Top
Necati Doğru

Necati Doğru

necatidogru@sozcum.com

08/11/2017

Biz AKM’yi yaktık! Onlar operacı oldu!

Şu hayatın bize oynadığı eşi benzeri olmayan oyuna bak, nereden nereye! Biz Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM'yi) yaktık, o yıllarda Mekke'ci, Medine'ci, Tahran'cı olan Tayyip Erdoğan, bugün operacı oldu. Büyük propaganda ve tantana ile AKM'yi yıkıp yerine 2500 kişilik opera binası yapma ve operacılıkta Paris'i, Hamburg'u, Napoli'yi, Londra'yı geride bırakma adımları atıyor.
Biz AKM'yi nasıl yaktık?
Biz dediğim 1968 kuşağı.
Emekten yanaydık.
Ezilenin safındaydık.
Anadolu ışığına aşıktık.
Anadolu'yu batı medeniyetinin beşiği, esası, çıkış yeri görüyorduk. Bu açıdan bakınca: Türkiye'nin kalkınıp Avrupa'nın uygarlığını yakalayıp, geçmesini istiyorduk.
Biz solcuyduk.
Üniversite öğrencileriydik.

* * *

1971'de darbe oldu.
Darbeci generaller “kimin cumhurbaşkanı olacağı” konusunda birbirine düştüler. Öne çıkmak için “solcu avına” başladılar. Tıpkı bugün Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi “bunlar yapılmışa karşı…” diyorlardı. Atatürk Kültür Merkezi'nde sahne perdeleri elektrik kontağından çıkan kıvılcımla tutuştu, bina yandı. Aynı günlerde Haliç Tersanesi'nde bakım için tamire alınmış Eminönü Araba Vapuru, ani su girmesiyle yan yatıp batmış ve kaynak sırasında tutuşan Marmara Gemisi'nde ise yangın çıkmıştı.
Kim yakmış olabilir?
O günlerde İTÜ İnşaat Fakültesi Cemiyet Başkanı olan Yaşar Yılmaz, yine aynı üniversiteden öğrenciler Ali Ekber Karagöz, Hasan Sabri Kısar, Esat Yarar, İktisat Fakültesi öğrencisi Yücel Yaman, tersane işçilerinin sendika temsilcisi Hilmi Taşdemir, Hamit Kahya, imzasız bir ihbar mektubu ile, hem AKM'yi yakanlar ve hem gemileri batıranlar diye tutuklandı.
İlgisi yoktu.
Korkunç işkence gördüler.
Bazılarının tırnakları söküldü.
Sinema sanatçısı Yılmaz Güney “Sanık” adlı kitabında  korkunç işkenceyi Yaşar Yılmaz'ın başından geçenleri esas alarak anlattı. Bu kitabı bulursanız mutlaka okuyun.
3 yıl yattılar.
Hepsi beraat etti.
Solcu AKM'yi  yaktı!
Çünkü yapılmışa karşı.
Halka bu yalan söylendi.
Yalan şimdi de devam ediyor. Tayyip Erdoğan şimdi seçimler yaklaşınca operacı, batıcı, Atatürkçü oldu ve AKM'nin yıkılıp daha görkemlisinin yapılacağını ilan ettiği toplantıda “bunlar yapılana karşılar” dedi  ve “Anadolu övgüsü” yüklü konuşma bile yaptı.

* * *

Dostum, arkadaşım Yaşar Yılmaz, hapisten çıktıktan sonra “Anadolu'daki 119 antik tiyatroyu” tek tek  ölçümledi, akustiğini inceledi. Devlette olmayan envanterini ilk Yaşar Yılmaz çıkardı. Osmanlı'nın zor günlerinde Avusturya, İngiliz, Alman, Amerikan, Fransız emperyalistlerin savaş gemileri ile Anadolu uygarlıklarından kalma; tapınakları, sunakları, 33 metre boyunda 16 metre yüksekliğinde pazar yeri duvarlarını, Trysa'da 211 metre boyunda mermer kabartmaları, Ksantos anıtlarını nasıl soyup kaçırdıklarını “Anadolu'nun Göz Yaşları” adlı kitabında topladı.
Kaçırılan eser çok.
Soygun çok büyük.
Biz, Hititler' den bu yana Anadolu'da yaşamış kültürlerin son halkası ve mirasçıyız. Bu yüzden soyulan, kaçırılan eserler geri istenmeli ve getirilmeli. Yaşar Yılmaz'ın  yılmadan, yorulmadan dile getirdiği büyük soygun, Meclis'i de harekete geçirdi ve “Tarihi Eserleri Geri Getirme Komisyonu” toplandı, Yaşar'ı davet edip dinlediler.

* * *

Yaşar ile 3 gün önce Kadıköy Çarşısı'nda Yanyalı Fehmi Lokantası'nda buluşup çorba içtik, bana “ilk öğretimden itibaren okunan tarih kitaplarımızı Anadolu ve Trakya kültürüne coğrafya odaklı olarak yeniden yazmalıyız” dedi. Beşiktaş' da yapılan son kazılarda da Ural-Altay dili konuşan insanların Anadolu'ya 1071'den çok önce geldikleri kanıtlandı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp