84 daireli bir sitede giriş katında oturmaktayım. Önümde küçük bir bahçem var. Bu bahçeye ben bakıyorum ve çimen, çiçek yanında fidan olarak alıp diktiğim ağaçlarım var. Bunların kimseye zararı yok ama yönetici bu ağaçlara kafayı taktı “Bunları keseceğim” diyor. Buna mani olacak bir hukuki önlem yok mu?  E.K.

Bizde bir kesim var ki yeşile, tabiata adeta düşman. Gördüğü fidanı kırmaktan, karşılaştığı hayvanı tekmelemekten zevk alır. Bunların ruhi bir hastalığı bulunduğu kanaatindeyim.

Şayet ağaç, çiçek, çimen var ise bizler var olabiliriz. Dünya oluşurken önce bitkiler sonra hayvanlar oluştu, en son insan dünyaya geldi. Çünki onlar olmadan insanlar olamaz.

O halde onlara gözümüz gibi bakmalıyız. Ancak bunu idrak etmiş vatandaşlarımızın yanında bunlardan habersiz yaşayan bir güruh var ne yazıkki. Bu nedenle ormanlarımız alev alev, sokakta kediyi tekmeleyerek öldüren sapıklar aramızda.

Bunları nasıl tedavi ederiz nasıl topluma kazandırırız? Bu ayrı bir toplumsal problem. Geleyim sizin ağaçlara.

Ağaçlar konusunda bir orman mevzuatı var bir de Türk Ceza Kanunu. Sizin olayınız orman mevzuatına girmediği için ben de o konuya girmiyorum.

Ancak ağaç kesme konusunda Türk Ceza Kanunu’ndan söz edeceğim.

Türk Ceza Kanunu’nun 152’inci maddesinde söyle bir cümle var: “Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında mala zarar verme suçu işleyenler hakkında bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Şayet bu suç yakarak işlenirse verilecek ceza iki katına kadar artırılır.

Ayrıca idari para cezası da söz konusudur. Gördüğünüz gibi suçun cezası önemsenmeyecek bir ceza değil. Bu hususu yöneticinize hatırlatın bakalım ne diyecek?