Top
Ege Cansen

Ege Cansen

cansen@sozcum.com

04/12/2016

Doların fiyatını cinler artırdı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, 15 Temmuz 2016 darbe girişimden hemen sonra yapılan bir televizyon söyleşisinde F. Gülen'in darbeyi “üç harfli”ler marifetiyle yaptığını söylemişti. Söyleşiyi yapan Hakan Çelik de hafif cahil-hafif şaşkını oynayarak, tedbirli davranmasına rağmen Melih Gökçek'in “cin” kelimesini telaffuz etmesini sağlamıştı. Mülakatı izlerken ben bu muhabbeti anlamamıştım. Sonradan öğrendim ki, “cin” kelimesi açıkça söylenmezmiş. Onun yerine “üç harfli” denirmiş. Çünkü cinler adları söylenince, hemen oraya üşüşür söyleyeni çarparmış. “Üç harfli” denince, cinler kendilerinden bahsedildiğini anlamaz ve kimseyi çarpmazmış.
Ben bu saflığı cinlikle pek bağdaştıramadım, ama öyle deniyorsa öyledir. İslami kaynaklar cinlerin var olduğunu açıkça söylüyormuş. Hem Müslüman olup hem de cinlere inanmazlık edilemezmiş. Böylesi tuhaflıkları dinledikçe Yaşar Nuri Hoca'yı anıyorum. Hoca “uhrevi anlatımlar, dünyevi tanımlarla anlaşılmaz” derdi. Ben kim oluyorum da bu konuya
giriyorum.

DOLARIN YÜKSELMESİ DE BİR DARBE GİRİŞİMİDİR

Ne, dolar fiyatını cinler yükseltti ne de bu yükseliş bir darbe girişimidir iddiaları henüz ortaya atılmadı. Ama her an atılabilir. Bari önce ben söyleyeyim de, yalakalar söyleyince kimse ciddiye almasın diye yazıyorum bunları. Bir amacım daha var. Eğer bu iş cinlerin görev aldığı bir darbe girişimi ise, dolar yerine TL ile dış ticaret yapmaktan tut da dolar borcunu TL ile ödemeye kadar olmayacak tedbirlere ne ihtiyaç var dedirtmektir. Git cinci hocaya, çıkarsın şu melun cini ekonomimizin içinden.

DOLARIN/DÖVİZİN YÜKSELMESİ İYİDİR, AMA ZIPLAMASI KÖTÜDÜR

Türkiye'nin, ekonomisini güçlendirmek için eğer yapması gereken tek bir yapısal reform varsa, o da “ucuz döviz” politikasına son vermektir. Ama bu düzeltme böylesi bir zıplama halinde olmamalıdır. Olursa, enflasyon artışına sebep olur.
Bu yüzden ekonomiye faydadan çok zarar verebilir. Bugün TL'de yaşanan ani değer kaybının nedeni, Merkez Bankası'nın faizleri artırmamış olması değil, dış ve iç politikanın vahim derecede hatalı yönetilmesidir. Suriye'ye, İŞİD'e karşı savaşmak için girdiğimizi söylerdik. Derken, asıl amacımızın Esad'ı devirmek olduğunu ağzımızdan kaçırdık. Bu söylemle ne Rusya'ya yani “Şanghay Beşlisine” ne de Amerika'ya yani “NATO”ya yaranmamız mümkün mü? Herkesle kavgalı üstelik gırtlağına kadar dışa borçlu böylesi huysuz bir ülkeye, dışarıdan para zor gelir.

TÜRK LİRASI KÜRESEL BİR PARA DEĞİLDİR VE OLAMAZ

Paranın dört işlevi vardır: 1. Alışveriş aracı, 2. Ölçü birimi, 3.Tasarruf aleti ve 4. Uzun vadeli borçlanma vasıtası olmak. TL, bunlardan sadece birinci işlevi, o da Türkiye'de ve çok yakın çevrede ifa edebilmektedir. Küresel ekonomi, “dört işlevli küresel para” ister. Buna döviz (hard currency) denir. Herhangi bir paranın döviz olabilmesi için ilk şart, gittiği her yerde kabul görmesidir. Turist olarak gidip, döviz büfesinde para bozdurmaktan bahsetmiyorum. Bırakın TL'yi, bugün koskoca Hindistan'ın, hatta Çin'in parası, dünyada döviz muamelesi görmüyor. TL'den yetenekleri üstünde bir işlev beklemeyelim. Bunu da dert etmeyelim. Cari açığı kapatalım yeter. TL ile de Türk ekonomisi gayet güzel yönetilebilir.
Son söz: Finansal cambazlık, iktisat değildir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları