Top
Nedim Şener

Nedim Şener

nedim.sener@posta.com.tr

10/08/2016

FETÖ'nün ilk kurşunu Dink cinayeti

Gün geçmiyor ki Hrant Dink suikastı soruşturmasında biri tutuklanmasın; polisler, jandarmalar, müfettişler bir bir cezaevine gidiyor. Bir kısmı ise hâlâ yargılanıyor. Dink’in hedef alındığını bilen, izleyen FETÖ’cüler Ergenekon operasyonunu başlatabilmek için Dink’in ölümüne göz yumdular. Pisliğin içine batmış FETÖ’cü istihbaratçılar soruşturmaya yön verdi. Dink üzerinden ‘vesayet hesaplaşmasına’ girmiş olanlarsa FETÖ’cülerin oyuncağı olup gerçeğe sırtını döndü. Şimdi birileri de Hrant Dink’i ölüme götüren yolda rollerini unutturma derdinde. Cinayete göz yumanlar ve bundan yararlanlar hesap veriyor, zamanla azmettirenler de ortaya çıkacak.

Savcının değerlendirmesi

Dink cinayeti Savcısı Gökalp Gökçü, mahkemeye gönderdiği son yazıda şu değerlendirmeyi yaptı; 15 Temmuz başarısız darbe kalkışmasına giden süreçte Hrant Dink cinayeti bu yolda bu amaç için atılan ilk kurşun… Bunu “FETÖ’nün ilk cinayeti” diye yanlış yorumlayanlar oldu. Bence kastettiği şu: R. Tayyip Erdoğan 2 Aralık 2008 günü bir Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu imzaladı. Raporda Dink cinayetinde FETÖ’cü istihbaratçılar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in sorumlu olduğu yazıyordu. İşte bu rapor FETÖ’cü polisler, FETÖ örgütü ile Erdoğan arasında alttan alta yaşanacak savaşın başlangıcıydı. Nitekim çok geçmedi 7 Şubat 2012 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK üyesi iddiasıyla tutuklanması girişimi yaşandı. Burada asıl amaç Erdoğan’ı tutuklamaktı. FETÖ soruşturmasında tutuklanan İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu ifadesinde 7 Şubat kumpasının başında Ali Fuat Yılmazer’in olduğunu açıkladı.

FETÖ’nün son denemesi

Üç bakanın adının karıştığı 17/25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonları da FETÖ’nün Erdoğan’ın tutuklanma girişimiydi. FETÖ’nün buradaki rolüne tüm Türkiye, Yılmazer’inkine ise bizzat ben şahidim. 13 Aralık 2013 günü bir gazeteci arkadaşım aracılığıyla bana “Nedim salağına söyle hükümetle aramızda büyük bir savaş çıkacak yine arada kalacak” mesajı göndermişti. Süreç onun ve FETÖ’cülerin öngördüğü gibi ilerlemedi. O ve birçok FETÖ’cü polis tutuklanıp Silivri’ye gönderildi. FETÖ büyük hasar aldı. Eğer 7 Şubat 2012 ve 17/25 Aralık 2013’te FETÖ’cüler amaçlarına ulaşsaydı 15 Temmuz 2016 yaşanmayacaktı. Evet 15 Temmuz yalnız doğrudan Erdoğan’ın öldürülmesi üzerine kurgulanmış başarısız bir darbe girişimiydi ama asıl FETÖ’nün karıştığı suçların üstünün örtülmesi için son denemesiydi. O yüzden Dink cinayeti 15 Temmuz’a giden süreçte Erdoğan’ı hedef alan ilk kurşundu.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp