olarak belirlenen alacak ve tazminatın tahsili için ikinci bir dava açması gerekiyor.
Bu kanun ile, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21'inci maddesinde değişiklik yapılarak, mahkemenin belirtilen alacak ve tazminatı parasal olarak belirlemesi sağlanmakta ve işe başlatılmama durumunda kararda yazan parasal miktarın tahsili için doğrudan icra takibine geçilebilmesine imkan sağlanmaktadır.

ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Bu kanunla, 4857 sayılı Kanun'a eklenen ek madde 3 ile iş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun; yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat, kötüniyet tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminatların zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir.
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız 7026 sayılı Kanun'un her türlü işçilik alacağı, işveren alacağı, tazminat ve işe iade talepli davalarda arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirdiği düzenlemeler, hali hazırda devam eden davalar için geçerli değildir. Arabulucuya başvurma zorunluluğu 01.01.2018 tarihinden itibaren başlayacaktır.
Bu düzenlemenin iş davalarının sayısını azaltacağını , şimdiden söyleyebiliriz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp