Top
Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

14/07/2018

Borcu yapılandırmak

İşlerimiz her zaman yolunda gitmeyebilir ve aldığımız kredileri geri ödemekte zorluk çekebiliriz. Konut kredisi ve kredi kartı borcunun yeniden yapılandırılmasına bir bakalım.

Ekonomik sistem deyim yerindeyse “vücudumuz” gibidir, çeşitli organlardan, bankalardan, piyasalardan, üreticilerden, tüketicilerden oluşan bir sistemi vardır.

Bankalar ekonomik sistemin kalbi gibidirler. Kalbimizin vücudumuzda dolaşan kanı toplayıp, tekrar pompalaması gibi, bankalar da ekonomik sistemde dolaşan parayı “mevduat” adı altında toplayıp, bunu tekrar “kredi” olarak “vücut”a pompalarlar. Verdikleri kredilerin geri toplanmasında sıkıntı olursa, “müdahale” gerekir.

İster tüketici ister ticari kredi olsun, işler her zaman yolunda gitmeyebilir, aldığımız krediyi geri ödemekte zorluk çekebiliriz.

Kredi borcunun geri ödenmesinde sıkıntı yaşanıyorsa, en sağlam ve doğru yol, bankaya başvurup anlaşarak, kredi borcunun geri ödenmesinde yeni bir yapılanmaya gidilmesidir.

Bankalar verdikleri kredilerin geri ödenmesi için teminat almak zorunda değiller. Eğer teminatsız bir kredi kullanılmışsa, geri ödenmesinde zorluk çekilen kredinin yeniden yapılandırılması şansı azdır. Bankalar teminatsız kredilerin yeniden yapılandırılmasında yeni teminat alırlarsa, yapılandırmaya daha sıcak bakabilir.

Bugünkü yazımızda, konut kredisi ve kredi kartı borcunun yeniden yapılandırılmasına değineceğim.

Kredi kartı borcu...

Kredi kartı kullanmayanımız yok gibi. İş yerleri arasında da kredi kartıyla ödeme kabul etmeyen neredeyse yok gibi. Banka bize, limit örneğin 5.000 TL olan bir kredi kartı vererek, üzerimizde ve banka hesabımızda o anda olmayan nakit bir parayı harcama olanağı veriyor. Kredi kartıyla yaptığımız harcamayı, en azından asgari ödeme tutarını zamanında ödeyemezsek, sorunlar başlıyor.

Yine böyle bir olayda, kredi kartı müşterisi, devlet memuru olduğunu, maaşının davalı banka şubesine yatırıldığını, ama bankanın kredi kartı borcu olduğu 1.975,11 TL olan maaşının 1.621,21 TL’lik kısmına bloke konulduğunu iddia ederek, bloke ve kesintilerin iadesi talebiyle dava açmıştır.

İddiaya göre, banka blokenin dışında da bilgi ve makbuz vermeden çeşitli kesintiler yapmıştır. Bir başka iddiası da, bankayla yaptığı sözleşmelerin kendisiyle müzakere edilmeksizin imzalatıldığıdır.

Banka ise mahkemede, davacının kredi kartı borcunun minimum ödeme tutarlarını dahi ödemediğini, borcun kendisine bildirildiğini, davacının ise bankaya borcunu taksitle ödeyebileceğini beyan ettiği söylemiştir.

Bunun üzerine müşteriye yapılandırma koşullarının açıklandığını, müşterinin de kabul edip borç tasfiyesi sözleşmesini, taksitli ödeme planını ve ayrıca borcun ödenmemesi halinde maaşından tahsil edilmesine dair muvafakatname de imzaladığını ileri sürmüştür.

Ancak kredi kartı müşterisi borcunu yine ödememiş, bu sefer ödemediği ve ödeyeceği diğer taksitlerin hepsi muaccel hale gelmiş, müşterinin yeniden yapılandırma esnasında verdiği muvafakatnameye istinaden borcun tamamı maaş hesabından tahsil edilmiştir.

Banka haklı bulundu

Mahkeme, kredi kartı borçlusu ile banka arasında kredi kartı borcunun yeniden yapılandırılması anlamında bir borç tasfiye sözleşmesinin imzalanarak geçmiş borç tutarının aylık 270 TL taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, müşterinin ayrıca taksitlendirilen borç tutarını ödememesi halinde bankanın maaşından tahsil etmesine muvafakat ettiği gerekçesiyle bankayı haklı bulmuştur.

O halde hem ödeyemediğimiz kredi kartı borçlarını bankayla anlaşıp taksitlendirmek, hem d taksitleri ödememek durumunda, savunulacak hakkımız kalmıyor.

Konut kredisi borcunu kapatırken dikkat...

Konut kredisi kullanıldığında bankalar, konut üzerinde teminat olarak ipotek hakkı aldıklarından, yeniden yapılandırılmasında daha esnektirler. Keza borç ödenmezse, tahsil için başvuracakları ipotek teminatları vardır.

Krediler genellikle iki durumda yeniden yapılandırılır. Birincisi, krediyi geri ödeme koşullarında, faiz oranında, diğer bankalar daha avantajlı tekliflerde bulunurlar. Örneğin, daha uzun vadeli ve daha düşük faizli konut kredisi veren bir banka olabilir. Aslında böyle bir durumda konut kredisinin ödenmesinde zorluk yoktur, tüketici daha avantajlı kredi kullanma olanağı bulmuştur.

Yapılacak şey, kullanılan krediyi işlemiş faiziyle birlikte erken ödeme cezasını da kapatacak miktarda krediyi başka bir bankadan kullanmaktadır. Peki, faizlerdeki düşüş, geri ödeme planlarındaki uzatma gibi sebeplerle aynı banka ile konut kredi borcu yeniden yapılandırılırsa, banka yine de erken ödeme cezası gibi çeşitli adlar altında kesinti yapabilir mi?

Hemen söyleyeyim, yapamaz. Yeniden yapılandırma masrafı tahsil edilebilir mi? Bu soruya da koşullu cevap vermek doğru olur: Eğer banka yeniden yapılandırma nedeniyle masraf oluştuğunu ispatlarsa, masraf tahsil edebilir.

Bir bankadan konut kredisi kullanmış olan tüketici, 2013’te faizlerin düşmesi üzerine bankayla anlaşarak kredi borcunu yeniden yapılandırır. Banka 744.37 TL masraf tahsil eder. Tüketici tahsil edilen masrafın faiziyle birlikte iadesi için dava açar. Banka, mahkemeye erken ödeme cezası tahsil ettiği savunmasını yapar.

Yargıtay, bankanın ancak zorunlu, makul ve belgeli masrafları tahsil edebileceği gerekçesiyle, 744.37 TL’nin tüketiciye iadesine karar verir.

O halde dikkat edilmesi gereken şudur: Eğer kredi borcu yeniden yapılandırılırken, eski borç ödenmiş gibi yapılıp sonra yeni bir kredi veriliyormuş gibi işlem yapılırsa, banka erken ödeme cezası tahsil etme hakkına sahip olur. Aksi takdirde, ortada ödenerek kapatılan kredi borcu olmadığından, erken ödeme cezası ödemenize de gerek yok.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp