Top
Sarp Dakni

Sarp Dakni

daknisarp@gmail.com

17/03/2016

Tarkan'ın kadehinde zehir olsa içilir!

Burada Tarkan’ın geçmişteki zaferlerinden ya da Türkçe sözlü pop müziğe kazandırdıklarından bahsetmeye gerek yok. Profesyonel müzik dünyasında 24. yılını geride bırakan ancak Oscar Wilde’ın Dorian Gray’ine taş çıkarırcasına hala gencecik duran Tarkan, uzun yıllardır kulaktan kulağa fısıldanan ama bir türlü yayımlanmayan Türk Sanat Müziği temalı albümünü nihayet tamamladı.

Tarkan seneler önce kendine ve hayranlarına verdiği sözü tutuyor ve ‘Ahde Vefa’ ile her şeyden önce altı yıllık sessizliğine son veriyor. Gerçi senelerce radyoları ve kulüpleri kasıp kavuran remiksleri ile gündemden hiç düşmemiş olsa da son stüdyo albümü ‘Adımı Kalbine Yaz’ meğer 6 yıl önce yayımlanmış.

Tarkan çocukluğundan bu yana dinlediği ve onu profesyonel müzik hayatına hazırlayan şarkılardan oluşan bir seçkiyle karşımızda. Üstelik diyor ki ‘’Ahde Vefa’nın sıkıntılı ve zorlu şu zamanlarda bir nebze de olsa içinizdeki kara bulutları dağıtmasını, yüreklerinizi aşkla doldurmasını temenni ediyorum...’’ Tarkan her zaman olduğu gibi şık, ince ve düşünceli...

‘Rindlerin Akşamı’ ya da daha çok bilinen adıyla ‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız’ ile açılan albüm bugüne dek yüzbinlerce hatırayı içinde barındıran eserlere birer birer dokunarak ‘Kara Bulutları Kaldır Aradan’ ile sona eriyor.

Peki Tarkan bizzat yapımcılığını da üstlendiği bu zorlu albümde yer alan seslendirilmesi son derece zor şarkıların altından kalkabiliyor mu? Bu soruya vereceğimiz cevap elbette hiçbirimizi şaşırtmıyor; ‘Evet!’ Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse Tarkan’ın kadehinde zehir olsa içilir!

Şimdi gelin şarkı şarkı Tarkan’ın albümünü yakından tanımaya çalışalım.
* Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız) - Segâh makamının kuşkusuz en büyük klasiklerinden biri olan bu şarkıyla açılan Ahde Vefa, üç aşağı beş yukarı neyle karşılaşacağımızın sinyallerini de veriyor aslında. Sözlerini Yahya Kemal Beyatlı’nın yazdığı şarkının bestesi Türkiye’nin en önemli müzisyen ailelerinden birinin kurucusu olan Münir Nurettin Selçuk’a ait. Açılış için kesinlikle mükemmel bir seçim...

* Olmaz İlaç Sine-i Sad Pareme - Annelerimizi, onların annelerini hatta onların da annelerini her duyduklarında heyecanlandırdığı kadar hüzünlendiren bu efsanevi Segâh şarkı, Hacı Arif Bey’in ölümcül bir hastalığın pençesindeki eşi Zülf-i Nigar Hanım’a adanmıştı. Tarkan’ın sesi ve hakkını sonuna dek veren bu düzenleme eşliğinde yeniden dinlemek kesinlikle büyük bir keyif.

* Söyleme Bilmesinler - Bugüne dek sayısız isim tarafından seslendirilen bu mucizevi şarkı her nedense zihnimizde ve kulaklarımızda her zaman Gönül Akkor yorumuyla yer aldı. Tarkan oldukça etkileyici Segâh girişten hemen sonra Hüzzâm’a kayıyor ve kalbimizin ritmini yükseltmeye devam ediyor. Kuşkusuz Akkor versiyonunu hiçbir şeye değişmeyiz ama Tarkan’ın şerefine kadeh kaldırmadan olmaz!

* Enginde Yavaş Yavaş - Sadeddin Kaynak’sız bir saygı albümü elbette düşünülemez. Hicâz makamındaki bu oldukça hüzünlü ve coşkulu şarkının hakkını vermek oldukça zor. Ancak Tarkan hiç zorlanmadan bu işin altından kalkmayı başarıyor.

* Nasıl Geçti Habersiz - Tek kanallı televizyon yıllarında ailece ekran başına toplandığımızda TSM korolarının repertuarının olmazsa olmazı... Hicaz makamının ilk akla gelenlerinden. Yine 10 numara bir yorum.

* Kadehinde Zehir Olsa - Erol Sayan ve Hikmet Münir Ebcioğlu imzalı bu Muhayyer kürdî eser ile Ahde Vefa belki de en yükseldiği dakikaları yaşıyor. Şarkının orijinal dokusuna hiç zarar vermeden ortaya çıkarılan orkestral düzenleme Tarkan’ın son derece akıcı ve rahat vokali ile mükemmel bir uyum sağlıyor. Bittiğinde kesinlikle bir daha dinlemek isteyeceksiniz.

* Veda Busesi - Eh baya coşmuşken Muhayyer kürdî’den devam diyor Tarkan. Elbette Kadehinde Zehir Olsa kadar dinamik değil ama Veda Busesi sizi 60’ların unutulmaz melodramlarına taşıyor.

* Sevmekten Kim Usanır - Bir kez daha Ali Teoman Alpay ve Hikmet Münir Ebcioğlu. Rast makamındaki bu muhteşem klasik, özellikle orkestra yönetimindeki başarıyla kulaklarınızı ele geçiriyor. Hüznün kapılarını aralayınız ve göz yaşlarınızı özgür bırakınız lütfen.

* Aşk Bu Değil Mi - Sevmekten Kim Usanır’daki duygu halinden Aşk Bu Değil mi’nin yüksek enerjisine sıçramak çok kolay olmuyor. Belki şarkı sıralamasına bu noktada bir itirazımız olabilir. Benimsemekte zorlandığımızı itiraf edelim.

* Islak Daha Islak Öp Beni - Albümde bu şarkıya gelinceye kadar süregelen hava bir anda ortadan kayboluyor. Çağdaş bir düzenleme anlayışı ile ortaya çıkarılan bu şarkı Tarkan’ın popüler enerjisine yakın duruyor kuşkusuz. Ancak ne yazık ki albümün en zayıf halkalarından biri olmaktan kurtulamıyor.

* Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine - Tadına doyulmaz bir Uşşak klasiği ile Ahde Vefa yeniden özüne dönüyor. Ahmet Zenci Cengizoğlu’nun unutulmaz sözlerine eşlik eden Semahat Özdenses notaları, Tarkan’ın sesinden tadına doyulmaz bir havaya bürünüyor. Bu saygı albümünün kuşkusuz en iyi kayıtlarından biri. 10 numara, 5 yıldız.

* Zeytin Gözlüm - Islak Daha Islak Öp Beni ile aynı çağdaş bakış açısı ile kotarılan bu unutulmaz şarkı tüm popülerliğine ve enerjisine rağmen sanki bu albüme ait değilmiş gibi tınlıyor. Çok uğraştık ama bu yorumu ve düzenlemeyi bir türlü sevemedik.

* Kara Bulutları Kaldır Aradan - Tarkan kapanışı bir başka Kaynak klasiği ile yapıyor. Ve diyor ki ‘Oturmaya mı geldik?’ Türk Sanat Müziği tarihinin en önemli parçalarından biri olan şarkı veda için kesinlikle mükemmel bir seçim.
Çekinmeyin, coşun lütfen!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp