Top
Okan Müderrisoğlu

Okan Müderrisoğlu

ferhat.unlu@sabah.com.tr

19/01/2017

Anayasa paketi... Meclis’teki hava... Seçmenin nabzı...

An itibariyle TBMM kulislerinde spekülasyon çok. Ama "sürpriz ihtimali yok." AK Parti Grubu, blok olarak hareket etme eğilimini sürdürmekte. Teklife yönelik eleştirel bakış açısına sahip olduğu düşünülen isimlerin "parti geleneklerine" aykırı davranmayacaklarına ilişkin beyan ve tutumlarına da itibar edilmekte. Anayasa değişikliklerinde "grup kararı alınamadığı" için AK Parti'de "fire umanlar" bile nisandaki referandumda halka anlatacaklarını daha fazla önemsemekte. Yani... Meclis zemininde işin bittiği genel kabul görmekte. Sandığa dair senaryolar, vekillerin şimdi kullanacağı oylara ilişkin tahminlerin de önüne geçmekte. *** CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, dün son gayretle MHP'nin kapısını çalması manidardı. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bir gün önce sosyal medya üzerinden verdiği mesajları, CHP'ye dönük keskin cümleleri, başlamadan biten bir görüşmeye işaret etmişti. Buna rağmen Kılıçdaroğlu'nun randevu talebini geri çekmemesi, referandum meydanında, MHP tabanını manipüle etmeye yönelik altyapı hazırlığı olarak görülmeli. Meclis'ten umudunu kesen, millete ise güven duymayan CHP yönetimi, MHP'li kitlenin kafasını karıştırabileceğini sanmakta! *** MHP lideri Sn. Bahçeli'nin, anayasa değişikliği sürecinin başından beri tavrı oldukça netti. Çizgisinde hiç kırıklık görülmedi. Sn. Bahçeli'nin, partisinde 5-6 fire öngörüsü isabetli çıktı. Bu sayının 11-12'ye kadar çıkabileceği de tahmin sınırları içindeydi. Devlet Bey'in gördüğü "beka meselesini" Türk siyasetinin sol kanadının görmek istememesi ve meseleyi "tek adam" tartışmasına indirgemesi büyük talihsizlik.
Kaldı ki...
"Tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak" ortak paydası sadece bugün değil her hal ve şartta geçerli olduğu için bu 4 ilkeyi varlık sebebi gören ezici çoğunluktan referandumda farklı tercih beklemek anlamsız olur. *** "Tek adam" demişken... Bu iddiayı ortaya atanlar başlı başına bir çelişki içinde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı "tek otorite" olmakla itham eden çevreler, -ironik biçimde- hayallerini karşılayacak hamleyi yine tek başına(!) ondan beklemekte. Bir başka ifade ile Erdoğan, onların beklentilerini karşılamazsa "otoriter" ilan edilmekte, onların istedikleri ile uyumlu karar alırsa "demokrat" sayılmakta. Haliyle millet bu numaraya prim vermemekte. *** Bütün bunlara rağmen... Anayasa paketinin geleceğini etkileyecek husus, CHP'nin malum itirazları, karamsar zihinlerin pompaladığı korku ve kaygılar veya tek adamlık tartışmaları olmayacak. Halkın nabzı, "ekonomi ve güvenlik" damarından ölçülmeli. Türkiye'deki büyük dönüşüme, Ortadoğu'da üstlendiği role, enerji denklemindeki stratejik konumuna operasyon çeken küresel güçler, ekonominin takatini kesmeyi, seçmenin direncini kırmayı hedeflemekte. İşte bu yüzden... Son dönemdeki kur şokuna kapılmadan, bu şokun etkilerinin 3-6 ay sonra piyasaya yansıyabileceğini unutmadan, rasyonel çizgiden ayrılmadan, doğru reçetelerden sapmadan dimdik durmak gerek!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp