Top
A. Yavuz Kocaömer

A. Yavuz Kocaömer

ykoca@posta.com.tr

04/04/2016

Bıkmadan yazmaya devam

Bir seneden fazla bu köşemizde birkaç konuda, başta Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Akif Çağatay Kılıç olmak üzere, ilgililere bazı hatırlatmalar yaptık. Bugüne kadar bunlardan hiçbir ses çıkmadı. Eğer Paralimpik ve Olimpik Oyunları arasında sporcuların ve insanların eşitliği söz konusu ise bu sorunların düzeltilmesi gerekir. Hemen belirtelim bu bizim kendimiz için istediğimiz bir şey değil. Devlet katlarında, yasalarda, yönetmeliklerde ‘PARALİMPİK’ kelimesi ne kadar çok geçerse, önümüzdeki nesiller bu oyunların önemini anlarlar. Artık bütün dünya biliyor ki Paralimpik Oyunları yapılmadan, bir kentte Olimpiyat Oyunları yapılamaz

Neydi bu konular?

1)İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu’nun adına Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları ilavesinin yapılması. Çok da zor olmaması gerek. Herhalde fazla yoğunluktan yetkililerimiz bu konuda bugüne kadar bir şey yapmadılar.

2)Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez Danışma Kurulu. Bu kurulun kurulduğu tarihlerde, ülkemizde Paralimpik Oyunları tanınmıyordu. Ama artık az da olsa tanınıyor. Eğer bu kurulda üniversite temsilcileri, Olimpiyat Komitesi Temsilcisi, Spor Yazarları Derneği’nin temsilcisi bulunuyorsa, bir üyeliğin de mutlaka Paralimpik Komitesi’ne verilmesi gerekir.

3)Daha önce de birkaç kez yazdık. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nden ses çıkmadı. Geçtiğimiz son 1.5 sene içinde 400 muhtelif branştaki antrenörlerin, engelli sporları için eğitildiği söylenmişti. Ama bunun arkası bizdeki bilgilere göre gelmedi. Bu eğitilenantrenörler hangi illerde, hangi spor konuları konusunda eğitmenlik yapmaktadır bilinirse branşlara ve illere göre o konuda destek de sağlanabilir

Engellilere hatalı denir mi?

08 ve 15 Şubat 2016 tarihli köşemizde yazdık. 08 Ocak 2016’da Antalya- Alanya’da düzenlenen ‘Engelsiz Siber Güvenlik Konferansı’na katılan Savunma Sanayi Müsteşarlığı ARGE ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı Ata Şenlikci konuşmasında “Benim şahsıma ait 6 çocuğum var, hanımımla beraber. Elhamdülillah hiçbirinde hata yok” diye akla ve mantığa sığmayan bir konuşma yaptı. Biz kendisine bu yazılarımızla sorular sorduk. Mesela “Allahü Teala’nın yarattığı en değerli varlık olan insana ‘Hatalıdır’ deme cesaret ve gücünü nereden alıyorsunuz? Bir başka ifade ile, Allahü Teala size göre hatalı işler mi yapıyor?” diye yazmıştık. Daha sonra, okuyucularımızdan yüzlerce mail geldi. Bunların bir kısmını yayınladık.

Unutulan bir şey yok

Sonuçta Ata Şenlikci’nin bir özür dilemesi gerektiğini hem okurlarımız, hem de biz ısrarla üzerinde durarak kendisine hatırlattık. Aradan geçen 2 ay içinde Ata Şenlikci’den bir ses çıkmadı. Herhalde bazılarının düşündüğü gibi, “Milletimiz balık hafızalıdır, nasılsa bu unutulur, geçer gider” dedi. Oysa unutulan bir şey yok. Ancak devlette görev yapan insanlarımız, çoğunlukla özür dilemeyi bir zayıflık kabul ederler. Oysa hepimizin bildiği gibi, hatalı bir davranış veya sözümüzden dolayı özür dilemek bir erdemdir. Kendisine bir kez daha hatırlatıyoruz.

 

‘Hayırseverlere sesleniyorum’

Eşim hastaydı, vefat etti. Ben engelliyim ve çalışamıyorum. Eşimin 13 bin TL borcu vardı. Şimdi bu parayı benden istiyorlar ama veremiyorum. Kiramı ödeyemiyorum, sürekli hasta olduğum için çalışamıyorum. 2 kızım var, biri engelli. Evde çalışan yok, çok zor durumdayız. İşadamı ve hayırseverlerden yardım bekliyoruz. Not: İsim adres bizde saklı Tel: 0531 564 60 08

‘Maddi yardım istiyorum’

70 yaşında, yüzde 47 engelli, eşi vefat etmiş dul bir kadın olarak devletten 2 ayda bir 500 TL yardım alıyorum. Tek çocuğum da yüzde 45 engelli olarak İŞKUR’a müracaat etti. Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü öğrencisi ve 2014 EKPSS puanı 67. Edirne Barosu Adli Yardım Komisyonu’ndan ücretsiz avukat tayin edildi. Avukatla mahkemeye dava dilekçemizi verdiğimizde, mahkeme kaleminin çıkardığı 900 TL masrafı ödeyemedim ve dava açamadım. Adalete, mahkemeye ulaşamıyorum. Hayırseverlerden maddi yardım istiyorum. Ayrıca okuyan oğlum için laptopa ihtiyaç var.

‘Mektup arkadaşı arıyorum’

* 48 yaşındayım. 2.5 yıldır cezaevindeyim. Suçum yüz kızartıcı değil. Kendime kader mahkumu diyorum. 8 yıl daha cezam var. Arayanım, soranım yok. Manevi olarak yalnızlığımı paylaşacak mektup arkadaşları arıyorum. Mustafa Çoban E Tipi Kapalı Cezaevi E/6 Koğuşu / Isparta

* 2 yıldır cezaevindeyim, 30 yaşındayım. Bu karanlık gökyüzünde parıldayan bir yıldız gibi dost olabilecek mektup arkadaşları arıyorum. Şimdiden yazan ve yazmayan tüm arkadaşlara teşekkürler. Onur Doğan E Tipi Kapalı Cezaevi D.8 Oda / Muğla

‘Destek bekliyorum’

4 yıldır cezaevindeyim. 5 yıl cezam var. Ailemin maddi durumu kötü. 40 yaşındayım. Kitap, giyim, ayakkabı ve maddi destek bekliyorum. Avni Dağ T Tipi Kapalı Cezaevi Oda A/5 Siverek / Şanlıurfa

Duyuru

Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesinden ‘Yazarlarımız’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz

Güzel Söz

Hiçbir şey, bir fikirden daha tehlikeli değildir. Eğer o fikir sahip olduğunuz tek fikirse.

EMILE CHARTIEN

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp