Ne zaman bir derbi oynanacak olsa ‘eyvah’ derim. Neden anlatayım... Büyük kulüplerde yöneticiler o kadar anlamsız konuşuyorlar ki, inanın taraftar masum. Efendim Fenerbahçe, Galatasaray maçını düşünmüyormuş bile. Ondan sonra yapacağı maçlara bakıyormuş. Bunlar benim değil Mahmut Uslu’nun lafları. Ayıp ya... İnanın çok üzülüyorum.Galatasaray 19 senedir Kadıköy’de kazanamıyor olabilir. Ama sen ona saygı duyacaksın. Rakibine saygı duymazsan iki yakan bir araya gelmez. Bu seri böyle devam edecek diye bir garanti var mı? Bu insanların anlamsız konuşmalarına yasak gelmeli. Hem de öyle bir yaptırım uygulanmalı ki yöneticilikleri iptal edilmeli. Her iki takımın taraftarı iyi bir maç izlemek için stada gidiyor. Ama bu taraftarları da rahat bırakmıyorlar. Futbolu konuşmayalım diye ellerinden geleni yapıyorlar. Futbolcular da bunun arkasına sığınıyor.Hiç hoş şeyler değil. Bütün dünyaya rezil oluyoruz. Televizyonda da arkadaşlarımız yorum yapıyorlar. Fenerbahçe 6 atar, 3 atar diye. Böyle bir şey var mı? Artık iş keyifsizleşti. Hakemlerin üzerine de yükleniyoruz. Yahu hakemler böyle bir ortamda nasıl rahat maç yönetsinler. Mümkün mü? Derbinin hakemi Bülent Yıldırım oldu. Allah yardım etsin kendisine. Dilerim hiçbir futbolcunun gözünün yaşına bakmaz. Sertlikleri, kötü hareketleri görmemezlikten gelmez. Hangi futbolcu kartı hak ediyorsa onu cezalandırmalı. Hem de maçın başında. İki pozisyonu atladığı zaman zaten oyun çığrından çıkar.Evet çok zor bir maç olacak. Fenerbahçe için daha da zor... Galatasaray lider. Altı puan avantaj ile Kadıköy’e gidiyor. Yenilse bile büyük bir ihtimalle liderliği devam edecek. Ama Fenerbahçe kaybederse şampiyonluğa havlu atacak. Bu sefer gergin olan taraf sarı-lacivertliler olacak. Dilerim güzel bir derbi izleriz. Futbolun yıldızları yöneticiler değil, oyunculardır. Bize güzel bi maç seyrettirirler. Hak ederek galip gelen takımı da herkes alkışlar.Alkışlar taraftaraYensen de yenilsen de kalbimiz seninle... Evet, Bayern Münih ile oynanan rövanş maçında Beşiktaş taraftarı bu tezahüratı yaparak stadı inletti. Bir alkış da benden taraftara. Bunlar özlediğimiz görüntüler. Skor canımızı acıtmış olabilir. Ama kabul etmemiz lazım. Alman futbolu, bizim Türk futbolundan iki basamak yukarıda. Bayern ise üç basamak yukarıda...Bizim yöneticilerimiz hayal tacirliğini çok güzel yapıyorlar. Alman ekibi kurada Beşiktaş’a çıkınca yöneticilerin verdiği ilk demeç ‘Biz Bayern’den daha büyük ve daha iyi bir takımız’ oldu. Bunları artık bırakmaları lazım. İnsanlar gerçekleri duymak istiyor. Halbuki ‘Zor bir kura çektik. Dünyanın en iyi takımlarından biriyle karşılaşacağız. Elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz’ deseler, Türk futbolunun yükselişi daha çabuk olacak. Ama yapamıyorlar. Herkes tribünlere oynuyor.Ben Beşiktaş’a teşekkür ediyorum. Yenilmeden gruptan lider olarak çıkarak bir ilki başardı. Türkiye’ye UEFA’da puan kazandırdı. Bayern karşısında da gücünün yettiğince mücadele etti.
Naim, Cep HerkülüAllah rahmet eylesin... Naim Süleymanoğlu bize çok güzellikler yaşattı. Uluslararası müsabakalarda İstiklal Marşımızı defalarca söyletti. Nur içinde yatsın. Dünya Şampiyonu, Olimpiyat Şampiyonu olmak, rekorlar kırmak kolay değil. Tayfun Bayındır’ın ellerine sağlık. Bilmediklerimizi yazmış. Naim Süleymanoğlu, altı tane Ermeni halterciyi neden tokatladı... İlk defa duydum. Halter hayatı bitti diye açıklanmasına rağmen, nasıl o kırılan kaburgaları düzeldi? Daha iki Dünya Şampiyonluğu, iki Olimpiyat Şampiyonluğu kazandı. Bir şampiyon nasıl yaşar, ne yer, ne içer, nasıl gezer... Günde kaç saat idman yapar. Bunlar bilmediğimiz konulardı. Tayfun Bayındır’ın ‘Naim, Cep Herkülü’ kitabını okuduktan sonra her şeyi öğrendik. Gazeteciliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu, nasıl bir rekabet içinde olduklarını gördük. Eline yüreğine sağlık. Belgesel gibi harika bir kitap olmuş.
